2008’deki küresel krizin ardından “Kriz bizi teğet geçecek” diyen Başbakan, ekonomik kayıplara rağmen ısrarını dün de Lübnan’da sürdürdü. Erdoğan, “Krizin teğet geçeceğini söylediğimde benimle alay ettiler. Ancak şimdi haklı çıktığımı gördüler” dedi.
İflaslar tavan yaptı, işsiz sayısı 5 milyonu aştı, yoksulluk dizboyu
EKONOMİK verilerle ilgili rakamlar ise Erdoğan’ın tersini söylüyor: Türkiye 2009’da yüzde 4.7 küçüldü. Yüzlerce firma iflas etti. 5 milyon işsizle OECD içinde 2. olduk. Esnaf, çiftçi çaresiz. Vatandaş borç batağında, 19 milyon kişi yoksulluk ve açlık sınırı altında.
“Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir”
Başbakan Erdoğan Lübnan’da, zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu bir dünyada küresel krizlerin ağır faturalar yaşatacağına dikkat çekti ve bir kez daha tekrarladı: Kriz Türkiye’yi teğet geçti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Arap Bankalar Birliği tarafından “2010 Liderlik Ödülü” verildi.Başbakan Erdoğan, Arap Bankalar Birliği’nin Beyrut’ta Phoenicia İntercontinental Otel’de düzenlediği “2010 Liderlik Ödülü” törenine katıldı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada ekonomik değerlendirmelerde bulundu. Küresel krizin başladığı andan itibaren G-20 zirvelerinde Türkiye olarak bir hususun altını önemle çizdiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: “Diyoruz ki adaletin olmadığı bir dünyada, adalet duygusunun yüreklerde tesis edilmediği bir sistemde, bu krizler kaçınılmaz olacaktır. Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu bir dünyada küresel krizler yaşanacak ve bu uçurum kapatılmadıkça bedeller de daha ağır olacaktır diyoruz.”
Adaletsiz dünya
Başbakan dünya gelirinin dağılımındaki adaletsizliğe de dikkat çekerek şunları söyledi. “Son bir ay içinde ben resmi temaslarımız çerçevesinde Pakistan’ın sel afetinden etkilenmiş bölgelerinde, Bangladeş’te temaslarda bulundum. Afrika’nın kimi ülkelerinin durumunu en az benim kadar sizler de biliyorsunuz... Refah noktasındaki bu eşitsizliğe paralel olarak, vicdanlardaki adalet duygusunun da ciddi şekilde törpülendiği bir dünyada yaşıyoruz. Biz, işte bu çelişik fotoğrafın, bu birbirine zıt manzaraların, geleceğin dünyası adına ciddi bir çelişki oluşturduğuna inanıyor ve gelişmiş ülkelerin bu meseleye daha fazla eğilmelerini istiyoruz. Yani ’hırs’karşısında, biz ’kanaat’kavramına dikkatleri çekiyoruz. Esasen bizim medeniyetimizin bize emrettiği de tam olarak budur. ’Komşun aç iken, sen tok yatmayacaksın’.
“Kriz bizi teğet geçti”
Konuşmasında Türk ekonomisine ilişkin son gelişmeleri de aktaran Başbakan Erdoğan, AK Parti Hükümeti olarak görevde bulundukları son 8 yıl boyunca ekonomide çok köklü yapısal reformlar gerçekleştirdiklerini ifade etti. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: Kriz başladığı zaman bu kardeşinizin bir ifadesi oldu. ’Küresel finans krizi Türkiye’yi teğet geçecektir’dedim. O zaman finans sektörü olsun, reel sektör olsun adeta bu ifademle dalga geçtiler. Şimdi teğet geçtiği ortaya çıkınca ’Başbakan haklı çıktı’ demeye başladılar.
Hayatın gerçekleri Başbakanı değil, istatistikleri doğruluyor. Çünkü Türkiye’de 19 milyon insan
yoksulluk sınırında yaşıyor büyük bir kısmı ya aşevlerinden ya da pazarda atılan sebzelerle doyuyor.
İflaslar, rekor işsizlik ve 19 milyon yoksul insan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hemen her toplantıda “Küresel kriz Türkiye’yi teğet geçecek” diyordu , hatta son olarak da Arap Bankalar Birliği tarafından “2010 Liderlik Ödülü” nün verildiği son toplantıda “Ben söylüyordum ama kimse bana inanmadı” dedi, ama, hafızaları yenileyip küresel krizin başladığı 2008 Eylül ayından bu yana Türkiye’deki gelişmelere bakılırsa, hiç de öyle olmadığı ortaya çıktı. Küresel krizle birlikte Türkiye 2009’da yüzde 4.7 küçüldü. OECD ülkeleri içinde işsizliğin en çok arttığı 2’ci ülke oldu. 100 binin üstünde esnaf kepenk indirdi. Şahinler Holding, Profilo Telra gibi büyük firmalar iflas erteleme talebinde bulundu.
