E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

TİKSİNMENİN SOSYOLOJİSİ 

Emre Aköz, Tiksinmenin sosyolojisini ve demokratik dönüşümü yazdı. İşte o çarpıcı yazı...

16.05.2007 - 14:38
TİKSİNMENİN SOSYOLOJİSİ

Uçak kazalarını niye önemseriz? Elbette çok sayıda insanın ' bir anda' ölmesinden ve yaralanmasından...
Ancak olayın bir de tarihsel boyutu var: Yakın zamanlara kadar uçaklar zenginlerin ve siyasi açıdan güçlü kişilerin kullandığı bir araçtı.
Bir uçak düştüğünde herkes merak ederdi: Acaba ölenlerin arasında ünlü birileri var mı? Genellikle de olurdu.
Sokaktaki 'sıradan' bir vatandaşın ölümü ailesini, arkadaşlarını filan etkiler.
Ama diyelim ki bir başbakanın ölmesi siyasi atmosferi ciddi biçimde değiştirir.
Hatta uçağın düşüp başbakanın kurtulması dahi benzeri bir etkiye yol açabilir. Mesela 1959 yılında Adnan Menderes'in uçağı Londra'ya giderken düşmüş, Başbakan yaralı kurtulmuştu.
Bu olay Menderes ile İnönü arasındaki sıcak siyasi kavganın bir süreliğine soğumasına yol açmıştı.
Özetle 'uçak' dendi mi insanın aklına para, güç ve şöhret gelir.
Peki ya gerçekte; somut, gündelik hayatta durum nasıl?
Yakın tarihlere kadar uçaklar yukarıda anlattığım durumdaydı. Sonra işler değişti: Havacılık sektörü serbestleştirildi. THY'nin tekeli sona erdi. AtlasJet, Pegasus, Fly Air, Onur Air gibi özel havayolları devreye girdi.
Müthiş bir rekabet başladı.
Bilet fiyatları düştü.
Sonuç: Sıradan vatandaşlar, özellikle uzun yolculuklarda (mesela İstanbul'dan Van'a) uçağı tercih eder oldu.
Hadi rakamını da verelim:
2002 yılında uçak firmaları 8.5 milyon iç hat yolcusuna bilet satmıştı.
2006'da, yani sadece dört yıl içinde bu rakam kaça çıktı biliyor musunuz?
Sıkı durun: 28.8 milyona !
Artış üç kattan fazla.
Erdal Şafak geçen gün bu verileri ' sivil havacılığın demokratikleşmesi' olarak niteliyor ve ekliyordu: " Toplumun demokratikleşmesi böyle olur... Toplumsal kaynaşma böyle güçlendirilebilir.... "
Erdal Abi çok doğru bir saptama yapıyor ama sözünü ettiği ' kaynaşma' hemen meydana gelmiyor.
Uçakla seyahat etmeyi bir ayrıcalık, bir statü göstergesi, zenginliğin, prestijin işareti sayan ' eski' yolcular, bu demokratikleşmeyi hemen kabullenemiyor. (Bazen haksız da değiller.)
Bundan 10 yıl önce uçağa bindiğimde nispeten sessiz, sakin bir ortam olurdu.
Şimdi ise uçaklar, ağlayan çocuklarını susturmaya çalışan başörtülü annelerle ya da ayakkabısını çıkarıp tespih çeken adamlarla dolu. (Hostesler uyarıp duruyor.)
Havalandırma sisteminin çalışmasına rağmen iç hat seferlerinin kokusu da değişti.
'Yeni' yolcularda deodorant ve parfüm kullanma oranı düşük. Koku sürmüş olsalar da, bu koku ' eski' yolcuların tanıdığı, bildiği, alıştığı ' Beyaz Türk' parfümlerinden epey farklı.
Dolayısıyla ' eski' yolcular, sivil havacılığın demokratikleşmesinden hiç de memnun değiller.
Ayrıcalıklı mekâına tecavüz edilmiş, yaşam alanlarına istemedikleri misafirler girmiş gibi hissediyorlar.
Can sıkıcı olsa da gerçeği söyleyelim: ' Eski' yolcular, ' yeni' yolculardan tiksiniyor. Evet, tiksiniyor !
Aptes suratlı, badem bıyıklı adamları; başörtülü ya da türbanlı kadınları görmek istemiyorlar. Hele koklamak... O daha da korkunç geliyor!
Peki 'suçlu' kim?
Evet bildiniz:
Sivil havacılığı rekabete açarak, koltuk fiyatlarının düşmesine yol açan hükümet.
Ekonomideki liberal politikalar, kazancını kah uçağa binerek, kah Akmerkez'de alışveriş yaparak harcayan yeni bir kitle yaratıyor.
Böylece ' göze çarpar' oluyorlar. Ve görünür oldukça ' eski' burjuvaları tedirgin ediyorlar.
" Çoğalıyorlar; bakın işte her yerdeler " izleniminin ve hemen ardından gelen, " Bunlar bizim hayat tarzımıza müdahale edecek " tedirginliğinin maddi temeli yukarıda anlatmaya çalıştığım ' karşılaşmadan' yani ' kaynaşamamadan' başka bir şey değil.

Sabah

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
BOĞAZİÇİ SAPITTI!
Meksika ve Türkiye kültürünün tanıtıldığı gecede sahneye çıkan Boğaziçi ...
 
BAYKAL'IN KEYFİNİ KAÇIRAN NOT
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhuriyet mitingi için geldiği İzmir'den ...
İSTANBUL'DA MAYO YASAĞI
Mayo firmalarına ait reklamları belediyenin astırtmadığı iddia edildi.
KANALTÜRK GÖNÜLLÜLERİ EVLERE İNİYOR
Marmara Kanaltürk Gönüllüleri, seçim öncesi çeşitli uyarılar yaptılar. ...
 
ÇÖLAŞAN: AKP İNSANLARI SATIN ALIYOR
AKP'den olmayanlar büyük oranda tatilde olacak. AKP’nin elinde inanılmaz ...
AVRUPA’NIN EN MEŞHUR TÜRK’ÜNDEN LİDERLERİN ÇARPICI ANALİZİ
Riccon İlhan Doğan, siyasi liderlerin beden dilini yorumladı: "Demirel ...
ORDU BANA BAĞLI BİR KURUMDUR
Erdoğan, Türkiye’deki cumhuriyet mitinglerinin Batı’da “İki Türkiye var” ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
ihracat
PETROL
Joachim Löw
ütopya
film
tekne
GAZİANTEP
iett
özgecanın katilleri