Seçimlerden sonra merak edilen şey şuydu: ''Org. Büyükanıt şimdi ne diyecek?'' Abdullah Gül'ün
Cumhurbaşkanlığı adaylığı, Org. Büyükanıt'ın ''sözde değil, özde laiklik'' demciyle etkilenmiş, arkasın
dan gelen ''e-muhtıra'' ile Türkiye seçimine gitmişti.
Çok iliginç bir raslantıdır ki, Org. Büyükanıt'ın bu çıkışından bir gün önce 11 Nisan günü Hilmi Paşa
Anadolu Ajansı'nın İzmir bürosuna giderek çok ilginç mesajlar vermişti. O gün herkesin sorduğu soru
şuydu: ''Acaba karargahın bilgisi var mı?'' Yoktu! Org. Özkök TSK'nın çıkış yapacağı böyle bir günde kendi başına bir zamanlama yapmıştı.
Peki bu ne demekti? Aynı günlerde Org. Özkök'ün özgeçmiş meselesi ortaya çıkmıştı. Özkök bütün
diğer Genelkurmay Başkanları'nın dışında kendi özgeçmişine ''Anayasa'ya göre, Başbakanlığa bağlı
dır'' ibaresini koydurtmuştu. O'nun bu tavrı başta İ. Hakkı Karadayı ve H. Kıvrıkoğlu gibi emekli komutanların tepkisini çekmişti.
Özgeçmiş olayıyla ilgili olarak Kıvrıkoğlu ''Böyle saçmalık olur mu? Orası kişisel özgeçmiş yeri''
tepkisini vermişti. Özgeçmiş olayı ve Özkök'ün 11 Nisan günü yaptığı çıkış, Hilmi Paşa'nın ''Genel
karargah'' tan ayrı düştüğü yorumlarını kuvvetlendirmişti. Hilmi Paşa diğer komutanlarla aynı mahallede oturmuyordu.
Seçimlerden sonra Abdullah Gül ''Milyonların işaretini görmezlikten gelemem'' diyerek, yeniden adaylık sinyali vermişti. Peki şimdi buna asker ne diyecekti, 11 Nisan ve 27 Nisan çıkışlarının arkasında duracak mıydı? Ve Org. Büyükanıt KKTC resepsiyonuna gelerek ''Sözlerimin arkasındayım'' dedi.
Org. Büyükanıt'ın bu çıkışından sonra Erdoğan, Gül ve Arınç 5.5 saat süren süpriz bir zirve yaptılar.
Ankara'da kulisler dalgalandı, konu Gül'ün adaylığı ve Arınç'ın Meclis Başkanlığıydı. Gül'ün aday olması bir inatlaşma anlamına mı gelecekti? Cumhurbaşkanlığı krizi yeniden mi hortluyordu?
Ve Org. Özkök yine sahneye çıktı. Yani Cumhurbaşkanlığı krizi yeniden yükselmeye baş
larken, Hilmi Paşa yine A.A 'ya ''Sivil Mesajlar'' verdi. En önemli mesajı ise şuydu: ''Benim politikam budur, ben böyle gideceğim, katı politikalarla bir yere varılmaz.'' Bu mesaj şöyle yorumlandı:
Ben olsam katı politikalar uygulamam, diyalog ve uzlaşmayla hareket ederim.
Hilmi Özkök Paşa Genelkurmay Karargahı ve diğer emekli komutanlardan farklı olduğunu gösteren
''Sivil Mesajlar'' veriyor.Bu mesajların zamanlaması da önemli. Ne zaman Org. Büyükanıt konuşsa, ya
hemen önce, ya da hemen sonra Özkök A.A' ya demeç veriyor. Ne zaman Cumhurbaşkanlığı krizi
yükselse ''Kendisini hatırlatan'' ya da ''Bende varım'' diyen, ancak bunu açıkça değil, diplomatik bir
üslüpla söylüyor. Üstelik hiç bir emekli Genelkurmay Başkanı konuşmazken, o Köşk için ''Sivil düşün
celi bir asker aday'' mesajı veriyor. Acaba bu mesajı Erdoğan ve Gül nasıl okuyor?
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...