Kapanan büyük fabrikalar
Türkiye 2001 krizinden sonra en hızlı küçülmeyi yüzde 4.7 ile(TÜİK’in resmi açıklaması) 2009 yılında yaşadı. Bu küçülmeyle birlikte Türkiye’de işsizlik oranı 2009’da yüzde 16’lara ulaştı. Krizin işsizlikle vurduğu OECD ülkeleri içinde ikinci sıraya yerleştik. Krizle birlikte Türkiye’de iflas eden kapanan ve küçülen firmalarla işini kaybedenlerin sayısı 5 milyona ulaştı.. İcralık olaylar artınca, yüzlerce firma iflas erteleme talebiyle, ticaret mahkemelerine başvurdu. Türkiye’nin sayılı tekstil firmalarından Gaziantep’te kurulu Elegant iflas etti ve kapandı.
Araplar’dan Başbakan’a liderlik ödülü
“Sultan Erdoğan” diye pankartlarla Lübnan’da karşılanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Arap Bankalar Birliği tarafından “2010 Liderlik Ödülü” Beyrut’ta verildi.
Açlar akşam pazarında
Küresel krizle birlikte Türkiye’nin doğusundan batısına , kuzeyinden güneyine 100 binin üstünde esnaf kepenk indirdi. Her 100 esnaftan 71’i de protestolu senet ve karşılıksız çek sorunu yaşadı. Sanayinin hızla küçülmesi ve artan işsizlikle birlikte gelir dağılımı bozuldu 19 milyona yakın insan açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaya başladı. Krizle birlikte çarşı pazarda gıda alacak nakit parası kalmayan yoksul kesim, akşam saatlerinde pazara çıkarak kalıntılardan yiyecek toplamak zorunda bırakıldı. Bu arada Türk-İş’in araştırmasına göre Kasım ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 862 TL, yoksulluk sınırı 2 bin 807 TL oldu. Mutfak enflasyonunda yıllık ortalama artış yüzde 11.84 olarak gerçekleşti. Türk-İş, Kasım 2010 Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nı açıkladı. Buna göre Kasım 2010’da dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken gıda harcaması tutarı olan açlık sınırı 861,86 TL olarak belirlendi.
Kredi kartları borcunda patlama
Şirketlerin iflas ertelemeleriyle birlikte işten çıkarılanlar, kredi kartlarına yönelince, kredi kartları borçları da çığ gibi büyüdü. Ankara Ticaret Odası’nın araştırmasına göre ,taksitli kredi kartı borçları 2003’e göre yüzde 391 artarak 18.1 milyar liraya çıktı. Kredi kartı batık durumu ise yüzde 2003’e göre yüzde 395 artışla 593 milyon liradan 4 milyar liraya yükseldi.
Bir gecede 2354 dolar zenginleştik
19 milyon insanın yoksulluk sınırında yaşadığı Türkiye’de Bakanlar Kurulu kararıyla 72 milyonun her biri gecede 2 bin 354 dolar zenginleşti. Satınalma gücü paritesine göre fert başına millgi gelir 13 bin 38 dolardan 15 bin 392 dolara çıktı.
2011’de uçuyoruz
Bakanlar Kurulu, 2011 Yılı Programı’nda yer alan “Fert Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH)” ya ilişkin bazı rakamlarda düzeltme yaptı. Konuya ilişkin düzeltme tebliği Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Bakanlar Kurulu’nun 2011Yılı Programı’nda yer alan “Fert Başına GSYH’ya ilişkin bazı rakamlarda yaptığı düzeltme sonrası Satın Alma Gücü Paritesi’ne (SGP) göre kişi başına milli gelir, 2 bin 354 dolar artışla 15 bin 392 dolara, SGP bazlı toplam milli gelir de 171,1 milyar dolar artışla 1 trilyon 119 milyon dolara çıktı. Bakanlar Kurulu’nun düzeltmesi sonrası 2011 yılı milli geliri de 181,8 milyon dolarlık artışla 1 trilyon 3 milyar 454,5 milyon dolardan 1 trilyon 185,2 milyar dolara çıktı.
Başbakan’a hediyeler CHP’nin takibinde
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Suudi Arabistan Kralı’nın, Başbakan Tayyip Erdoğan ile eşine verilen hediyelerin peşine düştü.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Suudi Arabistan Kralı’nın, Türkiye ziyareti sırasında Başbakan Erdoğan ile eşine verilen hediyelerin peşine düştü. Daha önce de 2 soru önergesi veren Anadol’a, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’ndan gelen cevapta “Hediyelerin kayıtları titizlikle tutulmaktadır” denildi. Bakan’ın cevabını tatmin edici bulmayan Anadol, 3. soru önergesini verdi. Anadol, “Titizlikle kaydedilen hediyeler nelerdir? Bu hediyelerden her birinin rayiç değeri nedir, ’devlet sırrı’niteliğinde midir? Değilse içerikleriyle ilgili açıklama yapılmaktan neden kaçınılıyor?” diye sordu.(yeniçağ)