Demokrasi açısından “ilahi” boyut taşıyan tanımı, büyük olasılıkla kilise ile yakın teması olmayan Norveç’in İşçi Partili Başbakanı, Jens Stoltenberg’in kelimelerinden duyacağımı hiç tahmin etmezdim.
600 nüfuslu Oslo’nun Belediye Sarayı’nın balkonundan, kentin denizle buluştuğu o meydanda toplanmış 150 bin kişiyi kameraman meslektaşım Murat Açıkalın ile birlikte görüntülemeye çalışırken yanımdaki Norveçli dostumdan geldi çeviri...
“Şeytan bir insanı öldürebilir, ama ona asla sahip olamaz...”
Norveç Başbakanı, hiçbir kuruluşun öncülük yapmadığı, sadece internet üzerinden iletişim kurarak yerel saatle 18.00’de ellerinde gülleriyle sokağa inen ve Belediye Sarayı önünde toplanan yüzbinlere hitap ederken bu cümleden önce şunu söylemişti: “Bugün burada toplanarak demokrasi için yüksek sesle bir kez daha “evet” dediniz...”
Demokrasi ve şeytan...
Kaybettikleri genç insanlar için Oslo Katedrali’nin önüne gelip çiçek bırakan, mum yakan ve kilisenin içinde dua eden insanlar aslında insan kılığında korkunç bir iş yapmış bir “şeytan”ı inandıkları Tanrı’ya şikayet ediyorlar...
Bu gezegende onurlu bir yaşam sürmelerinin tek yolunun ise özgürlüklerini korumakta olduğunu çok iyi anlıyorlar...
Anders Behring Breivik adlı bir katilin, Müslümanlar’a dönük nefretle, Oslo’nun yakınındaki Utoya Adası’nda gerçekleştirdiği katliam, sadece Norveç için değil, bütün Avrupa açısından tarihi bir dönüm noktası oluşturuyor.
Irkçılığın ve faşizmin kanlı görüntüsüyle karşılaşan Avrupa, yüz binlerce Oslo’nun yaptığı gibi çareyi demokrasiye sahip çıkmakta buluyor.
Teröre demokrasiyle direnmek
Pazartesi günü yerel saatle tam 12.00’de Oslo’da yapılan ve bir dakika planlanmış olmasına karşın yaklaşık beş dakika süren saygı duruşuna katılan yüz binler, aslında demokrasi için o sessizliğe büründüler... Devamında, iş çıkışında gerçekleştirdikleri ortak eylem ise, bir manyak katilden çok, ileride onun gibi demokrasiyi ve barışı hedef alacak radikallere karşı uyarı niteliğindeydi...
Oslolular, hepimize, teröre karşı kesin tavır koymanın demokrasinin vazgeçilmez birinci maddesi olduğunu gösterdiler. Gerçek bir demokraside insanlar, çıkış kaynağı ne olursa olsun terör ve onu yaratan düşünce bütünü veya hareketlere “tavizsiz “ direniş sergiliyorlar.
Mahkemede terör-show’a izin yok
Katil, hala, mahkemeye üniforma ile gitme telaşındayken, bir polis panzerine tıkılarak getirildi mahkeme binasına ve mahkeme başkanı bir teröristin hukuk zeminini kullanarak “show” yapmasına asla izin vermedi... Mahkemeyi baştan basına kapattı, kısa bir sorgulama yaptı ve onu tek başına kalacağı hücresine “postaladı...”
Mahkeme salonunun “sapık fikirlerin propaganda” alanı olmasını önledi, teröriste terörist gibi muamele etti...
Oslo Emniyeti’ndeki ilginç brifing
Avrupa, demokratik değerlerine ana tehdidin, adına, hatalı bir seçimle “İslami terörizm” denilen kavramdan, genel olarak da İslamiyet’ten kaynaklandığına inanıyordu. “Radikal Hıristiyan” bir hareketin 1993-1996 yılları arasında Bosna-Hersek’de 300 bin masum Müslüman’ı kadın-erkek-çocuk-yaşlı-genç demeden katletmesini görmezden gelmişti. Oslo’da görüştüğüm Norveç’in Türk asıllı sol-kanat siyasetçilerinden Gülay Kutal, “Bu katliamdan iki hafta önce Oslo Emniyet Müdürü bize brifing verdi. 20 farklı terör grubu tehdidinden söz etti, bunlardan 19’u Müslüman hareketti, biri ise, şöyle bir dokunup geçtiği ırkçılar. Ona ırkçı tehdit ile ilgili bütün hazırlığının bu olup olmadığını sordum, cevabını geçiştirerek verdi, bakın, sonrasında neler yaşadık” dedi.
Kimse, Anders Behring Breivik’in tek başına hareket etmediğini, “radikal Hıristiyan” faşist hareketin Avrupa’da giderek bir network’e dönüştüğüne inanıyor. Bütün bu kargaşanın orta yerinde iyi haber Avrupa Birliği’nin ortak polis teşkilatı Europol’den geldi... Europol artık, İslami radikal örgütler kadar ırkçı-Hıristiyan örgütleri de takip etme ve bu konuda yeniden yapılanma kararı aldı...
Belli ki Avrupa, büyük bir “şeytan çıkarma ayinine” hazırlanıyor...
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...