AKP'nin kurucularından, eski bakan ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Deniz Feneri yolsuzluğu konusunda doğrudan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'yi hedef aldı. 32. Gün programında konuşan Şener, "Gerek hükümet sözcüsünün, gerek bakanların ve gerekse Başbakan'ın açıklamaları kaçamak ifadelerdir. İlişkilere baktığınızda başta Sayın Başbakan olmak üzere iktidardaki bazı önemli isimler de bu Deniz Feneri hadisesinde adı geçen isimlerle çok büyük yakınlıklar içinde. Yani bir içiçelik var. Kollama var, gözetme var" dedi.
Erdoğan'ın, Fazilet Partisi'nden ayrılarak AKP'yi kurduğu çekirdek ekipte yer alan ve 22 Temmuz seçimlerinde aday olmayarak eski dava arkadaşlarıyla yolunu ayıran Abdüllatif Şener, dün akşam Kanal D'de yayımlanan 32. Gün programında Rıdvan Akar'a çarpıcı açıklamalar yaptı. Şener, siyaset dünyasını karıştıran Deniz Feneri yolsuzluğuyla ilgili şunları söyledi:
“Deniz Feneri davasıyla ilgili kararı Almanya’da yargı vermiştir. Ancak davayla ilgili asıl failler Türkiye’de olduğu halde, olayların merkezi Türkiye olduğu halde, maalesef olayın üzerine gidilmiyor. Bu konuda en büyük görev hükümete ve sayın Başbakan’a düşüyor. Ancak gerek hükümet sözcüsünün, gerek bakanların gerekse başbakanın bu konuyla ilgili açıklamaları geçiştirmeye yönelik, kaçamak ifadelerdir. İlişkilere baktığınızda başta sayın Başbakan olmak üzere iktidardaki bazı önemli isimlerin de bu Deniz Feneri hadisesinde adı geçen isimlerle çok büyük yakınlıklar içinde olduğunu görüyoruz. Yani bir iç içelik var. İlişkiler açısından bir birliktelik var, karşılıklı kollama var, gözetme var. Bir numaralı sorumlu hükümet ve sayın Başbakan konunun üzerine gitmiyorsa, hatta davranışları öyle gösteriyor ki, konunun üzerine gidilmesini engellemekte ise bu hadise Almanya’daki gibi şeffaf bir şekilde kamuoyunun önüne getirilebilir mi? Hayır getirilemez.”
AKP'den ayrıldıktan sonra 'Yeni Oluşum Hareketi'ni kuran Şener, Almanya'daki gurbetçilerden toplanan yardım paralarının, amaç dışı kullanıldığının yargı kararıyla belgelendiği Deniz Feneri konusunda eski partisi AKP'nin takındığı tavrı da eleştirdi:
“Bazı şirketlere gitmiştir ve amacı dışında özel ve genel başka amaçlarla kullanılmıştır bu paralar. Asıl failler de Türkiye’dedir diyorlar. Asıl failler Türkiye’dedir derken mahkemenin saydığı, zikrettiği isimlere baktığımızda da bunlarda Türkiye’de belli bazı kuruluşların başındalar. Dolayısıyla süreç ve zincir aslında fotoğrafı bilinmez hale getirmiyor. Ve bu belli kurumların başında olan kişiler de siyasi iktidar tarafından himaye ediliyor. Ama maalesef şunu görmekten dolayı da büyük üzüntü duyuyorum, Hırsız bizim hırsızsa ona sahip çıkmamız gerekir diyenler var hala bu ülkede."
