E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Şimşek: Sosyal Yönü Güçlü Bir Bütçe  

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2010 yılı bütçesinin, küresel ekonomik krizden çıkış bütçesi olduğunu söyledi.

27.10.2009 - 21:16
Şimşek: Sosyal Yönü Güçlü Bir Bütçe

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2010 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2008 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın sunumunu yapan Şimşek, 'Bu bütçe Orta Vadeli Programla uyumlu küresel ekonomik krizden çıkış bütçesidir. Ülkemizin ekonomik ve mali istikrarını sürdürmeyi esas alan bir bütçedir' dedi.

Küresel finansal piyasalarının, son 2 yıldır dünyayı hem mali hem de sosyoekonomik açıdan ağır şekilde etkileyen ciddi bir krizle karşı karşıya kaldığını anlatan Şimşek, küresel ekonomide likidite koşullarının sıkılaştığını, risk algılamalarının bozulduğunu, kredi piyasalarında ciddi bir daralma yaşandığını hatırlattı.

Dünyayı etkisi altına alan krizin, büyüme oranlarını sert bir biçimde düşürdüğünü ve 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük daralmanın yaşanmasına neden olduğunu kaydeden Şimşek, şunları söyledi:
'Toplam talepteki sert daralma ve emtia fiyatlarındaki düşüş, bütün dünyada enflasyon oranlarının hızla gerilemesine yol açtı. Küresel enflasyonda 2008'in ikinci yarısında başlayan düşüş eğilimi, 2009 yılında da devam etti. Emtia fiyatlarındaki göreceli yükselmeye rağmen, kısa dönemde enflasyonun düşük düzeyde seyretmesi beklenmektedir. Çünkü yüksek çıktı açığı enflasyonist baskıları sınırlayacaktır.

Ancak önümüzdeki yıllarda çıktı açığının azalmasıyla birlikte enflasyonun yükselmeye başlayacağı beklenmektedir. Küresel krizde en kötünün geride kaldığına dair algılamaların güçlenmesi, emtia fiyatlarındaki hareketlenmeyi de beraberinde getirdi. 2010 yılından itibaren enerji fiyatlarındaki olası yükseliş, bizim gibi net enerji ithalatçısı ülkeler için bir risk unsuru oluşturmaktadır.'

'YOKSULLUK ARTTI'

Küresel krizle birlikte dünyada yoksulluğun arttığına işaret eden Şimşek, dünyada 1,2 milyar kişinin günlük gelirinin 1,25 doların altında olduğunu, bu rakamın, dünya nüfusunun yüzde 21,3'üne karşılık geldiğini söyledi.
Krizin iktisadi faaliyet üzerindeki daraltıcı etkisini sınırlandırmak amacıyla uygulanan dengeleyici mali tedbirlerin, bütçe açıklarındaki artışı hızlandırdığını belirten Şimşek, şöyle konuştu:
'Küresel mali sistemdeki sıkıntılar tam anlamıyla geçmediği açıktır. Özellikle gelişmiş ülkelerin bankacılık sektörünün bilançolarında yaşanan tahribat ve hane halkının servet erimesi nedeniyle, küresel ekonomide kriz öncesine dönüş muhtemelen zaman alacaktır. Yine de küresel ekonomideki mevcut durum, birkaç ay öncesi ile karşılaştırıldığında olumlu bir görünüm arz etmektedir. Para ve maliye politikalarındaki gevşeme ve diğer politika tedbirleri olumlu sonuçlar vermeye başlamıştır. Ancak bu aşamada tedbirin elden bırakılmaması gerektiğinin ve önümüzde katedilecek daha çok mesafe olduğunun altını çizmek istiyorum.'

Yaşanan krizin, küresel ekonominin yeniden yapılanması gerekliliğinin altını çizerek son derece anlamlı mesajlar ortaya koyduğunu ifade eden Şimşek, gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerin de dünya ekonomisinde söz sahibi olabileceği bir döneme girildiğini, yükselen piyasalar içinde son yıllardaki dinamizmi ve güçlü performansı ile ön plana çıkan Türkiye'nin bu ortamda önemli bir rol üstlendiğini kaydetti.

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Hükümetleri döneminde Türkiye'ye olan güvenin arttığını belirten Şimşek, Türkiye ekonomisinin 2002–2008 döneminde ortalama yüzde 5,8 büyüdüğünü, dünyanın en büyük 17. ekonomisi olan Türkiye'nin küresel krize rağmen bu konumunu koruduğunu anlattı.

