Tek Kişilik Muhalefetten Dersler: İyi ki Bağımsızım, Partim Olsa...

MUHALEFETE DERS: Meclis AKP’nin güdümünde, içtüzük uygulanmıyor. Kanunlar, müzakeresiz geçiriliyordu. Ben 1980’den beri Meclis’te görev yapan birisi olarak içtüzüğü en iyi bilenlerden biriyim. Bu onları rahatsız etti. Muhalefet partileri de nerede, ne zaman söz alacağını, muhalefet etme metodunu öğrendiler.

ERDOĞAN’IN PSİKOLOJİSİ KÖTÜ: AKP çok tahammülsüz. Adamların elinden gelse beni boğarlar yani. Bu Tayyip Erdoğan’dan kaynaklanıyor. 50 AKP’li üstüme saldırınca Erdoğan, bizzat benim şiddet yaptığımı söyledi. Ben kürsüde konuşurken adeta bana karşı kem sözler sarf eden bir psikoloji içinde olduğu hissediliyor kendisinin. Ben önemsemiyorum gerçi. Saldırı olayından sonra AKP’lilerin bana karşı tavrı değişti. Çünkü Türkiye’nin dört bir yanından tepki geldi. Bana bir şey olsaydı büyük bir kaos olacaktı.

HANIM ÇEKİNİYOR: Hanım çekiniyor, korkuyor. Her an bir saldırı olur diye. Çok konuşmamı istemiyor. Kadıncağız ‘Her an öldürebilirler seni’ diyor. Genel Kurul’daki saldırıdan sonra bir korumam oldu evet.

ALEVİ KİNDARLIĞI: AKP’lilerin Alevilere bakış açıları da çok kindar. Benim Alevi olmam parlamentoda mücadelemde tepkiyle karşılanmam, inancıma karşı duydukları kin ve nefretin de tezahürü. Meclis Genel Kurul Salonu’nda tehdit alıyorum. Ama tutanaklara geçmiyor.

İYİ Kİ BAĞIMSIZIM: AKP beni konuşturmamak için her türlü hileye başvuruyor. Meclis Başkanvekilleri de yardım ediyor. Ben onların açığını yakalayıp mutlaka kürsüye çıkıyorum. Bağımsız milletvekili olmasaydım acaba içinde bulunduğum siyasi parti böyle siyaset yapmama izin verir miydi? Ben görüyorum DTP pek gelmiyor. MHP ile CHP de zaman zaman AKP ile anlaşıyor.

BAKAN KANUNU BİLMİYOR: Bir kanun Meclis’e geliyor. Hükümet adına kanunu savunmak için o salonda bulunan bakan kanunu bilmiyor. Bu çok büyük bir ayıp.

AKP BENİ TAKİP EDİYOR: Bahçemde domates salatalık, kiraz, ceviz, kayısı yetiştiriyoruz. Hanım daha fazla ilgileniyor. Ama ben de üretimi seven bir insanım. Tunceli’ye ayda bir gidiyorum. Geçenlerde 2 günlüğüne Tunceli’ye gittim 7 tane kanun geçirdiler. O da canımı sıktı tabii. Keşke gitmeseydim dedim. O kanunlara iyi çalışmıştım. Valla AKP’lilerden biri “Ya Tunceli festivaline gitmiyor musun” diye sormuştu. Ben de boş bulunup gideceğimi söylemiştim. Takip ediyorlar herhalde. Bir kızım bir oğlum var. Evlenmediler daha. Biz de evlensinler, torun olsun istiyoruz.

Tek kişilik muhalefet
GEÇEN gün Tunceli’de bir cami imamını aldım arabaya. Ya dedim bak arkadaş dedim. Tayyip Erdoğan gitti devletin iki bankasından damadının şirketine kredi verdirtti dedim. Bana “Ya Tayyip Bey ne yaparsa helal olsun” dedi. Devletin mal varlıklarını sat, yok pahasına özelleştir. Bence Türkiye çok kötü yönetiliyor. Ben tek kişilik muhalefete yine devam edeceğim.

Parti kurmakla AKP gitmez
AKP’NİN kapatılmasını bekliyordum ama olmadı. Parti kur, biz sana oy verelim diyorlar. Her yerden telefon geliyor. Ben şimdi öyle bir şey peşinde değilim ama çok talep var. Teşkilatlanma konusunda sıkıntım olmaz. Bir bakalım yani. Tabii yeni parti kurmakla bir yere varılmaz ki. AKP’yi iktidardan uzaklaştırmanın bir yolu var; o da karşısındaki güçleri birleştirmektir. Başka çaresi yok.

Baykal’ın fiziği iyi ama...
CHP köklü bir parti. Baykal iyi konuşuyor, hitabeti, fiziği de iyi ama nedense birçok insan oy vermiyor. Bu tepkinin geçmesi lazım. AKP’nin karşısında bir alternatif yaratılması lazım ama CHP öyle bir alternatif olamadı. Acaba ileride olur mu? Son zamanda Baykal’ın yaptığı muhalefet önemli aslında.

Akşam / Dilek GEDİK