E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

SOL HALA ÇIKIŞ ARIYOR… YETER Kİ İTTİFAK YAPILSIN BEN ONUN MUHTARI BİLE OLURUM! 

Milliyet'in başlattığı "sol çıkışını arıyor" yazı dizisinin bu günkü konuğu SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın. İtalya solunun parçalı olu birleştirmeyi başardığını söyleyen Karayalçın ittifak için çağrıda bulundu.

7.09.2008 - 09:18
SOL HALA ÇIKIŞ ARIYOR… YETER Kİ İTTİFAK YAPILSIN BEN ONUN MUHTARI BİLE OLURUM!

'Birleşme' (ittihat) ve 'birliktelik' (ittifak) arasında çok önemli fark var. Birleşme özveriyi gerektiriyor, birliktelik ise bilinci, idraki... O nedenle benim dediğim modelde bir özveri söz konusu değil Her partinin genel başkanı yerinde yurdunda, genel sekreteri öyle, partinin kimliği öyle duruyor. Sadece tüzel kişiliklerle bir araya geliyorsun. Yeter ki ittifak yapılsın ben onun muhtarı bile olurum.

Murat Karayalçın, 1995'te Dışişleri Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve dönemin soldaki büyük partisi SHP'nin Genel Başkanı'ydı. CHP'yle birleşince bunların üçünü de bıraktı. Sonra kendisi 2002'de tekrar SHP'yi kurdu ama solun birleşmesi projelerinden de hiç vazgeçmedi. 2004 yerel seçiminde beş sol partiyle güç birliği yaptı.
Ecevit'in sağlığı süresince defalarca görüşmeler yapıp kendisini ikna etmeye uğraştı.
22 Temmuz'da DSP-CHP ittifakında yer almak istedi; CHP istemeyince, hem seçimlere girmeyerek hem de sahada çalışarak bu ittifakı dışarıdan destekledi. Bugün Karayalçın gelecekten endişeli, o yüzden "Yeter ki solda birlik olsun, ben onun muhtarı bile olurum" diyor.
Bunu diyenin bir parti genel başkanı ve hatta 13 yıl önce bu ülkeyi yönetenlerden biri olduğunu düşünürsek, sol acaba gerçekten büyük bir uçurumun başında mı duruyor? Karayalçın'ı okuyup, kararınızı siz verin:
Solda güç birliği adına denenecek bir yol kaldı mı?
Bir tek solun bütünsel ittifakı. Kısmi ittifaklar oldu, birleşmeler oldu, ikili birleşmeler oldu ama bütünsel bir ittifak şimdiye kadar hiç denenmedi.
Ne demektir "bütünsel ittifak?"
"Birleşme" (ittihat) ve "birliktelik" (ittifak) arasında çok önemli bir fark var. Birleşme özveriyi gerektiriyor, birliktelik ise bilinci, idraki...  O nedenle benim dediğim bu modelde bir özveri söz konusu değil. Yine her partinin genel başkanı yerinde yurdunda, genel sekreteri öyle, partinin kimliği öyle duruyor. Sadece tüzel kişiliklerle bir araya geliyorsun.

İtalyan solu başardı
Siz bu İtalyan solunun "Zeytin Ağacı" modelini çok tutuyorsunuz değil mi?
Çünkü İtalyan solu da Türkiye solu gibi çok parçalı. İtalyanlar 1996'da 8 partili ittifak yaptılar. 2006'da sayıyı 17 partiye çıkardılar. 17 partinin toplam 4 milyon 600 bin üyesi vardı.
17 genel başkan ve örgüt ayrı bir yerde durdu, 4 milyon 600 bin üye bir araya getirildi. Kendi aralarında bir "başbakan adayı" çıkartmak için ön seçim yaptılar ve birini seçtiler. Sonra 17 partinin ortak bir programı hazırlandı.
17 partiden acaba nasıl bir program çıkmıştır ortaya?
Ben o programı Türkçeye çevirdim ve gördüm:
1- Ayrıştıkları konuları bir yana bırakıyorlar.
2- Mutabakata vardıkları konuları ayrıntılandırıyorlar.
3- İtalyan seçmenine çok somut, parasal büyüklüklerini bile yazarak projeler sunuyorlar.
Bu şekilde iki seçim kazandılar. Ve ben 15 Mayıs 2006 günü bu modelin mimarı Prodi'yle başbakanlık sarayında sordum: "Nasıl sağladınız bunu?"
Prodi, "Çünkü biz iktidar olmak istiyorduk" dedi. 
Büyülü söz bu mu?
Bizim solun bir numaralı sorunu bu: İktidara talip olmamak. Onun dışında yaptığımız elbette ki her tartışmanın büyük önemi var ama inanın bana bizim bu konuşmalarımızın toplumda bir karşılığı yok.
Bizim ne tartıştığımız halkımızı hiç ilgilendirmiyor, çünkü iktidara dönük bir yanı yok bunun. 