Dünya GSYH içinde Türkiye'nin payının, 1980 yılında yüzde 0,97'dan, 1990 yılında yüzde 1,1'e, 2000 yılında yüzde 1,2'ye ve 2008 yılında da 1,3 seviyesine yükseldiğine işaret eden Şimşek, 'Kişi başına milli gelir bakımından da önemli iyileşme sağlandı. 2002 yılından bu yana kişi başına milli gelirimiz 3 kat artarak 10 bin doları aştı. Bu, daha önceki hükümetlere nasip olmayan bir başarıdır. Küresel krizle birlikte 2009 yılında yaşanacak geçici düşüşe rağmen, milli gelirimizde muazzam bir artış olduğu ortadadır. Milli gelirimizin, 2010 yılından itibaren yeniden artış trendine girmesini bekliyoruz' diye konuştu.
Türkiye'nin kamu maliyesi ve borçlanmada da önemli gelişmeler kaydettiğine dikkati çeken Şimşek, enflasyonda tarihi düşüş yaşandığını ve yüzde 70'lerde seyreden enflasyonun tek haneye düşürüldüğünü vurguladı.

-'TÜRKİYE EKONOMİSİ YÜZDE 6 DARALACAK'

Küresel krizin bütün ülkeleri, şirketleri ve bireyleri etkilediğini belirten Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Kendi iç dinamiklerinden kaynaklanmamasına rağmen Türkiye ekonomisi de bu krizden etkilenmiştir. Son yıllarda dünya ekonomisiyle artan oranlarda entegre olan Türkiye ekonomisinin de böyle bir krizden etkilenmesi çok doğaldır. Türkiye'deki bankacılık sektörü bu yaşanan şoka karşı büyük dayanıklılık göstermişken, reel ekonomi krizden etkilenmiştir. Nitekim kriz, finansman imkanlarını, dış talebi ve tüketici beklentilerini olumsuz bir şekilde etkileyerek, Türkiye'de ekonomik faaliyetlerde belirgin bir daralmaya yol açmıştır. Bu daralmada özellikle dış talepteki şok düşüşün etkisi büyüktür. Bu yıl Türkiye ekonomisi yüzde 6 civarında daralacak.'

Türkiye'de 2002 yılından bu yana 27 çeyrek devam eden büyüme döneminin küresel krizle sona erdiğini anlatan Şimşek, 'Ancak en kötü dönem geride kalmıştır. Krizden çıkış emareleri güçlenmektedir. TÜİK ve Merkez Bankası tüketici güven endeksi ve Merkez Bankası'nın reel kesim güven endeksinde önemli bir toparlanma yaşanmaktadır' dedi.

İŞSİZLİK

Krizle birlikte bütün dünyada olduğu gibi işsizlikte de artış yaşandığını kaydeden Şimşek, şöyle devam etti:
'Ancak, kısa dönemli bu artışı bir kenara bırakırsak Türkiye'de işsizlik yapısal bir nitelik taşımaktadır. Türkiye'de tarımın istihdamdaki payı hala yüksektir. Tarım kesiminden diğer sektörlere kayışın önümüzdeki yıllarda da devam etmesi beklenmektedir. Ayrıca ülkemizdeki gençlerin toplam nüfus içerisindeki payı yüksektir. Türkiye'de her yıl ortalama 500 bin kişi işgücüne katılmaktadır. Ama en önemlisi ülkemizde vasıfsız işsizlerin toplam işsizlik içindeki payı oldukça yüksektir. İşgücü piyasasında kötüleşmenin durması ile birlikte işsizlik sigortasından faydalananların sayısındaki artış durmuş, hatta son aylarda azalmaya başlamıştır. Hükümetimiz işsizliğe karşı 3 aşamalı bir çözüm ortaya koymuştur. Nitelikli işgücü ihtiyacı için uzun vadede çözüm eğitimdir ve eğitimin kalitesinin yükseltilmesidir. Hükümetimiz eğitime büyük kaynak aktarmaya devam etmektedir. Orta vadede bölgesel kalkınma projelerinin işsizliği azaltmada önemli katkısının olacağına inanıyorum.'

DIŞ TİCARET VE BANKACILIK

Konuşmasında diğer ekonomik konularla ilgili değerlendirmeler de yapan Şimşek, bu yıl dış talepteki daralmaya bağlı azalan ihracatın, küresel ekonomideki toparlanmayla birlikte kademeli olarak tekrar artmasının beklendiğini söyledi.

