Şanghay'da neler oluyor? Evlerde açlıktan ölenler var 

Çin’de 2019’un aralık ayında görülen koronavirüsün yeni varyantı SARS-CoV-2 virüsü, kısa sürede ülke çapında yayılmış ve ardından dünyayı etkisine alarak küresel salgın anlamına da gelen ‘pandemi’nin yaşanmasına neden olmuştu. Ancak Çin’de uygulanan sert karantina tedbirleriyle salgın kısa sürede kontrol altına alınırken, dünyada hızla artış yaşanmış ve devletler kapanma uygulamalarına gitmişti. Aşının bulunmasıyla nispeten kontrol altına alınan hastalık, yeni varyantların çıkmasıyla tekrar etkisini göstermeye başladı.

Çin'in en kalabalık şehri Şanghay'da Kovid-19 nedeniyle 28 Mart'ta kademeli kapanma ilan edilmişti. Vakaların azalmaması nedeniyle tüm şehirde süresiz uzatılan kapanma, kentin sakinlerine sıkıntılı günler yaşatıyor.

Şanghay’da yaşayan Türk mimar Ercüment Görgül, kentte yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Bütün iletişimlerinin gıda siparişlerini koordine etmek ve PCR testinin ne zaman yapılacağını duyurmak üzerine olduğunu belirten Görgül, gıda krizinin yaşanabileceğini işaret etti.

GIDAYA ERİŞİM SORUNU

Cumhuriyet'ten Zeynep Çam'a konuşan Görgül, şunları söyledi:

"Genelde bütün konuşmalar gıda siparişlerini koordine etmek ve PCR testinin ne zaman yapılacağını duyurmak üzerine oluyor. Et, yumurta, süt gibi her gıda kaleminin grup siparişi ayrı olduğu için 150 tane farklı sipariş verilmesi gerekiyor. Bunun da takibi çok vakit alıyor. İnsanlar gıda bulmakta ciddi zorluklar çeki- yor. Şu an bütün dükkânlar kapalı ve evlere servis durdu. Ürünleri getiren kamyonlar, Şanghay’ın girişinde çok sıkı kontrollerden geçiyorlar. Gıdalar tüketiciye ulaşana kadar günler geçiyor. Sıcak hava da göz önüne alındığında, taze gıdaya ulaşmak zor oluyor."

"EVDE AÇLIKTAN ÖLENLER OLDUĞU SÖYLENİYOR"

Akıllı telefon kullanmayan ya da yaşlı nüfusun durumunun daha da zor olduğunu belirten Görgül, sözlerine şöyle devam etti:

"Bazen çok hazin hikâyeler duyuyoruz. Evinde açlıktan ya da hastaneye gidemedikleri için ölenler olduğu söyleniyor. 48 saatte bir PCR testi yapılması, insanların hâlâ tek kat ameliyat maskesi takması, kilit altında olmamıza rağmen yeni vakaların olması insanı düşündürüyor. İnsanları asıl terörize eden, hastalandıklarında götürüldükleri kamplardan gelen görüntüler. Teknik ve kültürel zorluklar yaşayan yabancıların hayatlarında bu düzeyde kıyas edebilecekleri başka bir kısıtlama deneyimleri olduğunu sanmıyorum."