Halkımız gözünden anlar
Neyle ilgilenir halk sizce, sol ne yaparsa dönüp de bakar?
Birincisi bizim insanımızı korkutarak onu aktifleştiremezsiniz. Bizim insanımız korktuğunda pasifleşiyor, geri çekiliyor. Tam tersine güç görmeyi, güvenmeyi seviyor bizim insanımız. O yüzden onlara "Biz güçlüyüz, iktidara talibiz" demek gerekiyor.
İkincisi tıpkı İtalyanların yaptığı gibi sokaktaki adamların işine yarayacak bir programımız olmalı. Yani sokaktaki adam solun kendisi için bir çözüm olduğunu algılayabilmeli. Çünkü bizim halkımızın büyük çoğunluğu ne angaje solcu ne de angaje sağcı. O yüzden de halkın çok büyük bir bölümü iki şeye bakıyor:
1-Bunlar benim çoluğuma çocuğuma, hemşerilerime, komşularıma nasıl bir gelecek hazırlıyorlar?
2- Bunlar iktidara gelebilir mi?
Birincisinde yanılabiliyor galiba, ama ikincisini iyi biliyor, değil mi?
Bizim halkımız adamı gözünden anlıyor, iktidara gelecek mi gelmeyecek mi diye. Geçen yıl seçimlerden önce Ordu ve Giresun il başkanlarımıza sordum: Ne diyor hemşerilerimiz fındık fiyatıyla ilgili, diye. Dediler ki, "Müthiş tepki var."
Tamam o zaman, AKP'ye oy vermeyecekler, dedim. Bana yanıtları "Hayır AKP'ye oy verecekler" oldu. Ee nasıl olur bu?
"Çünkü" dediler, "Alternatif görmüyorlar."
O nedenle insanlarımızdan korkutarak oy istemek yerine, onlara "Biz güçlüyüz! Biz geliyoruz!" dememiz lazım. 

İttifakın muhtarı bile olurum
Kim diyecek "Biz güçlüyüz, geliyoruz" diye?
Biz SHP olarak 2007'de bir karar aldık. Biz herhangi bir ittifak için girişimde bulunmayacağız ama tüm sol, ülke genelinde ortak aday çıkarırsa, yani yerel iktidara talip olursa, onun içinde yer alırız, çözümü de şudur, dedik.
Böyle bir çözüm arayışı olsa siz belediye başkan adayı olur musunuz?
Bu soruyu bana geçen temmuz ayında Söz gazetesi de sordu. Ben de "Bırakın belediye başkan adaylığını, yeter ki bu ittifak sağlansın, ben muhtar adayı bile olurum" dedim. Ertesi gün CHP'den adını vermeyen bir yetkili "Bunlar hep böyledir işte, seçimler yaklaşırken bunları söylerler" diye bir demeç verdi. DSP de "Biz bir birliktelik düşünmüyoruz" dedi.
Peki, bu elinin tersiyle itmelerin sonu nereye gider sizce; siz yedi ay sonrasını nasıl görüyorsunuz?
Önümüzde iki senaryo var. Biri mutluluk senaryosu, öbürü hüzün senaryosu.
Önce mutluluğu alalım; sizce ne olabilir o mutluluk tablosu?..
AKP'yi çıkış noktasından, yani İstanbul Belediyesi’nden vurmak olabilir.
İhtimal var mı?
"İzmir'i, Çankaya'yı, Kadıköy'ü kaybetmeyeceğiz" anlayışıyla yok tabii. Kazanmak için önce talip olmak lazım. Bizim ortalama inancımızda "Niyet her şeyin başıdır" diye bir laf var. Gerçekten niyetin var mı yok mu, İstanbul'u kazanmak istiyor musun istemiyor musun? "Canım ne münasebet, tabii ki kazanmak istiyorum!"
Hayır o değil, hazır mısın bunun gereklerini yapmaya, önemli olan bu. Ama bu mutluluk senaryosunun işlemeyeceğini de görüyorum. 