Yapısal reformlar sayesinde uluslararası rekabet gücü sıralamasında, Türkiye ekonomisinin rekabet gücü artan ülkeler arasında olduğunu belirten Şimşek, ihraç pazarlarının çeşitlendirilmesine yönelik çalışmalarda önemli mesafe sağlandığını vurguladı.

Emtia fiyatlarındaki düşüş ve ekonomik faaliyetlerdeki daralma ile birlikte cari açığın belirgin şekilde azaldığınına da dikkat çeken Şimşek, şöyle konuştu:
'Geçmiş dönemlere oranla Türkiye'nin dış şoklara karşı direnci artmıştır. Türkiye önceki dönemlere oranla daha az kırılgandır. İş ortamının iyileştirilmesine yönelik attığımız adımlar ve ortaya konulan ekonomik performans sayesinde Türkiye, en çok yatırım çeken ülkeler sıralamasında 20'inci sıraya yükselmiştir. Krizde Türkiye'nin risk primi, gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkeye oranla çok daha az artmıştır. Bu da Türkiye'ye olan güveni yansıtmaktadır. Önceki krizlerin aksine Türkiye'de faizler ciddi bir şekilde düşmüştür. Bu, Türkiye'nin gelecekteki borç yükü üzerinde olumlu etkide bulunacaktır.'
Küresel krizde Türkiye'deki bankacılık sektörünün de güçlü kaldığını kaydeden Şimşek, 'Türkiye, bu dönemde bankacılık sektörüne kaynak aktarmayan nadir ülkelerden biridir. Bu dönemde, vatandaşlarımıza yeni bir yük yaratılmaması da ayrıca bir başarıdır' dedi.

Şimşek, Türkiye'de bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik oranının, gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkeye göre son derece iyi durumda bulunduğunu söyledi. Mehmet Şimşek, bankacılık sektörünün güçlü sermaye yapısının, sistemi şoklara karşı dayanıklı kıldığını, bankacılık sektörünün aktif kalitesinin yüksek olduğunu ve bu dönemde sorunlu kredilerdeki artışın minimal düzeyde kaldığını ifade etti.
Güçlü bankacılık sektörünün, küresel krizin Türkiye'ye yansımasını başlangıçta bertaraf edemediğini ifade eden Şimşek, şunları kaydetti:
'Ancak, krizden çıkışta bankacılık sektörü Türkiye'nin en büyük artı değeridir. Türkiye'de bankacılık sektörünün önümüzdeki dönemde büyümeyi güçlü bir şekilde destekleyeceğini tahmin ediyoruz. Türkiye'yi farklı kılan diğer faktörlerden bir tanesi de hane halkının bankalara ve finans kuruluşlarına olan borçlarının milli gelire oranının başka ülkelere kıyasla düşük olmasıdır. Faizlerdeki düşüş dikkate alındığında büyümenin özel tüketim ayağı da önümüzdeki dönemde güçlenecektir. Ayrıca, krizde vatandaşlarımızın servetlerindeki erime başka ülkelere oranla daha düşük olmuştur. Önümüzdeki süreçte faiz oranlarındaki muazzam düşüş ve güvenin tesisiyle birlikte hane halkı tüketiminin artmasını bekliyoruz. Özel tüketim ekonomiyi destekleyecek bir unsur olacak. Türkiye'nin krizden güçlü bir şekilde çıkacağına inanıyoruz.'

Bakan Şimşek, bütçenin hazırlanmasında temel alınan makro ekonomik büyüklükler hakkında bilgi verdi. Bu kapsamda önümüzdeki yıl için Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın 1 trilyon 28 milyar 802 milyon lira, büyüme oranının yüzde 3,5, deflatörün yüzde 5, yıl sonu TÜFE'nin yüzde 5,3, ithalatın 153 milyar dolar, ihracatın da 107,5 milyar dolar olarak hedef alındığını bildirdi. Şimşek, 2010 yılı bütçesine temel oluşturan makro ekonomik varsayımların gerçekçi olduğunu da vurguladı.

