İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Akademik Medya ve Kamuoyu Araştırmaları Grubu (Akademedya), 22 Mayıs - 17 Haziran 2008 tarihleri arasında İstanbul genelinde devlet, vakıf ve özel olmak üzere 17 yurtta kalan 1414 üniversite öğrencisiyle “Üniversite Öğrencileri Yurt Yaşamı Araştırması” yaptı.
Katılanların yüzde 53'ünü erkeklerin oluşturduğu araştırma, yurt yaşamı hakkında ilginç veriler ortaya koydu. Araştırmanın sonucuna göre, öğrencilerin yüzde 65'ini 17-21 yaş arası gençler oluşturuyor. Yurtta kalanların yüzde 23'ü ayda 250-349 YTL arasında bir gelirle geçiniyor.
Yurtlardaki öğrencilerin yüzde 51'i 4 kişilik odalarda konaklıyor, yüzde 36'sı yurtların temizliğini, yüzde 39'u da yemek kalitesini “orta” olarak değerlendirdi.
Öğrencilerin yüzde 24'ü kaldıkları yurtların sosyal imkanlarını “kötü” olarak nitelendirirken, yüzde 54'ü etüt, yüzde 75'i TV ve yüzde 65'i de bilgisayar/internet odalarını “yetersiz” buluyor.
Bu öğrencilerin yüzde 82'si revirlerin, yüzde 50'si çamaşırhanenin, yüzde 67'si banyo/tuvaletin, yüzde 68'i odaların fiziki durumunu, yüzde 73'ü kütüphanelerin, yüzde 78'i de elektrik prizlerin “yetersiz” olduğunu düşünüyor.
Araştırmada, tüm yetersizliklere rağmen katılımcıların yüzde 48'i “genellikle keyfim yerindedir”, yüzde 46'sı “genellikle mutluyum” ve yüzde 48'i de “genellikle hayatımdan memnunum” şeklinde kendini ifade etti.
PROF. DR. GEZGİN SONUÇLARI DEĞERLENDİRDİ
Araştırma sonuçlarını değerlendiren İÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Gezgin, araştırmanın, yurtlardaki fiziki imkanların yetersizliğinin öğrencileri zor durumda bıraktığını gösterdiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Araştırma, yurtların, ortak barınma alanından öteye gidemediğini ve öğrencilere sosyal bir ortam sağlamadığını gösteriyor. Avrupa yurtlarında ise öğrenciler, yurtlarda 24 saat sosyal ve fiziki imkanlardan faydalanabilmektedirler. Avrupa'daki yurtlarda TV odası, bilgisayar odası, oyun odası, 24 saat sıcak su, günlük olarak düzenli temizlik mevcuttur. Bu araştırma sonucunda yurtlarımızın fiziki ve sosyal olarak revize edilmesi gerektiği de ortaya çıkmaktadır.”
Yurtlardaki sosyal ve fiziki imkanlar ne kadar iyi olursa, öğrencilerin derslerine daha iyi kanalize olabileceğini de belirten Gezgin, sosyal imkanların iyi bir seviyeye getirilmesi sonucunda öğrencilerin kaldığı yurdu sadece barınma ortamı olarak değil, sosyalleşebildiği bir ortam olarak da görmeye başlayacağını kaydetti.