Türk solu ayağa kalkacaktır
O da hüzün senaryosu mu oluyor?
O bir dibe vuruş senaryosudur. Çünkü AKP'nin bir seçim daha yeni bir başarı elde etmesi demek Türkiye tarihinin 58 yıllık siyasi çevriminin değişmesi demektir. Bu yalnızca solu ilgilendiren bir gelişme değildir, Türkiye'nin geleceğiyle ilgilidir.
Nedir bu?
1950'den bu yana 58 yıldır Türkiye'de bir siyasi parti tek başına milletvekili seçimini kazanıp hükümeti kurduğunda onu izleyen belediye seçimini, onu izleyen bir milletvekili seçimini daha kazanıyor. İkinci kez hükümet kuruluyor. Ama dördüncü seçimi kaybediyor ve bu çevrim 8'le 10 yıl arasında sona eriyor.
Eğer 2009'da 59 yıldır olan olmazsa yeni bir dönem başlayacaktır ve Türkiye siyaset alanıyla yeniden inşa edilecektir.
Yani sol için yedi ay sonra mutluluk yoksa da tufan var?
Mutlaka var ve ister mutluluk olsun ister hüzün senaryosu, yedi ay sonra Türkiye solu kesinlikle yeni kadrolarla, yeni isimlerle yeniden ayağa kalkacaktır. Belki önce dibe vuracak ama oradan yeniden çıkılacaktır.
Yani eğer siyaset boşluk kaldırmıyor yargısı doğruysa, ki bence doğru, solsuz bir Türkiye olamaz. 1 trilyon dolara yakın gelir yaratan bir ülkenin solu böyle kalamaz. Zaten Türkiye'nin koşulları da sola çağrıda bulunuyor. Ama peki nasıl olacak derseniz, işte onu da yedi ay sonra göreceğiz.

Milliyet

YORUMLAR
Toplam 6 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Mennan Özdemir 31 Ağustos 2008 Pazar 

Japonlar ülkelerine faydalı olamadılar mı harakiri yapıyorlar. sen faydalı olmayı bırak zarar bile verdin. önce o modeli al hele. ülke senden kurtulsun. kobe itfaiye müdürü japon hava yolları genel müdürü bir öğren.

Yorumu oyla      18      10  
MAKSUT 31 Ağustos 2008 Pazar 

Ülkenin HORTUMLANACAK kaynağı kalmadı artık. Yeter düşün bu Milletin yakasından. Sandığın dibine çakıldınız defalarca hala akıllanmadınız.Aslında Size medyada yer verenler ayıp ediyor. Amma yüzsüzmüşsünüz. Yüzünüzde keçi çarığımı var.Hiçmi utanmıyorsunuz.

Yorumu oyla      18      10  
Medeniyet 31 Ağustos 2008 Pazar 

Sn.Yılmaz tren kaçtı,siz treni 15 yıl önce basiretsizliğinizle kaçırdınız.Japonlar neredeyse 50 yıldır dürüstlük,zeka ve dikkatle ülkelerinde çalışıyorlar ve de ABD'yi de geçtiler,deyim yerindeyse solladılar.Bizim bu şartlarda böyle bir şey yapabilmemiz mümkün mü ? Biz ise 2008 yılında hala millete içirilen arsenikli suyun var mı yok mu tartışması seviyesindeyiz,o kadar. Japonların kalkınma planı 50 belki 100 yıllık.Var mı TÜRKİYE de böyle planlar yapıp uygulayabilecek adam gibi siyasetçi? YOK.

