Görüşme sürecinin detaylarına inildiğinde neden önemli olduğu ortaya çıkıyor.
-Öncelikle, bu görüşme sıradan bir görüşme olamaz. Büyük ihtimalle de acil kodu ile gerçekleşti. Çünkü, aciliyeti olmasa bu görüşme pekala yarınki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı öncesi veya sonrasında Çankaya Köşkü’nde gözlerden uzak bir şekilde yapılabilirdi. Ya da, MGK öncesinde de , Başbuğ ve Erdoğan dün gece acil görüşme yerine bugünü de bekleyebilirdi.
-Orgeneral Başbuğ’un koruma aracı olmadan Başbakanlık konutuna acilen gelişi de, plan dışı bir gelişme olduğunu gösteriyor.
-Ayrıca, normal mesai bitiminden sonra 19.00’da gerçekleşen görüşme tam iki saat sürdü. Sıradan bir nezaket görüşmesi olsa, iki saat sürmesi çok zor.
-Dün Türk Havacılık ve Uzay Sanayi’nde (TAI) atak helikopter projesi imza töreni vardı. Buradaki törene katılan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve Başbakan Erdoğan bir süre sohbet ettiler. Törende, Başbuğ Paşa dahil kuvvet komutanları katılmadı.
-Başbuğ ve Erdoğan görüşmesinin, bu ikilinin tören esnasındaki sohbetinin ardından gerçekleşmesi de önemli.
-Askeri teamüller ve protokoler saygı gereği, görüşmeden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın haberi mutlaka olmuştur. Bu noktada, TAI’deki görüşme esnasında, Yaşar Paşa’nın son dönemde başta Başbuğ Paşa olmak üzere TSK’ya yönelik saldırılarla ilgili rahatsızlıklarını seslendirdiği düşünülebilir.
-Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun’un sağlık raporlarının sızması, Başbuğ Paşa’nın Kudüs’te ağlama duvarındaki fotoğraflarının psikolojik savaş malzemesi olarak kullanılması, TSK’nın hazırladığı iddia edilen bazı planların basında yer alması nedeni ile son dönemde TSK içinde derin bir rahatsızlık olduğu konuşuluyor. Bu süreçte de, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt ile görüşmesi de dahil en çok hedefte olan isim Genelkurmay Başkanlığı koltuğunu devralacak isim olan İlker Başbuğ.
- Unutmayalım Org. Büyükanıt Genelkurmay Başkanlığı'na gelmesine çok az bir süre kala benzer saldırılara uğrayınca Başbakan Erdoğan onunla da Kara Kuvvetleri Komutanlığı sırasında bir görüşme gerçekleştirmişti.
Bu nedenle, Başbakanlık, istenirse, gizli olarak tutulabilecek bu görüşmeyi bizzat basına açıklayarak, TSK’nın bu rahatsızlığını paylaştığı mesajını vermek istemiş olabilir. Bir anlamda, ‘Hükümet bu yayınlara mesafelidir, bunlarla ilgisi yoktur, aydınlatılması için elinden geleni yapacaktır ve TSK’nın görevini huzur içinde yapmasından yanadır’ görüşünü seslendirmiş olabilir. Bu paralelde Başbakan’ın MGK öncesi hem kamuoyuna mesaj vermek hem de yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak üzerine MGK’yı beklemeden bu daveti gerçekleştirmiş olabileceği de akla gelebilir.
-Bu noktada, “Orgeneral Başbuğ, Genelkurmay Başkanı olacak. O yüzden, Başbakan Erdoğan kendisi ile mevcut süreci değerlendirdi.” şeklindeki yorumlar da pek doğru olmayabilir. Çünkü, her ne kadar, Büyükanıt, 30 Ağustos’ta görevini bırakacak olsa da, hala Genelkurmay Başkanı’dır. TSK teamüllerine göre de, son güne dek kendisi komutandır.
-Başbakanlık Basın Merkezi’nden dün gece başkent kulislerine bomba gibi düşen açıklamada, bizzat görüşme talebinin Erdoğan’dan geldiği vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
“Sayın Başbakanımızın daveti üzerine gerçekleşen görüşmede, önümüzdeki dönemde bölücü terör örgütüyle mücadele kapsamında öngörülen gelişmeler ve alınacak tedbirler ile son günlerde gündeme gelen bazı konular ele alınarak değerlendirilmiştir.”
-Bundan sonraki süreçte, hükümet, karalama kampanyalarına bir yanıt ve aynı zamanda TSK’ye destek niteliğinde, iki yıl önce yine saldırılara uğrayan Orgeneral Büyükanıt da olduğu gibi, Orgeneral Başbuğ için de Genelkurmay Başkanlığı’na ataması adına gerekli olan Bakanlar Kurulu kararnamesini daha önce yayınlayabilir. Bu aynı zamanda, başkentte dönen, ‘Bazı AKP’liler, Orgeneral Başbuğ çok sert diye kendisini istemiyor’ diye ortada dönen spekülasyonların da önünü kesebilir.
-Türkiye, bir süreden beri her gelişmeden binbir anlam çıkaracak bir psikoloji içinde. Ancak, bu görüşmeye şu noktada, Erdoğan ve Orgeneral Büyükanıt’ın geçen yıl yaptığı Dolmabahçe Zirvesi’nin devamı gibi bir anlam yüklemek de pek doğru bir benzetme olmayabilir. Çünkü, bugün Türkiye’nin gerek terörle mücadele, gerekse iç gerginlikler ve karanlık savaşlarla mücadele anlamında, yani böylesine zorlu bir süreçte, Başbakan ve Kara Kuvvetleri Komutanı’nın biraraya gelmesinin pek yadırganmaması gerekiyor. Benzer, görüşmelerin benzer kişiler arasında önümüzdeki dönemde de yapılması da bu çerçevede pek şaşırtıcı olmayacaktır. Bu görüşmeler aynı zamanda, devletin temel kurumları arasında kurulacak karşılıklı diyaloglarla, var olduğu iddia edilen tansiyonun da düşürülmesine yardımcı olacaktır.
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...