Kılıç'tan Manifesto: Sivil Anayasa Acil ve Şart!

Kılıç konuşmasında şunları söyledi:

Olağanüstü dönemlerde yapılan anayasalar geçmişe tepkiyle yapıldı. Katı ve ideolojik dogmalardan arınmış bir anayasa toplumun bir çok kesimi tarafından arzu ediliyor. Böyle bir özlem var.

Dönüşüm hızla siyasal yapıya da etkilemekte ve zorlamaktadır. Bu anaysanın müzakerici bir ortamda hazrılanması gerekir.

Son bir yıldır hukuk-siyaset ilişkisi hassas bir boyut kazandı.

Kurumlar ve kişiler şu ve bu sebeple mahkeme kararlarını beğenmeyebilirler. Ancak bu eleştiriler kararların bağlayıcılıklarını ortadan kaldırmaz.

Tüm kurumlar güçler ayrıcalığına bağlı kalrısa sorunlar çözülebilir.

Yargı yalnızca kendi içerisinde işlevsel bir denetime sahiptir.

Hukukun üstünlüği yargıcın üstünlüğü anlamına gelmez.

Belirili bir noktadan sonra tarafsızlığını yitirmiş olan yargıç hukukun üstünlüğü temsil edemez.

Yargıç anayasının verdiği görev dışında misyon üstlenemez.

Uluslararası kurumların yargıyı etkileme girişimleri dikkatle izlenmektedir.

Anayasa Mahkemesi üyelerine yönelik baskı girişimleri üzüntü veridir... 

Hukuk keyfi yönetimelre karşı bireylerin son sığınağıdır...

Hukuka güvenin azalması sonn başlangıcı olur.

Farklı düşüncelerin yasaklanması demokrasiyle beraber yaşayamaz.

İfade özgürlüğü gönül birliğimizi artıracaktır.

İfade özgürlüğü "içinden düşün" mantığı ile olursa bu özgürlük değildir.

konuşamadığımız yerde ancak kötülükler üretebiliriz.

Herşeyin aynı şeyi düşünmeye zorlandığı yerde demokrasi olmaz.

Türk milleti laik ve siyasi gelişimini büyük özveriyi sürdürüyor.

Çoğulcu demokrasi için laik devlet gücüne ihtiyaç var. Toplumu ayrıştırma devlete zarar verecektir.

- Yargı kararlarının yerine getirilmemesi düşünülemez.

- Hukuk ve siyaset ilişkisi hassaslaştı.

- Yargı sadece kendi içinde işlevsel denetime sahiptir.

- Hukukun üstünlüğü yargıcın üstünlüğü anlamına gelmez.

- Yargı mutlak anlamda bağımsız olmalıdır.

- Mahkemeler adalet dağıtan kurumlardır.

- Yargıç anayasanın verdiği görev dışında misyon üstlenemez.

- Adalete güvenin zedelendiği yerde toplumsal yapı bozulur.

- Mahkeme üyelerinin hedef haline getirilmesi sorumluluktan kurtarmayacaktır.

- Yüksek mahkeme üyelerine baskı girişimleri üzücü...

- Hukuk, keyfi yönetimlere karşı bireylerin son sığınağıdır.

- Hukukun içinin boşaltılması topluma verilecek en büyük zarardır.

- Demokrasilerde karar alma sürecinde çoğunluk belirleyici olur.

- Anayasal konularda uzlaşmayla karar alınması idealdir.

- Demokrasilerde çoğunluğun mutlak iktidarı da sınırlandırılabilir.

- Parlamento Yüksek Mahkeme'ye üye seçimine katılmalı...

- Düşünce özgürlüğü demokratik sicili belirler.

- Farklı düşüncelerin yasaklanması demokrasiyle beraber yaşayamaz.

- Çoklukta birlik bizi güçlendirecek.

- Demokrasi farklı görüşlere yer verdiği için yüceltilmiştir.

- Her insanı aziz kılan kendini ifade edebilmesidir.

- Bireylerin konuşabilmeleri çözüm ve barış getirir. Konuşamadığımız yerde kötülükler üretiriz.

- İfade özgürlüğü "içinden düşün" mantığına indirilirse ortadan kalkar. Herkesin aynı şekilde düşünmeye zorlandığı yerde demokrasi olmaz.

- Türk Milleti laik ve siyasi gelişimini büyük özveriyle sürdürüyor.

- Laiklik, Türk Milletinin koruması ve güvencesi altındadır.

- Hukuk dışı girişimlerin ülkeyi tehlikeye atacağı bilinmelidir.

- Sorunlar ötelenmekte, gerginlik ise tırmandırılmaktadır.

- Gücü elinde bulunduranlar çözüm üretmediği müddetçe çatlak derinleşecektir.

- Güvensizlik, kavgayı ve dayatmayı beraberinde getiriyor.

- Siyasi kutuplaşmanın ülkeye ağır bedeller ödettiği hepinizin malumudur.

- Anayasal sorunlarımızı çatışma ile değil diyalogla çözmeliyiz.

- Unutmayalım ki Tek bir TÜRKİYE VAR...

- Gün ayrılıkları öne çıkarmanın, kutuplaşmaların günü değildir. Gün bir adım daha atma günüdür. Gün farklılıklarımızı zenginlik kabul edip refahla yaşama günüdür.