Yorumu oyla      18      10  
Halim SELİM 31 Ağustos 2008 Pazar 

Kaç yıllık Devlet adamısınız Sayın Yılmaz? Fransa, İngiltere, Rusya, Çekoslovakya, İsveç, Çin, Amerika, Malezya, Alman modeli derken şimdi de hala bir Japon Modelinden bahsediyorsunuz? Hala bir nevi şahsınıza münhasır bir model kurgulayamadınız mı? Bunu düşünebilmek için zamanınız ve yardımcılarınız hiç olmadı mı? Yoksa şahsınıza ve yandaşlarınıza özel hizmet nedeniyle buna zaman bulamadınız mı? Politikaya yeni atılan Sayın Haydar Baş'ın bile kendisine has bir yönetim ve ekonomik modeli var iken siz neyin politikacısınız ki hala model arayışındasınız? Üzülüyoruz şu Güzel Türkiye'mizin haline, ne tuhaf politikacılarımız var. Yılların kaşarlanmış politikacıları demek boş kafalarla, taklitçi zihniyetle idare etmişler şu aziz Memleketimizi ve Milletimizi. Bu ülkeyi idare edenler her nedense bir türlü halkla sarmaş dolaş olamadı. Oy isterken halkı kucaklayanlar seçilince sürekli Halkı ittiler, dışladılar. Bu durumu belki Millet geç fark etti. Ama fark etti. Şu Ülkeyi yönetenler ne yazık ki Halkı vesayete muhtaç görüyorlar. Ama kendileri de başkalarının vesayeti altına hiç düşünmeden giriyorlar. İşte haber içeriğinde görüldüğü gibi.

Yorumu oyla      18      10  
TOLGA 31 Ağustos 2008 Pazar 

Mesut bey yeni oluşumunda, eski enerji hortumcularına yer vermeyi asla ihmal etmemeli. Nekadar Hortumcu ve Aile Fotoğrafında yeralmış kişi var ise hepsine yeni Kaşarlanmışlar partisinde yer vermelidir. Partinin adı da, "KAŞARLANMIŞ HORTUMCULAR PARTİSİ" olmalı.

Yorumu oyla      18      10  
saffet sancak 31 Ağustos 2008 Pazar 

Başına taş düşmüştür.Ne modeli olacak...Avrupaya gidip dinimizi şikayet eden Onbaşıdan hangi model olur ?

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
DP Genel Başkanı Süleyman Soylu Turktime Genel Merkezi’nde Konuştu: İsmim Emanetçiliğe Sığacak Kadar Küçük Değil!
Turktime Genel Merkezi ziyaret eden Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman ...
TURKTIME'ı Ziyaret Eden Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok İmalı Konuştu!
14 yıldır Keçiören Belediye Başkanlığı görevini yürüten Turgut Altınok ...
MHP'li Ekici : DTP’lilerin Elini Sıktık da Elimize PKK’mı Bulaştı?
MHP kimsenin kurşun askeri değildir… Kimse üzerimizden evcilik oynamasın… ...
 
Turktime'a Konuşan Kutan Bombaladı: Bahçeli'ye Başbakanlık Teklif Ettik ama Kabul Etmedi
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, DP Genel Başkanı Mehmet Ağar ve DSP ...
Ağar Turktime'a Konuştu: Ne Geçmişimi İnkar Ettim, Ne de Değiştim... Düz Ovada Siyaset Söylemi En Milliyetçi Söylemdir
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan’dan sonra DP Genel Başkanı Mehmet Ağar’da ...
Şirin Turktime'a Konuştu: Halk İsterse İdam Gelir
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Genç Parti idamı geri getirecek ...
 
Baykal: Basın Görevini Yapıyor
CHP lideri Baykal, Başbakan Erdoğan’ın basına yönelik açıklamalarıyla ...
AK PARTİ'NİN İLKLERİNE BİR DE BU TARAFTAN BAKIN! LİSTEDE NELER VAR NELER!!!
İkinci dönem tek başına iktidar olan Ak Partililer her fırsatta birçok ...
Tuncay Özkan'ın SON PROJESİ:
Yeni parti kurmak için Kartepe'de çalışmalara başlayan Tuncay Özkan, bu ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
trabzonspor
Sağlık
Kızılyıldız
Southampton
Carlos Arroyo
Fitch
Zengin
örgüt
Guus Hiddink