TFF’nin internet sitesinde yer alan açıklamada, 3 Temmuz tarihinde Türk futbolu için başlayan tarihinin en büyük soruşturma sürecinin birkaç gün öncesinde göreve gelen yönetimin, Spor Toto Süper Lig ve Bank Asya 1. Lig kulüp başkanları ile 11 ve 26 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirdiği müşterek toplantılarda, durum değerlendirmelerinde bulunduğu, bu toplantılarda, tüm kulüplerle Türk futbolunun marka değerinin ve geleceğinin teminat altına alınması için gerekli önlemleri uzun uzun müzakere ettiği belirtilerek, şu görüşlere yer verildi:
"Futbol Federasyonu yönetim kurulu olarak bugüne kadar aldığımız, doğru ve hukuki olduğuna inandığımız bu kararlarla, süreci en iyi şekilde sürdürmeye çaba sarf etmekteyiz. Kararlarımızın temelindeki en önemli dayanağımız, kararlarımızın hukuka uygun olmasını sağlamaktır. Ancak bir süredir bazı kulüplerimiz ile olayla ilgili veya ilgisiz aynı zamanda da bilgisiz bazı kişiler, yasal dayanaktan yoksun açıklamalar yapmaktadırlar. Özellikle bugün bir Süper Lig kulübümüzün yaptığı açıklama ile federasyonumuz adeta Avrupa’ya, UEFA’ya ve FIFA’ya şikayet edilmektedir. Belirtmek isteriz ki, Türkiye Futbol Federasyonu; şeffaf, açık ve yasalarla yönetilen bir kurumdur. Federasyonumuzu hukuka aykırı davranan bir kurum olarak lanse eden ve yurt dışına şikayet etme gibi tarihi yanılgıya düşenleri, Türk futbol tarihimiz affetmeyecektir."
Yapılan açıklamada, ayrıca "Bu sorumsuz davranışın sonucunda Türk futbolunun ve değerli tüm kulüplerin göreceği zararın ve nahoş olayların, bu açıklamaları yapanların sorumluluğunda olduğunun bilinmesini tarihe not düşeriz. Liglerin başlamasına çok az bir sürenin kaldığı bugünlerde, futbol konuşmaya ve oynamaya uygun bir zemin hazırlamak için harcadığımız çabaya; tüm kulüplerin, yöneticilerinin ve futbol ailesine ait tüm bireylerin katılmasının, kendi menfaatleri açısından elzem olduğunun belirtilmesi zorunluluğunu kamuoyunun takdirlerine sunarız" ifadelerine yer verildi.
İŞTE O BİLDİRİ...
“Hiç kimsenin üzüntüsü sevincimiz olamaz. Hepimiz aynı gemideyiz. Spor dünyasından kimsenin özgürlüğünün kısıtlanmasından da yana değiliz. Fakat hatalarımızla yüzleşip, gereğini biz yapmazsak, bunu üst kuruluşlar yapar.”
G.SARAY yönetimi, TFF’nin kararını 2. kez eleştirdi.. Gayet dostane ve ılımlı olan bu açıklamadan bazı cümleleri sizin için derledik:
“TFF’NİN son kararından sonra Türk futbolunun geleceği açısından ciddi endişe duyduğumuzu belirttik. Futbolumuzun bugün verdiği sınav, nice uğraş sonucu elde edilen özerklik konumuna rağmen, kendini yönetme becerisine sahip olup olmadığı sınavıdır.
‘BİR ANLIK HIRS’
HİÇ kimsenin üzüntüsü, acısı, bizim sevincimiz olamaz. Hepimiz aynı gemideyiz ve geminin adı Türk futboludur. Ancak alınan bu yara her gün biraz daha büyürken, hiçbir şey yokmuş gibi davranmak, daha büyük maliyetlere yol açacaktır.
BAZI şahsiyetlerin hırsları, bir an için akıllarının önüne geçmiş olabilir. Bu her bireyin başına gelebilir. Bu durum bazı adaletsizlikler yaratmış olabilir. Ancak dünyada barışın en büyük çimentosu olan sporda, hiç kimsenin, söz konusu rakibi de olsa bir tek gün bile özgürlüğünün sınırlanması istenemez.
ADALET geciktikçe bedel daha da ağırlaşacaktır. En kötüsü, bu adımları biz zamanında atmazsak, başkalarının (UEFA ve FIFA) bizim adımıza atması kaçınılmazdır. Kurallar çerçevesinde hatalarımızla yüzleşip, gereğini biz yapmazsak, dünyada bunu üst kuruluşlar yapar. Kendi kangrenli parmağımızı kendimiz kesmezsek, birileri gelir kolumuzu keser. Ve tarih hepimizden hesap sorar.”
Peki G.Saray ne demek istedi?
1. UEFA, Türk takımları Avrupa’ya katıldı diye Türkiye’ye 3-5 yıl ceza verirse, ortalığı ayağa kaldırırız.
2. AYRICA bu sorun soruşturulan kulüplerin değil, TFF’nin olur. Çünkü bu konuda kararı kulüplere bırakmak gereksizdir, bu karar TFF’nin sorumluluğudur.
3. TÜRK takımlarına gelmesi muhtemel bir genel yasak, tüm takımlarımızı ekonomik açıdan bitirir. Herkes attığı adımı bilsin, görevini yapsın.
4. BİZ, başkanların veya yöneticilerin tutuklu yargılanması ve kulüplerin küme düşürülmesine karşıyız. Ama Avrupa konusu çok tehlikeli.
VATAN