Üst düzey güvenlik kaynağı, "Başer emekliye ayrıldığından bu yana" diyor, "PKK terörizmine karşı Türk ve ABD özel temsilcileri bir kez olsun görüşmüş değiller." Kimliğinin açıklanmasını istemeyen kaynak, üstelik bu dönemin PKK saldırılarının arttığı, ABD ve Irak'la 'PKK eline geçen Amerikan menşeli silahlar' tartışması yaşandığı, seçim ortamına karşın Irak'a sınır ötesi harekâtın uluslararası planda konuşulur olduğu kritik bir dönem olduğunu vurguluyor.
Diplomatik kaynaklar bu durumu doğruluyor. Emekli Orgeneral Edip Başer'in bir İtalyan yayın organına verdiği demeçte hükümeti eleştirmesinden sonra, 21 Mayıs'ta görevden alınmasının ardından, özel temsilcilik görevi, Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Rafet Akgünay'a verilmişti. Diplomatik kaynaklar, o tarihten bu yana Akgünay ile Ralston arasında yalnızca bir kez, nezaket ve tanışma nitelikli telefon görüşmesi yapıldığına başka bir doğrudan temas olmadığına dikkat çekiyorlar. Dışişleri'nden Türkiye'nin şikâyet, talep ve konumunu içeren iki mektup gönderilmiş Ralston'a, ancak ikisinin gerektirdikleri de hâlâ yapılmamış.
Dostlar alışverişte görsün...
Başer görev süresi boyunca, ABD'nin ısrarlarıyla zoraki özel temsilciliğe atanan Irak Güvenlik Bakanı Şirvan El Vaili ile işbirliği kuramamıştı. El Vaili ile Akgünay arasındaki ilk ve deyim yerindeyse tanışma ile sınırlı kalan toplantı da, ağustos başında Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin Ankara ziyareti sırasında yapıldı. Tamamen dostlar alışerişte görsün kabilinden yapılan bu toplantıdan ne beklenebileceği kuşkulu. El Maliki'nin Başbakan Tayyip Erdoğan'ın zorlamasıyla, bir anlaşmaya dahi değil, mutabakat muhtırasına imza atması, bazı gazete ve televizyonlar tarafından 'Büyük başarı' olarak verildi. Oysa Maliki, daha Bağdat'a döner dönmez, PKK'ya terörist dediği için ve mücadelede askeri yöntemlerin de kullanılabileceğini dolaylı da olsa kabul ettiği için Kürt patiler tarafından yerden yere vuruldu. Maliki de, Güvenlik Bakanı Vaili de, ABD işgal kuvvetlerinin koruması olmaksızın kendi güvenliklerini dahi sağlayamıyorlar ve yine de korumak istedikleri koltukları için Kürtlerin desteğine muhtaçlar. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Bazani ise, Türkiye'ye karşı koz olarak kullanmak istediği PKK'ya toz kondurmuyor.
Barzani, 22 Temmuz seçim sonuçlarından memnuniyetini açıkladı. Böylelikle sınır ötesi operasyon ihtimalinin ortadan kalktığını, Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın elini güçlendirmemek için böyle bir adım atmayacağını hesaplıyorlar.
'Ralston da bırakabilir'
Bu hesabın doğru kurulmaması bir yana, Ankara hem güvenlik, hem diplomasi, hem de siyaset kanatlarıyla, artık 'PKK özel temsilciliği' işinden umudunu kesmiş durumda.
Üstelik umudu kesenler yalnızca Ankara'da yok. Washington'da da var. Diplomatik kaynaklara göre, zaten Başer zamanında "Gereği yapılmazsa istifa ederim" diyen ABD özel temsilcisi emekli Orgeneral Joseph Ralston'ın da işi bırakabileceği tahmininde bulunuyorlar.
ABD Başkanı George Bush'un Ralston'ı bu göreve atadığı, 28 Ağustos 2006'da, Türkiye'nin bir dizi PKK saldırısı ardından Irak'a operasyon yapabileceği sinyalini vermesi üzerine, Bush'un 22 Temmmuz'da Erdoğan'ı arayıp 'Gereğini yapacağı' sözü vermesini takiben açıklanmıştı. Kaynaklar, Ralston'ın bu göreve devam etmeyebileceğini öne sürüyorlar. Bu durumda Türk tarafı da, zaten sistem içinde 'oyalama taktiği' eleştirileri alan temsilciliği rafa kaldırılabilir. Bu yıl görev süresinin dolması beklenen Büyükelçi Akgünay'dan sonra yeni bir temsilcinin atanmaması muhtemel.
Çelikkol yıl sonuna kadar
Türkiye'nin bir diğer 'özel temsilcisi', Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Oğuz Çelikkol'un da bu yıl sonunda yeni bir göreve atanması söz konusu. Bu atama ardından Irak Özel Temsilciliği'ne de yeni atama yapılmaması ve eskiden olduğu gibi koordinasyonun Dışişler'nin Irak masasının bağlı bulunduğu Müsteşar Yardımcılığı tarafından yürütülmesi muhtemel. Bu görevi halen (adı bir süre önce MGK Genel Sekreterliği için de geçen) Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu yürütüyor.
Irak Başbakanı Maliki'ye Ankara ziyaretinde eşlik eden Dışişleri Bakanı (ve Barzani'nin yakın çalışma arkadaşı) Hoşyar Zabari, özel temsilcilik mekanizmasını eleştirmiş, bunun Başbakan'la arasında köprü kurduğunu, ama dışişleri bakanlıklarını devreden çıkarttığı için sonuç alınmasının mümkün olmadığını söylemişti.
Görünen, her iki özel temsilciliğin de ABD'nin ısrarına karşı Irak Kürtlerinin engellemesinin de etkisiyle işlemez hale geldiği.
Murat Yetkin-Radikal
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...