Eski Başbakan Yardımcısı ve AKP Sivas Milletvekili olan Şener, görevinden ayrılmadan önce, Deniz Feneri e.V. davasının aktörlerinden Kanal 7 televizyonu konusunda 'kendisine de gelindiğini' söyledi:
"Ben Kanal 7 bağlantılı olarak Sermaye Piyasası Kurulu’nda bir çalışmanın devam ettiğini biliyorum. Ve bununla ilgili olarak da ilgililerin bir takım temaslar içerisinde olduklarını da biliyorum. Çünkü daha önce bana da gelmişlerdi. Söyledikleri şey, böyle bir süreç oldu beni bilgilendirmeye yönelik. Ama yanlış bir değerlendirme biçiminin ortaya çıkmasından endişe duyabilecekleriyle ilgiliydi söyledikleri. Söyledikleri buydu. Bu tür ziyeretler sadece masum bir şekilde sorunları anlatmak için yapılmaz. Elbette bu anlatılanlar bir talebi de içerecek şekilde algılanmalıdır. Veya bir talebi içerecek şekilde anlatılır. Dinleyen de bunu böyle anlar. Ama anlattığım gibi ben konuyu ne istendiğini anlamış olmakla birlikte herhengi bir yönlendirmeyle, ya da bu görüşme nedeniyle konuyu SPK’ya intikal ettirmeyi gerekli görmedim.“
'Erdoğan'ın cevapları doğru çıkmıyor'
Şener, Rıdvan Akar'ın, "Zekeriya Karaman, SPK Başkanı ve Sayın Başbakanın , Başbakanın ofisinde bir araya geldiği de iddia edildi. 22 Temmuz seçimlerinden iki gün önce SPK, Kanal 7 ile ilgili rapordaki suç duyurusunu reddetti. Böyle görüşme oldu mu? Haberiniz var mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
“O görüşmede ben yoktum. Ancak o günlerde Başbakanlık'ta rastladığım bazı kişiler dolayısıyla bir hareketlilik hissediyordum. Bu süreçte sayın Zekeriya Karaman da Başbakanlığa gelip gitmişlerdir. Pek çok iddia ortaya atıldı. Başbakan bu iddialara kendince cevaplar verdi. Ama görüyoruz ki verdiği cevaplar doğru çıkmıyor. Sadece bir konuda değil birçok konuda söyledikleri doğru çıkmıyor. Ama bırakma niyeti göstermiyor. Sayın Başbakan’ın üslubu kin ve nefreti artırmaya yönelik bir üsluptur.”
'AKP artık dürüst değil'
Şener, programda AKP'den ayrılma gerekçelerini de anlattı:
“Hayatınızı bir siyasi partinin kuruluşu için harcamışsanız, günün 24 saatini oraya ayırmışsanız, sonra milletvekili adaylığını reddetmişseniz daha sonra MKYK’dan ve üyelikten ayrılmışsanız ciddi gerekçeleriniz var demektir. Bu partide yer alan siyaset tarzı benim tarzım değil. Hükümet etme biçimi benim anlayışım değil. Dürüst, namuslu ve kamu malını koruyan anlayış burada yok. Ben de burada olamam. İşlerin yolsuzluklardan arınmış olarak sürmediği kanaatindeyim.”
AKP’ye karşı ilk kez bu kadar sert konuştuğu dikkat çeken Yeniden Oluşum Hareketi Lideri Abdüllatif Şener, eski partisine eleştirilerinde üslubunu sertleştirmişti.
“Ak Parti iktidarında çalışanlar üretenler hep kaybediyor. Rant alanları büyük gelir alanlarına dönüşmüştür. İmar rantları var, imar değişiklikleri var. Bu dönem yapılan imar değişiklikleri Cumhuriyet tarihi boyunca yapılanlardan fazladır” şeklinde konuştu. Ve sorular sordu: “Hangi imar değişikliği kimleri zengin ediyor? Kimdir bu çalışmadan üretmeden zengin olanlar?Kimdir bu birileri? Bütün bu alımlarla ilgili ihaleleri kimler alıyor? Bu ihaleler ne kadar şeffaftır? Bunları kim bölüşüyor? Şu geçen altı yıl boyunca kamudaki ihaleleri hangi firmaların aldığını biliyor muyuz? Belediyelerde, bakanlıklarda diğer kamu kurumlarında verilen tüm ihaleleri alanların isimlerini, firmalarını bir siteye girin, her vatandaşın inceleme hakkı olsun” diye konuştu. (Radikal)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...