Sürekli "solda birlik" arayan DTP'de solda yeni partileşme arayışları yine gündemde. Çok eleştirildi ama Murat Karayalçın, bir ara DTP'lilerle birlik arayışına girerek, doğru iş yaptı. Amacı ırkçı siyasallaşmayı "Türkiyelileştirmek" ti. Çok erkendi, sert rüzgarların estiği o günlerde yapılmak isteneni anlatması çok zordu. Daha da önemlisi, DTP tayfası Karayalçın'ın ruhunu kavrayamamıştı.
PKK'nın etkisinden kurtulmaları çok zordu. Şimdi yaklaşan yerel seçimler öncesi DTP liderlerinden Ahmet Türk, yerel seçimlere bir çatı partisiyle gireceklerini açıkladı. EMEP, ÖDP ve SDP ile görüşmeler yapılıyor. Burada asıl amaç, "etnik parti görüntüsünden" kurtulmaktır. Haklarını yemeyelim, öteden beri DTP çizgisinde böyle bir anlayış kısmen var.
Zaten Apo da uzun süredir böyle istiyor. Ancak bu "takiyyeci" bir anlayış, ve "dereyi geçene kadar" anlayışı gibi görünüyor. Sonrası için güven vermiyor. Ve bu anlayışın terk edilmesi gerekiyor. DTP'lilerin şunu görmeleri lazım. Bu kafada gittikleri sürece, hep partileri kapatılacak.
Hep milletvekillikleri düşecek. Hep hapislerle karşılaşacaklar. Bugün bakıldığında, Güneydoğu'da DTP'lilerin en büyük derdinin, tüm Türkiye'de olduğu gibi "dindar oyların" yükselmesi olduğu görülüyor. DTP'deki dine yönelerek AKP'ye üstünlük sağlama arayışları tutmayacaktır.
Muhtemelen olacakları söyleyelim. Yerel seçimlerden önce DTP kapatılacak. AKP'nin kapatılması ise yerel seçimler sonrasına kalacak. Böylece AKP yerel seçimlerde Güneydoğu'daki görevini yapacak. DTP'den bir halt olmayacağını gören vatandaşlar çok kolay AKP'ye yönelecektir.
Bu süreçte, DTP'nin sıkı bir özeleştiriyle "köklerine dönmesi" gerekiyor. CHP çizgisi daha önce DEP çizgisini defalarca Meclis'e taşıdı. Ama DEP'liler kendilerini Meclis'e taşıyan demokratik sol anlayışa her türlü kötülüğü yapıp, koptular. Ardından da hapsi boyladılar. Nedeni "sürüden kopmaları"ydı. Oysa, 1980 öncesinde Ahmet Türk'ler CHP saflarındayken, belalarından uzak durabiliyorlardı.
PKK'nın etki alanına girince pusulayı şaşırdılar. Gelinen noktada ise CHP ile DTP neredeyse iki kutubun en uçları oldular. Bu "sahte ve olmaması gereken bir görüntü" dür. Çünkü "ortak paydaları" var. Türkiye'nin "laikçi kutuplaşması"na gitmesi durumunda, DTP'nin üst yapısının CHP kafasında olduğu çok net görülüyor. Şimdi PKK'yı terk etmesi gereken DTP'yi bundan sonra sadece CHP'lileşmek kurtarır.
Türbanda hep şunu söyledim: "Türban meselesi Türkiye'de CHP'siz çözülmez" AKP böyle bakmadı, CHP'yle uzlaşmaya çalışmadı, başı "kapatılma derdi"ne girdi. Şimdi diyorum ki, "DTP'nin bir türlü sisteme ait olamama" sorununu da çözerse CHP çözer! Gelinen noktaya bakıp CHP'yi de suçlamasınlar, çünkü "ihanet"i kendileri yaptılar! Etnik birleştiricilik, dinden çok solun görevidir!
Bize 301 değil 404 lazım!
Saymadım kaç yıl oldu, 301'le yatıp kalkıyoruz. Emin olun, Türkiye'nin yüzde 90'ı 301'nci maddenin ne olduğunu bile bilmiyor. Yine "yüksek siyaset"le boşu boşuna vakit kaybediyoruz. Oysa Türkiye'nin 301'den önce gelen sorunları var.
Türban ve AKP'yi kapatma meselesi Türkiye'yi ikiye bölmüş. Kürt sorununda vatandaş "ırkına bağlı" olarak sandıkta ikiye bölünmüş. Bize 301'den önce toplumu birbirine yapıştıracak bir "zamk" gerekiyor. 404-Uhu'yu bilmeyeniniz yoktur. Gelin biz 301'den önce 404'ü çıkaralım!
Hakan Aygün/Bugün
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |