Memoli Evleniyor 

Filmin vizyona girdiği tarihte oyuncu sevgilisi Pınar Öğün’ le, 21 Kasım’da Ankara’da nikâh masasına oturmaya hazırlanan oyuncu, yeni projelerini Marie Claire’den Debora Zakuta’yla paylaştı.


Bir komedi filmiyle karşımıza çıkmaya hazırlanıyorsunuz. Bu tarzı özelliklemi tercih ettiniz?
Komedi oynamayı çok seviyorum. İnsanların komik hallerini taklit etmekten, daha doğrusu komik anlar yaşamaktan hoşlanıyorum. Bu tarz filmler çekmenin keyfi de apayrı. Sette çok eğleniyorsunuz. Yönetmenimiz Ezel Akay, ‘Yedi Kocalı Hürmüz’ü gerçeküstü bir komedi olarak anlatıyor. İzleyicileri şaşırtacak aşırılıkta bir gerçek üstülük söz konusu filmde. Bundan bir hayli keyif alacaksınız.


Oyunculuk kariyeriniz televizyon dizileriyle başlamış olmasına rağmen, tiyatro ve sinemayla devam ediyorsunuz. Bunun bir nedeni varmı?
Bu zamanınızı neye ayırmayı istediğinizle ilgili daha çok... Ben de zamanımı tiyatro ve çağdaş sanatla ilgilenerek geçirmeyi tercih ettim. İki işi aynı anda yapmayı seven biri değilim. Üç yıl önce Garaj İstanbul projesi başladığında ona ağırlık verdim ve öyle de devametti. Ancak aralarda dizi olmasa bile, her yıl iyi bir sinema filmi projesinde yer almaya da çalıştım. Önümüzdeki yıl da böyle devametmeyi planlıyorum. Garaj İstanbul’da ilerlememiz gereken çok yol var daha.Garaj İstanbul’da ‘Muhabir’ adlı tek kişilik bir oyun oynuyorsunuz... ‘Muhabir’, benim hikâyem oldu. ‘A Takımı’nda 17-19 yaş arası yaşadığım maceralardan yola çıktık. Hedefimiz ise benim kişisel hikâyem üzerinden bellek tazelemekti. Her gece seyirciyle kendi hikâyelerimi paylaşıyorum, ama benim hikâyem seyircinin hikâyesiyle ne kadar kesişirse, birlikte o kadar iyi bir iş yapmış oluyoruz.


Tek kişilik bir oyunda rol almak zormu?
İlk defa tek kişilik bir oyunda oynuyorum. Çok yalnızım sahnede... Tabii arkamda bilgisayar ve video gibi bir dizi yardımcı unsur var, ama sonuç itibarıyla tek başınasınız. Işıkların ayarlanması dışında her şeyle kendim ilgileniyorum. Burada en önemli partnerim seyirci. Seyirci eğer o gün yalnız bırakırsa daha da yalnızlaşabilirsiniz ya da elinizden tutarsa beraber bir şey paylaşıyor olabilirsiniz. Her performansım bambaşka bir oyun haline gelebiliyor. Diyarbakır’da oynadığımız oyunla Almanya’da oynadığımız oyun apayrı. Türkiye’de ve Avrupa’da turneler gerçekleştirdik, hiçbiri birbirine benzemiyordu.


Günümüzde genç oyuncuların hepsi kendini televizyon dizilerine adamış bir şekilde. Sizin gibi belli bir yolda ilerleyenlerin sayısı oldukça az gibi görünüyor. Bunun belli bir nedeni varmı?
Böyle düşünmeyin. Televizyonda hayallerindeki filmleri çekebilmek, düşlerindeki oyunları sahneleyebilmek üzere çalışan çok kişi var. Ayrıca herkes popüler dünya dışında bir şeyler yapmak zorunda da değil. Belki benim gibi tek bir işe konsantre olmak ve onu iyi yapmak istiyordur; bilemezsiniz. Sanat için savaşmayı, orada-burada diye ayırmayıp bir bütün olarak düşünmek gerekebilir. İlerisi için çok büyük hayaller kuran birçok kişi tanıyorum. Herkesin yolu farklıdır. Ben bu yolu seçtim, onlar ise onu...

Gerçeküstü bir Hürmüz hikâyesi Bildiğimiz ‘Yedi Kocalı Hürmüz’ hikâyesinden daha mı olacak film?
Evet; aslında biz Hürmüz’ün hikâyesine biraz farklı bir açıdan bakıyoruz. Bizim hikâyemiz Gürsel Korak tarafından yeniden yazıldı. İşin içine yeni karakterler katıldı ve dramatolojisiyle oynandı. Ayrıca senaryoya günümüzden de hikâyeler eklendi. Kullanılan kostümlerle sahne tasarımları da tıpkı film gibi gerçeküstü. Biz oyuncular da bu duruma ayak uydurarak farklı karakterler yarattık. Daha farklı bir ‘Yedi Kocalı Hürmüz’ ortaya çıktı. İzlediğiniz zaman ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.