SOSYAL YÖNÜ GÜÇLÜ BİR BÜTÇE


2010 bütçesinin sosyal yönü güçlü bir bütçe olduğuna da dikkati çeken Şimşek, 'Dünya büyük bir krizden geçiyor, her yerde işsizlik artıyor. Bu süreçte sosyal kesimlerin desteklenmesi daha da önemli bir hale gelmiş oluyor. Bizde bütçemizi ekonomik olarak dezavantajlı kesimleri destekleyecek şekilde hazırladık' diye konuştu.
Bu çerçevede Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonuna aktarılan kaynağı yüzde 26,7 oranında artırdıklarını, yeşil kartlılara sağladıkları sağlık yardımı ödeneklerini 4,6 milyar liraya çıkardıklarını anlatan Şimşek, 2003 yılından beri yürütülen yoksul ailelere yönelik kömür yardımı için de bütçede yeterli ödenek öngördüklerini söyledi.

MEMUR AYLIKLARINDA YAPILACAK ARTIŞLAR


Bütçenin kamu görevlilerini gözeten bir bütçe olduğunu da belirten Şimşek, 2010 yılında memur aylıklarında yapılacak artışların, devletin mali imkanları, ülkenin ekonomik gelişmesi ve enflasyon hedefi gözönünde bulundurularak belirlendiğini vurguladı.

Kamu görevlilerinin maaşlarına Ocak ayında yüzde 2,5, Temmuz ayında da yüzde 2,5 oranında artış yapılacağını bildiren Şimşek, gerçekleşen enflasyonun belirlenen zam oranlarını aşması halinde, aradaki farkın telafi edileceğini de ifade etti.

Yapılacak artışlar sonucunda, halen 1.480 lira olan en düşük memur maaşının Ocak ayında 1.518 liraya yükseleceğine dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti:
'Ayrıca, çocuk için ödenmekte olan aile yardımı ödeneğinde çocuk sayısı sınırlamasının kaldırılması yönünde düzenleme yapılacak.

2009 yılında ise kamu görevlilerinin maaşlarında Ocak ayında yüzde 4 ve Temmuz ayında yüzde 4,5 oranında olmak üzere yıllık kümülatif yüzde 8,7 oranında artış sağlanmış olup, Eylül ayı itibarıyla tüketici fiyatlarındaki kümülatif artış yüzde 2,18'dir. Yıl sonu itibarıyla tüketici fiyatlarındaki artışın yüzde 5,9 olacağı tahmin edilmekte olup, buna göre; 2009 yılında kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinde yüzde 2,6 oranında reel iyileştirme yapıldığı görülmektedir.'

KİMİN AYLIĞI NE KADAR OLDU?

Şimşek'in verdiği bilgiye göre, 2003 Ocak – 2009 Eylül döneminde TÜFE'deki kümülatif değişme yüzde 86,3 oldu.
En düşük memur maaşı 2002 Aralık ayında 392 TL iken, 2009 Ekim ayında 1.218 TL'ye çıktı, artış oranı yüzde 188 olarak gerçekleşti.

Bakan Şimşek, bütün kesimlere enflasyonun çok üstünde reel artışlar sağlandığını ifade etti.

ÖĞRENCİLER VE ÖZÜRLÜ VATANDAŞLAR GÖZARDI EDİLMEDİ

2010 Bütçesinin, öğrenciler için daha fazla kaynak ayıran bir bütçe olduğunu belirten Şimşek, gelecek yıl öğrencilere sağlanan burs ve harç desteği ödeneklerini yüzde 13,8, öğrenim ve harç kredisi ödeneklerini yüzde 12,8, ilköğretim öğrencilerine ücretsiz ders kitabı desteği ödeneklerini yüzde 6,4, oranında artırdıklarını kaydetti.

Gelecek yıl toplam 1 milyon 634 bin öğrenciye burs, öğrenim ve katkı kredisi ödemeyi hedeflediklerini ifade eden Şimşek, 2010 yılı sonunda öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılan ders kitabı sayısının da toplam 1 milyar 108 milyona ulaşacağını bildirdi.

Şimşek, gelecek yıl bütçesinin , özürlü vatandaşların evde bakım desteği ödeneklerini yüzde 49,5, özürlülere eğitim desteği ödeneklerini yüzde 7,3 oranında artırdığını da söyledi. Şimşek, 2010'da eğitim masrafları karşılanan özürlü öğrenci sayısının da 220 bine ulaşacağını bildirdi.

