MHP"nin üçüncü yolu vardı
AK Parti"nin stratejisi tuttu.
Ortaya siyasal bir tavır koyuyor veya düzeni kökünden değiştirecek bir tutum alıyor...
Karşı taraf bunun karşısında “teslim” olmazsa eğer, onları uzlaşmaz ilân ediyor.
Müthiş bir propaganda başlıyor ve AK Parti"ye karşı olanlar “uzlaşmaz, statükocu” ilân ediliyorlar.
***
Gül"ü Cumhurbaşkanı böyle seçtirdiler...
MHP bu taktiği bozmak için uyguladığı dış politikaların tümünü reddettiği Gül"e oy verdi.
Yalnız bu karşı hamle, Bahçeli"nin “yakın çevresi” tarafından halka iyi anlatılamadı.
Bu yüzden AK Parti yanlıları “teşekkür” edip yollarına devam ederlerken...
AK Parti muhalifleri MHP"yi “payanda” olmakla suçladı.
Şimdi de benzer şeyler yaşanıyor:
***
MHP"nin mecliste olmadığı dönemde, Cumhurbaşkanını “Cumhur”un seçmesi için yapılan Anayasa değişikliğinde skandal denilecek hukuki bir bir hata yapılıyor...
Geçici maddeye, “referandumun kabul edilmesi halinde 11. Cumhurbaşkanının 40 gün içinde seçileceği” yazılıyor.
Sonra da 11. Cumhurbaşkanı olarak SayınGül seçiliyor.
Doğal olarak “Ne olacak bu 11. Cumhurbaşkanı"nın hali?” tartışmaları başlıyor.
Başbakan tartışmaları; “Bu anayasa değişikliğiyle, 12. Cumhurbaşkanını, altını çiziyorum 12. Cumhurbaşkanı ve ondan sonra gelecekleri seçme yetkisi, aziz milletimizin olacaktır” diye noktalayacakken...
MHP ortaya çıkıyor ve ülkede “kaos” olmaması için iki seçenekli öneri sunuyor:
“Ya halk oylamasından tümden vazgeçelim, ya da geçici 18 ve 19. maddeleri kaldırıp 11. Cumhurbaşkanı"nı halkın seçmesini engelleyelim.”
***
Bu arada DTP"de 18 ve 19. maddelerin kaldırılması ile ilgili olarak katkı vereceğini açıklıyor.
Bu durumda tek ihtimal sözkonusuydu...
Nitekim AK Parti 18 ve 19. maddelerin kaldırılması için kanun teklifini verdi bile.
Sayın Başbakan bir göz isterken Allah ona iki göz verdi.
Sizce kendinden daha fazla oy almış Cumhurbaşkanı ile çalışmak ister miydi?
***
MHP ve DTP"nin tavırları kamuoyunca benzer görülse de, saikleri farklıdır hiç şüphesiz.
Yalnız MHP, bu defa da “payanda” algılaması yaratmamak için üçüncü bir yolu seçebilirdi.
Önü arkası hesaplanmadan ve tartışılamadan hazırlanan bu değişiklikten ülkeyi kurtarma şansını kullanabilirdi.
Katkısına karşılık hiç olmazsa 18 ve 19. madde ile birlikte “beş artı beş”in de çıkarılmasını isteyebilirdi.
Çünkü asıl “kaos” Cumhurbaşkanlarına iki defa seçilme hakkı verilmesidir.
Kafasında bir defa daha seçilmek olan Cumhurbaşkanı nasıl tarafsız olur ki?
DU BAKALİ...
Şimdi yeni bir kaotik tartışmaya hazır olun. "Oylaması başlamış bir Anayasa değişikliği nasıl değiştirilebilir?" tartışmasına. Bir de... "Oylama başlayıncaya kadar aklınız neredeydi?" sorusuna. Tabii soran olursa!
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |