E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

SUÇLU SADECE PKK MI? 

Kendi vatandaşlarımızın analarından öğrendikleri; düşünürken ve hasta yatağında sayıklarken kullandığı dili yasaklayarak nefreti çoğaltanları sigaya çekmeyecek miyiz?

8.11.2007 - 13:51
SUÇLU SADECE PKK MI?

Mümtaz'er Türköne/Zaman

Tezkere'den kalanlar

Krizin ateşi biraz azaldı. Şimdi krizi tırmandırmak yerine, karşılıklı olarak gerilimi azaltma safhası gündemde. PKK eylemleri ile başlayan, "Tezkere" ile bizim tırmandırdığımız ve Türkiye'yi sıcak bir çatışmanın içine, belki bölgedeki dengeleri alt-üst edecek çok taraflı bir bunalımın içine sokacak "Sınırötesi Operasyon" ihtimali, sorunun iki gerçek tarafı, yani ABD ile Türkiye arasında en üst düzeyde masaya yatırıldı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, diplomasi safhasının bittiğini "askerden askere ilişkilerin başlaması safhasına gelindiği"ni vurguluyor. Kastedilen askerî operasyon değil, askerî işbirliği ve önlemler olmalı. Demek ki Türkiye, diplomatik hedeflere ulaşmış durumda.

Gabar pususu ve Dağlıca baskını sonrasında tırmanan krizin iyi yönetildiği sonucunu çıkartabiliriz. Türkiye bu krizi yönetirken "kamu diplomasisi" tekniklerini yoğun olarak kullandı. "Kamu diplomasisi", diplomatik hedeflere ulaşmak için kamuoyu tepkilerinin devreye sokulmasıdır. Bu çerçevede miting alanlarında yükselen tansiyonun, koskoca emekli generallerden gelen "Kuzey Irak'a girelim, vurup kıralım" söylemlerini de kamu diplomasisinin unsurları arasına dâhil etmemiz lâzım. ABD Başkanı ile Başbakan'ın yaptığı görüşmenin, bu görüşmede Genelkurmay İkinci Başkanı'nın da bulunmasının, görüşülen konuların ve verilen beyanatların gösterdiği sonuç, Türkiye'nin bu krizi iyi yönettiğinden ibaret. CHP lideri Deniz Baykal'ın ABD'deki zirveden memnun olduğunu açıklaması, "iyi yönetim"in önemli karinelerinden biri. Yine zirve öncesinde PKK sözcülerinin doğrudan ABD'ye mesaj vermeye çalışmaları, PKK stratejisinin de çöktüğünü gösteriyor. Önemli göstergelerden biri de, 8 askerin Washington'daki zirvenin hemen arifesinde apar topar serbest bırakılması. Devlet ricalimiz, kaçırılan 8 askerin serbest bırakılmasının PKK propagandasına konu edilmesinden şikâyetçiler. Geçmişte benzer bir olayda uzun bir süreye yayılan propaganda ile kıyaslandığında, bu sefer PKK'nın başarısız olduğunu teslim etmemiz lazım.

Kriz hafifliyor. Krizin içinden geçerken görmediğimiz ayrıntılar, nihaî noktaya varırken netleşiyor. Devlet içinde bir uyumsuzluk olmadığı, siyasî, diplomatik ve askerî otoriteler arasında koordinasyonun akılcı işlediği anlaşılıyor. Benzer sorunlarla ve krizlerle ilerde de karşılaşacak ve çıkarttığımız sonuçları tecrübe hanesine ekleyeceğiz. Ama bu krizlerin bize anlattığı asıl hikâyeyi gözden kaçırmamalıyız. Türkiye'nin bir etnik sorunu var. Bu etnik sorundan beslenen bir terör sorunu var. Bu terör sorununun yol açtığı iç ve dış krizler var. Öyle ki Türkiye bu krizlerle baş etmeye çalışırken sıcak çatışmanın, hatta savaşın eşiğine gelebiliyor. O zaman, bütün bu krizlerin altında yatan asıl soruna, yani "Kürt sorunu"na esaslı bir çözüm bulmadan önümüze çıkacak krizleri önlemek mümkün değil.