EN BÜYÜK BÜTÇE EĞİTİME


2010 bütçesinde eğitime ve sağlığa ayrılan kaynağın artırıldığına da dikkati çeken Şimşek, şöyle konuştu:
'2002 yılında 7,5 milyar TL olan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini 2010 yılında 28,2 milyar liraya çıkardık. Bu bütçeyle Bakanlık, en büyük bütçeye sahip icracı bakanlık olma özelliğini sürdürmektedir.

Yine Sağlık Bakanlığına ayırdığımız bütçeyi de yüzde 12 oranında artırdık. 2002 yılında kamu kesimi tarafından yapılan toplam sağlık harcaması 9,9 milyar lira iken bu rakam 2009 yılında 36,4 milyar TL'ye ulaşmış olacak. 2010 yılında kamu kesimi tarafından yapılacak toplam sağlık harcamasının 37,5 milyar TL'ye ulaşacağını tahmin ediyoruz.
2010 üniversitelere personel ve kaynak desteği sağlayan bir bütçedir. Üniversitelere ilave 7000 adet atama izni veriyoruz.'

SAĞLIK VE SOSYAL GÜVENLİK

2010 yılında aile hekimliği uygulamasını ülke geneline yaygınlaştırdıklarını bildiren Şimşek, kamu personeline sağlık hizmetlerinin SGK tarafından sunulacağını ve bunun için anılan kuruma sağlık primi ödemesine başlanacağını belirtti.

Sağlığa erişimi kolaylaştıran politikalar sonucunda birinci basamakta muayene edilen kişi sayısı 2002 yılında 74 milyon iken, yüzde 170'lik bir artışla bu rakamın 2009 yılında 200 milyona ulaşacağına işaret eden Şimşek, '2010 yılında aile hekimliği sisteminin ülkemizin tamamında uygulanacak olması ile birlikte, birinci basamak sağlık hizmetlerinden yararlanan kişi sayısında önemli ölçüde artış bekliyoruz. McKinsey'in yaptığı bir çalışmaya göre Türkiye sağlıkta kapsam ve hizmetlere erişimde Avrupa'nın en gelişmiş ülkelerini bile geride bırakmıştır' diye konuştu.

Yeni bütçenin, sosyal güvenlik sistemini destekleyen bir bütçe olduğunu da vurgulayan Şimşek, bütçeden sosyal güvenlik kurumlarına yapılan transferlerin 2010 yılında yüzde 7,3 oranında artarak 57,7 milyar liraya ulaşacağının tahmin edildiğini kaydetti.

Şimşek, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumuna 2010 yılında açık finansmanı için yapılacak transfer tutarının ise 31,8 milyar lira olacağını bildirdi.

Şimşek, önümüzdeki yıl çiftçilere 5,6 milyar lira destekleme ödemesi yapılacağını, tarım kesimine yapılacak toplam transferlerin ise 8,4 milyar liraya ulaşmasının öngörüldüğünü de belirtti.

Maliye Bakanı Şimşek, '2010 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi, ülkemizin dört bir tarafına ihtiyaç duyduğu yatırımı götüren, reel kesimi destekleyen, ekonomik kalkınmaya odaklanmış, bireysel ve toplumsal refahı gözeten bir bütçedir. 2010 bütçesi, küresel krizin etkisiyle bozulan kamu dengelerini düzeltmeyi amaçlamaktadır. 2010 yılı bütçesinde hem giderleri kontrol altına alıyoruz, hem de gelirleri artırıyoruz. Bu suretle bütçe açığını 2009 yılına göre daha aşağı seviyelere çekiyoruz' diye konuştu.

YAPISAL REFORMLAR

Maliye Bakanı Şimşek, konuşmasında 2010 yılında hükümet tarafından gerçekleştirilmesi öngörülen bazı yapısal reformları da şöyle sıraladı:

-Mali kural uygulamasına geçilecek.
-Kamu harcamaları öncelikli alanlara yönlendirilecek.
-Kamu yatırımları önceliklendirilerek etkinleştirilecek.
-KİT'lerde yeni bir yönetişim modeli hayata geçirilecek.
-Yatırımların finansmanında kamu-özel işbirliği modellerinin kullanımı yaygınlaştırılacak.
-Sağlık hizmetleri ve harcamaları etkinleştirilecek.
-5018 sayılı Kanunla uyumlu yeni Sayıştay Kanunu çıkarılacak.
-Mali saydamlık ve mali raporlama geliştirilecek.
-Vergi kayıp ve kaçağı azaltılacak.
-Özelleştirmelere devam edilecektir.
-Kamunun elektrik dağıtımı ve şeker üretimi alanlarından tamamen çekilmesi telekomünikasyon ve liman işletmeciliğindeki payının ise azaltılması hedefleniyor.
-Kuruluşları tamamlanan kalkınma ajansları faaliyete geçirilecek.
-Devlet yardımları şeffaflaştırılacak ve etkinleştirilecek.
-Esnek istihdam biçimleri yaygınlaştırılacak.
-Yeni üniversitelerin beşeri ve fiziki altyapıları güçlendirilerek büyüme sürecine katkıları artırılacak.
-Kaçakçılıkla mücadele etkinleştirilecek.
-İstanbul Finans Merkezi Projesi uygulamaya konulacak.
-Avrupa Birliği müktesebatına uyumun gerekli kıldığı düzenlemelere devam edilecek.


BÜTÇE BÜYÜKLÜKLERİ


Şimşek, 2010 bütçe rakamları hakkında bilgi verirken de gelir artışlarının gerçekçi tahminlere dayandığını ifade etti. Gelir artış oranının yüksek olmasının, vergi indirimlerinin sona ermesi ve gelir artırıcı tedbirlerden kaynaklandığını kaydeden Şimşek, 'Bütçe, ayrıca bazı maktu vergilerin enflasyon oranında güncellenmesini de öngörmektedir' diye konuştu.

Maliye Bakanı Şimşek'in açıkladığı 2010 yılı bütçe büyüklükleri şöyle:

GSYH'YE ORANI
(Milyon lira) (Yüzde)
-
BÜTÇE GİDERLERİ: 286.928 27,9
.Faiz hariç bütçe giderleri 230.178 22,4
.Personel giderleri 60.349 5,9
.Sosyal güvenlik kurumlarına
devlet primi gideri 11.110 1,1
.Mal ve hizmet alım giderleri 25.186 2,4
.Cari transferler 102.173 9,9
.Sermaye giderleri 18.928 1,8
.Sermaye transferleri 3.426 0,3
.Borç verme ödenekleri 6.903 0,7
.Yedek ödenekler 2.103 0,2
.Faiz giderleri 58.750 5,5

BÜTÇE GELİRLERİ: 236.794 23,0
.Vergi gelirleri 193.324 18,8
.Vergi Dışı Gelirler 43.470 4,2
BÜTÇE DENGESİ: -50.134 -4,9
FAİZ DIŞI FAZLA: 6.616 0,6

Şimşek, Türkiye'de toparlanmanın küresel ekonomiye göre daha erken başlayacağını söyledi.

''Büyüme ve istihdam politikalarını destekleyici, makroekonomik politikalarla uyumlu, ekonomik krizlere karşı kırılganlıkları azaltıcı etkin ve basit bir vergilendirme sistemi oluşturmanın'', vergi politikasının temel amacı olduğunu kaydeden Şimşek, bu amaca ulaşabilmek için bir taraftan yatırım ortamının iyileştirilmesi, diğer taraftan da kayıtlı ekonomiye geçiş sürecinin hızlandırılması gerektiğini vurguladı. Bunun da ancak anlaşılabilir ve saydam bir vergi mevzuatı, öngörülebilir bir vergi yükü, düşük oranlı-geniş tabanlı bir vergi sistemi ve etkin bir vergi idaresi ile sağlanabileceğini ifade eden Şimşek, kendilerinin de vergi politikalarını ülkenin ihtiyaçlarına göre sürekli geliştirdiğini anlattı.

Bu çerçevede küresel krizin etkilerini en aza indirmek amacıyla geçici süreyle bazı vergi indirimlerinin yürürlüğe konulduğunu, Varlık Barışı uygulamasında da süre uzatımına gidildiğini hatırlatan Şimşek, teşvik sisteminin de değiştirildiğini dile getirdi.

GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ

Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu ile vergi oranının yüzde 30'dan yüzde 20'ye indirildiğine işaret eden Şimşek, kurum kazançları üzerindeki vergi yükünün yüzde 44'ten yüzde 34'e düşürülmesiyle, daha önce 30 OECD ülkesi arasında kurumlar vergisi yükü açısından 2. sırada bulunan Türkiye'nin bu düzenleme ile 25. sıraya kadar gerilediğini söyledi.

Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle de tarifedeki dilim sayısının önce 6'dan 5'e, sonra da 4'e indirildiğini, en yüksek vergi oranının ise yüzde 45'ten yüzde 35'e çekildiğini vurgulayan Şimşek, ''Türkiye OECD ülkeleri içinde gelir vergisi oranı bakımından en üst dilime göre 2002 yılında en yüksek 9'uncu ülke iken, bugün yüzde 35 oran ile 19. sıraya geriledi. Gelir vergisi oranının en üst dilimi Fransa'da yüzde 40, Almanya'da yüzde 45 ve Belçika'da yüzde 50'dir'' diye konuştu.

DOLAYLI VERGİLER

Bakan Şimşek, 2008 yılında toplam vergi gelirleri içinde dolaylı vergilerin payının yüzde 47,8 olarak gerçekleştiğini de belirtti ve Türkiye'deki dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payının diğer ülkelerin çok üzerinde olmadığını ifade etti. Şimşek, bu oranın Meksika'da yüzde 56,3, İzlanda'da yüzde 42,3, Portekiz'de ise yüzde 40,6 düzeyinde bulunduğunu söyledi.
Sosyal güvenlik primleri hariç tutulduğunda ise dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki payının yüzde 65'e çıktığını kaydeden Şimşek, bu hesaplamaya göre de sözkonusu oranın Meksika'da yüzde 66, Slovakya'da yüzde 65, Polonya ve Portekiz'de de yüzde 60 olduğunu anlattı.

YENİ GELİR VERGİSİ KANUNU

Sosyal mutabakat ve ortak akla uygun katılımcı yaklaşım ilkelerine dayalı adil bir gelir vergisi sistemi oluşturmak, ekonomide sürdürülebilir bir büyümeyi ve verimlilik artışını desteklemek amacıyla yeni bir Gelir Vergisi Kanunu hazırlığı yapıldığını da vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:
''Hazırlık çalışmaları son aşamaya gelmiş olup, yeni Gelir Vergisi Kanunu, gelişmiş ülke örnekleriyle paralel müesseseler içeren, serbest piyasa ekonomisiyle uyumlu, yatırımları ve istihdamı teşvik ederek sürdürülebilir ekonomik büyümeyi destekleyen, vergiye gönüllü uyumu artırarak kayıtlı ekonomiye geçiş sürecini hızlandıran, geniş tabanlı, etkin ve verimli bir vergi sistemini oluşturmaya yönelik olarak yalın, kolay anlaşılır ve kolay uygulanabilir bir kanun olacaktır.

Gelir Vergisi Kanunu Tasarısını kısa süre içinde TBMM'ye sunmayı hedefliyoruz. Yeni gelir vergisi reformuyla birlikte veraset vergisi kaldırılarak, ivazsız intikallerin gelir vergisi kapsamına dahil edilmesi öngörülmektedir.''

KAYIT DIŞI EKONOMİYLE MÜCADELE


Maliye Bakanı Şimşek, sunuş konuşmasında, kayıtdışı ekonomiyle mücadele çalışmaları hakkında da açıklamalarda bulundu.

Kayıtdışı ekonomiyle etkin şekilde mücadele etmek ve mükellef odaklı bir yaklaşımla artan mükellef beklentilerine en iyi şekilde cevap verebilmek amacıyla çeşitli tedbirler alındığını ifade eden Şimşek, 2008–2010 Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı'nın da uygulanmaya başlandığını hatırlattı.

Konut kredileri ve tapu bilgilerinden hareketle, satılan konutların gerçek değerinin beyan edilmesine dönük çalışma ile incelenecek kurumlar vergisi mükelleflerinin seçiminde kullanılmak üzere başlatılan ''Merkezi Risk Analizi ve Katmanlaştırma Projesi'' çalışmasına devam edildiğini belirten Şimşek, vergiye yönelik diğer uygulamaları da şöyle sıraladı:

