Meclis'in Personel Tablosu 

20. yüzyılın başında dünya milletler topluluğu minayatür devletlere doğru hızla ilerledi. İngiliz sömürgeciliğinin önderliğindeki Batı, Hasta adam yaftası boynuna asılan Osmanlı imparatorluğundan başta Ortadoğu olmak üzere sınırları cetvelle çizilmiş suni devletçikler ve başlarına da kendilerine sadık kabile reislerini musallat ett. Rusya federasyonun o zamanki Komünist yönetimi bugün birçoklarının temelleri o günlerde 1936’da Stalin’in masa başında tasarladığı başta Türk kökenli toplulukların bulunduğu Kafkasyada ve Doğu Avrupada özellikle halkın konuştuğu dil ve lehçeler esas alınan küçük küçük otonom/özerk bölgeler, bağımsız cumhuriyetçikler, imtiyazlı yarı özerk/muhtar bölgeler oluşturuldu(Bkz:Adige, Abaza, Çerkez, Çeçen, Ubıh,, Vaynah, Lezgi, Avar, Lak, Dargin, Kazak, Kırgız, Türkmen, Acar, Tatar,Azeri, Özbek, Kıpçak, Kuman vs. gibi). Gözü dönmüş Avrupalılar Afrika’yı asırlarca sömürmekle yetinmeyip 20. yüzyılda tıpkı Rusların yaptığı gibi Afrika’da İngiliz’lere, Fransız’lara, İtalyan’lara göbeğinden bağlı kabile devletler yapılanmasına gittiler. 20. yüzyılın başlarında dünya milletler topluluğunu oluşturan devlet sayısı 50 civarında iken bugün Pekin olimpiyatlarına katılan bayrak sayısının 205 olduğunu duyuyoruz. Dünya milletleri her geçen gün biraz daha ufalanmakta, minimize edilmiş yapıları ile birkaç dev yapının kolay yutacağı lokmalara dönüştürülmekte. Buna karşın Soğuk savaş sonrası Varşova Paktı’nın çöküşü ile, Batı Almanya, Doğu Almanya ile birleşmeye insanın hayal gücünü zorlayan bedeller ödeyerek ulaşabiliyor. Rusya Federasyonu ise, 20 yıla yaklaşan bir yeniden yapılanma sonrasında, sınır boylarındaki zafiyet oluşturan bölge toprak ve halklarını kendi bünyesine katmaya başlamış bulunmaktadır. Son örnek; Güney Osetya ve Abhazya üzerinden Gürcistan’ın çökertilmesidir. Ermenistan bayrağı gösterilerek(Ermenistan’daki Rus hava üslerinden kalkan Rus uçaklarıyla Tiflis Askeri havaalanı ve Tiflis çevresinin bombalanması) Azerbaycan ve Türkiye’ye verilemek istenen bir fiili gözdağını da gözden kaçırmamak gerekir. Ve ne gariptir ki Ruslar tüm bu cehennem ateşinde muharip öncü birlik olarak Çeçenleri kullanıyor. Tabi bu arada başta İsrail olmak üzere silah lobilerini ve Hazar bölgesi enerji kaynaklarının Rusya bypass edilerek Bakü-Tiflis-Ceyhan’a oradan da İsrail üzerinden Uzakdoğuya ulaştırılması projelerinin enerji baronlarını rahatsız ettiği, belki de savaşın asıl gerekçesinin bu olduğu gerçeğini düşünmek lazım.