Şapkayı önümüze koyup kendimizle hesaplaşmamız lâzım. "Kürt sorunu"nu bugüne kadar yönetenlerin hataları eşzamanlı olarak özeleştiri konusu yapılıyor. Aytaç Yalman'ın "sorunun sosyal tarafını göremedik" itirafından sonra, Türkiye'nin uzun yıllarını esir eden "Kürtçe yasağı"nı koyan adamın, yani Kenan Evren'in sözlerine kulak verelim. 1983 yılında, 12 Eylül yönetiminin giderayak koyduğu meşhur yasaktan bahsediyorum. Kürtlerin Kürtçe konuşmasının, Kürtçe haberleşmesinin kanunla yasaklanması, bu yasağın kaldırılma süreci de dâhil çok uzun bir zamana damgasını vurdu. Evren "Biraz ağır yasak koyduk", "12 Eylül'de bir hatamız da oydu.", "Hata olduğunu sonradan anladım" diyor bu yasak için. Bu kadar basit cümlelerle itiraf edilen "hata"nın kaç insanın hayatına mal olduğunu bilen var mı? Anadili yasaklandığı için dağa çıkan insanların, askere-polise silah çekenlerin hesabını sadece PKK'dan mı soracağız? İnsanları zorla devlete düşman edenlerden kim hesap soracak?

Türkiye'nin terör sorununa kaynaklık eden bir etnik sorunu var. Buradaki etnik kimlik "Kürt" olduğuna göre, karşımızda çözüm bekleyen bir "Kürt sorunu" duruyor. Bu sorunu da karşımıza çıkartanlar ve içinden çıkılmaz hale getirenler sadece PKK'lılar değil. Bütün yetki ve sorumluluk ellerinde iken "sosyal sorunu fark edemeyenler"in bu sorunda hiç katkısı yok mu? Kendi vatandaşlarımızın analarından öğrendikleri; düşünürken ve hasta yatağında sayıklarken kullandığı dili yasaklayarak nefreti çoğaltanları sigaya çekmeyecek miyiz?

YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Vatandas 18 Ekim 2007 Perşembe 

Yatsin kalksin dua etsin. Allahina sükretsin. Sehit anneleri o kadar asil insanlarki onun orada insanca yasamasina ses cikartmadilar. Aslinda aliskin oldugu magara gibi yere konup bölücülük nasil yapilir gösterilmeliydi. Bizim kader mahkumlarindan daha özenle bakiliyor. Bu özen AB heveslileri yüzünden gösteriliyor. Yoksa tikarlardi bir hücreye farelerle dost olurdu.

Yorumu oyla      18      10  
TÜRKOGLU 18 Ekim 2007 Perşembe 

Dili sürçmüş ayının Dagda yetişmiş magara ayısına yaylı yatak verirlerse tabiki ayı begenmez o alışmış magarada taşın topragın üstünde yatmaya .Ona şehit kanlarının bir odaya doldurup içine koyacaksın o ozaman rahat uyur belki.O ayı yatmaktan bıkmış onu taş oçaklarında çalıştıracaksın ki ozaman yattıgı yeri begensin Katil ayı...

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
 
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
GÜRCİSTAN'DA SIKIYÖNETİM İLAN EDİLDİ
Yeniden karışan Gürcistan'da Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili tarafından ...
ERDOĞAN'A 'DAMAT' SORUSU
CHP: KYB karargahı inşaatının Çalık Holding'e verilmesinde damadınızın etkisi oldu mu?
 
20 ÜNİVERSİTEDE BİRDEN İŞGAL
Fransa’da üniversite öğrencilerinin eylemi.Ekim ayı sonundan beri yaşanan ...
TANRI'YA DAVA AÇTI!!!
Times gazetesinin köşe yazarı Profesör Gary Slapper, en garip dava dilekçelerini ...
PKK'DAN ABD'YE KANDİL UYARISI
Terör örgütü PKK, Kandil Dağı üzerinde uçaklarını gösteren ABD'ye mektup yazdı.
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Vladimir Putin
fatih terim
sanayi
Ferit Şahenk
Dilma Rousseff
Endonezya
Yükseköğretime Geçiş Sınavı
Tarsus
İslam