''-KDV İadesi Risk Analizi Projesi kapsamında bütün KDV mükellefleri, yazılımı tamamlanan bilgisayar programı aracılığıyla hem vergisel uyum hem de sahte fatura düzenleme risklerini tespit anlamında puanlamaya tabi tutuldu.
-Kamu alacaklarının süratle tahsili, takip masraflarının ve idare ile ilgili kurumların iş yükünün azaltılması, zaman tasarrufu sağlanması ve haciz uygulamalarının elektronik ortamda yapılması amacıyla elektronik haciz (e-haciz) projesi geliştirildi. Çalışmaları tamamlanan 36 banka ve tüm vergi dairelerinde pilot olarak projenin uygulanmasına başlandı.
-Kredi Kartı ile Vergi Tahsilatı Projesi kapsamında, protokol yapılan bankalar aracılığıyla Ocak ayı içerisinde kredi kartı ile tahsilat uygulaması başlatıldı. Projenin kapsamının genişletilmesi konusunda çalışmalar devam etmektedir.
-Ülke çapında e-fatura uygulamasına imkan verecek e-Fatura Genel Tebliği ve ilgili teknik dokümanların 2009 yılı içinde yayınlanarak uygulamaya başlanması ve 2010 yılı içinde de uygulamanın geliştirilmesi planlanmaktadır.
-Veri Ambarının inceleme ve denetim çalışmalarına kaynak teşkil edecek yeni veriler ile güçlendirilmesi amacıyla çeşitli kurum ve kuruluşlardan alınacak bilgilerin altyapısı ile ilgili çalışmalar sürdürülmektedir.
-2010 yılında ülkemiz genelinde ''Özelge Otomasyon Sistemi''ne geçilmesi planlanmaktadır.''

REFORMLARA DEVAM

Maliye Bakanı Şimşek, konuşmasının son bölümünde de önümüzdeki dönemde ülkemizin küresel ekonomide rekabet gücünü artıracak ve daha büyük bir küresel aktör haline gelmesini sağlayacak ekonomik ve mali politikaları izlemeye devam edeceklerini bildirdi.

Reformlara kararlılıkla devam edeceklerini belirten Şimşek, bu suretle Türkiye'nin yatırımlar için cazibe merkezi olma niteliğini sürdüreceğini kaydetti.

Küresel ekonomilerde krizlerin ve dalgalanmaların her zaman olabileceğine işaret eden Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Önemli olan önümüze çıkan her zorluğu kolayca bertaraf edebilecek şekilde hazırlıklı olmaktır. 2002 yılından beri uygulamakta olduğumuz reformlar sayesinde, bu krize sağlam temeller üzerinde girdik. İktidarımız döneminde gerçekleştirdiğimiz yapısal reformlar ve krize karşı aldığımız önlemler neticesinde, Türkiye'de toparlanmanın küresel ekonomiye göre daha erken başlayacağını düşünüyorum.
Önümüzdeki süreçte gelişmeleri yakından takip ederek mali disiplinden ve yapısal reformlardan taviz vermeden gerekli her türlü önlemi almaya devam edeceğiz. Bu koşullar altında bir yandan krize karşı önlemler alırken, diğer yandan geçtiğimiz yıllarda elde ettiğimiz kazanımları korumak gibi zorlu bir görevimiz var.

2010 yılı bütçesi, küresel krizin yarattığı tahribatı azaltacak, sürdürülebilir büyüme ve kalkınmayı sağlayacak, istikrarın ve refahın artırılmasını dikkate alan ve orta vadeli perspektifle hazırlanmış bir bütçedir.''

Toplantıda, milletvekillerine mesir macunu ile kuru üzüm ikram edildi.

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Vergi Dairelerinde Hac Mesaisi
Pasaport harcı tahsiline yetkili vergi dairelerinde 2 Kasım Pazartesi ...
Maliye Bakanlığı Eleman Alacak
Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü, 25 devlet bütçe ...
MTA AÇIKLADI:
Dünyada ticareti yapılan 90 çeşit madenden 77’sinin Türkiye’de bulunduğu, ...
 
Benzin Zammı İsyan Ettirdi
Bursa Tüketiciler Derneği üyeleri, benzin zammını protesto etmek için ...
Evlilere Vergi Avantajı Geliyor
Maliye, Almanya’dan örnek alınarak hazırlanan yeni modelde evlilere daha ...
Kamuda İş Bırakma Eylemi
Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (HAKSEN) Genel Başkanı ...
 
PİYASALARDA BUGÜN:
Faizde geçen hafta başlayan satış dalgası yükselişin, bugün de sürebileceği belirtiliyor.
Doğan Yenilgiyi Kabul Etmiyor
Doğan Yayın Holding A.Ş, doğrudan bağlı ortaklığı Doğan TV Holding A.Ş. ...
KRİZ TV'LERİ TEĞET GEÇTİ
"Var Mısın Yok Musun"da 500 bin Lira verildikten sonra, TRT'de bir yarışmada ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Club Brugge
trabzonspor
Euroleague
şampiyonlar Ligi
Almanya
MHP
Mesut Bakkal
haberler
mülteci