Bu iddia dün olayın aktörlerinden CHP'li Elmadağ Belediye Başkanı Ömer Ağakurt tarafından yalanlandı. Ağakurt, "Gizli çekim nasıl yapılır koca yerde? Alenen herkesin girip çıktığı bir oda. Ben böyle bir şey duymadım, ilk defa sizden duyuyorum." dedi. Ağakurt, önemli bir açıklama daha yaptı. Sav'ın haber yayımlandıktan sonra kendisini aradığını ve çekim yapan muhabirle ilgili bilgi istediğini belirtti. Kendisinin de olayı detaylarıyla anlattığını vurguladı. Ancak Sav, belediye başkanının verdiği bilgilere rağmen kamuoyuna gizli çekim yapıldığı bilgisini verdi. Baykal da Sav'a güvenerek bu iddiayı dillendirdi. 24 gün sonra sessizliğini bozan Ağakurt, şunları kaydetti: "Önder Sav, o gün beni aradı. Çekimin olduğu konusunda 'O yayın organı kime aitti?' diye sordu. Ben de 'Orada yazıyordu, basından bir arkadaştı.' dedim 'Sizin adınıza mı çalışıyor?' sorusunu yöneltti, 'Hayır değil' dedim. Cihan'dan muhabir arkadaşın orada bulunduğunu söyledim. Bunu bilmediğini, duymadığını ve görmediğini ifade etti. Orada kamerayı herkes gördü. İl başkanımız oradaydı, milletvekilimiz oradaydı. Onlar gördüler, öyle bir şey yok."
Ağakurt, makam odasında gerçekleşen diyaloğun basında yer almasının ardından partiden sert tepki almış. "Niye basın yayın kuruluşlarının odaya girişine izin verdin?" diye hesaba çekilmiş. Ağakurt, bu eleştirileri şöyle cevaplamış: "Kapımız herkese açıktır. Gazetecilerin buraya girmesini biz hiçbir zaman engellemedik. Burası halka da açık bir kapıdır." Ağakurt, olaya müdahale etmediği için de hedef olmuş. Başkan, bu konuda da farklı düşünüyor: "Ben diyaloğun farkına varsam da müdahale etmezdim. Çünkü yanlış bir şey olduğuna inanmıyorum. Ben rahatım. Mustafa Ünal'ın konuşmasının öncesi ve sonrası yayınlanmış olsaydı yapılan esprinin Hazreti Muhammed'le alakasının olmadığı görülürdü. Orada sadece Ünal ile Sav'ın yıllar süren beraberliklerinin arasına giren bir espri var." Ağakurt yine de Sav'ın "Muhammed seni bırakmaz" yerine, "Hazreti Muhammed seni çok sever, yanına da gelmesini bekler." demiş olmasını tercih edeceğini söylüyor.
Ağakurt: Ben de özür dilemezdim
Başkan Ağakurt, Sav'ın sözlerinden ötürü özür dilememesini doğru buluyor. Sebebini şöyle açıklıyor: "Önder Bey'in yerinde olsam ben de özür dilemezdim. Niye? Özür dileyecek bir iş yaptığına inanmıyorum ki... Bir kelime düşüklüğü ya da unutkanlık olabilir. Ben saygı duyuyorum. Ama ben kesinlikle yanlış olduğuna inanmıyorum. Eksik olduğuna inanıyorum." Ağakurt, Hz. Muhammed (sas) ve hac ibadetiyle ilgili görüşlerini ise şöyle özetliyor: "Hacca gidecekler için benden otobüs isterler. Havaalanına kadar otobüs tahsis ederim. Yemek yapacakları zaman çadır veririm. Sonra yemeklerine giderim. Hacdan geldikten sonra 'hoş geldin'e giderim. Ha hepsine mi gidiyorum, hayır. Bildiğim tanıdığım insanların elini öperim. 'Güle güle git' derim. O konuda biz dini bütün insanlarız. Yani biz CHP'li olarak dinsiz, imansız insanlar değiliz ki. Ben çok yerde tek kelimeyle 'Göğsü imanlı CHP'liler' sözünü kullanırım. Biz dinsiz imansız olsak, burada cenazelere katılmayız, camilere gitmeyiz. Hacca gidenlere de varmayız. Öyle laf olur mu canım. Ne alakası var?"
zaman
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...