E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

İşte Sabancı'nın 2009 Beklentileri 

Güler Sabancı, ekonomi açısından 2009'un birinci çeyreğinin harekete geçmek için kritik bir zaman olacağını belirtti.

30.12.2008 - 14:24
İşte Sabancı nın 2009 Beklentileri

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, ekonomi açısından 2009'un birinci çeyreğinin harekete geçmek için kritik bir zaman olacağını belirterek, ''Ekonomimizdeki yavaşlamayı geriye çevirmek için boş geçen her gün işleri daha zor kılacaktır'' dedi.

Güler Sabancı, Sabancı Topluluğu çalışanlarına yönelik yayımladığı yeni yıl mesajında, 2008 yılını değerlendirirken, 2009'a ilişkin beklentilerini dile getirdi.

Mesajında, geçen yıl yaptığı açıklamada, 2008'in dünya için ''belirsizlikler yılı'' olacağını, 2008 başında pek çok şeyin tam anlamıyla ''bıçak sırtında'' durduğunu ve ne tarafa düşeceğini kestirmenin son derece güç olacağını ifade ettiğini belirten Sabancı, Türkiye'nin bu belirsizliklerden dolayı temkinli ve tedbirli olması gerektiğini, AB sürecine ivme kazandırılması, verimliliği artıracak mikro düzenlemeler ve geriye kalan yapısal reformları bir arada ve eş zamanlı yapmak zorunluluğundan bahsettiklerini kaydetti.

Sabancı, ''Üzülerek belirtmem gerekir ki, 2008, tahmin ettiğimizin de ötesinde pek çok olumsuzluğun gerçekleştiği bir yıl oldu. ABD ve AB ülkelerinde çok sayıda banka, yatırım bankası veya finans kurumu krizin kurbanı oldu. Bu kurumların birçoğu bağlı oldukları ülkelerin hükümetleri tarafından efektif olarak, satın alınarak devletleştirildiler. ABD yönetimi, AB ülkelerinin hükümetleri ve merkez bankaları piyasalara milyarlarca dolar enjekte ettiler. Ancak birçok finansal krizin temelinde olduğu gibi, bu krizin temelinde de derin güven kaybı yatmaktadır ve bu güvenin hala tam olarak sağlanamadığını görüyoruz'' ifadesini kullandı.

Türkiye'nin, 2008 yılını ağırlıklı olarak iç siyasete odaklı geçirdiğini, yaz sonlarına kadar AK Parti'nin kapatılma davası, daha sonra da halen devam eden yerel seçimlere odaklı bir siyasi iktidar ve muhalefet gözlenmekte olduğunu belirten Sabancı, şunları kaydetti:

''Terör son yıllardaki çıkışını 2008'de de devam ettirerek, önemini korurken, dış politikada gerek komşularımızla olan ilişkilerimizde gerekse Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliği gibi konularda sevindirici gelişmeler yaşanmıştır. 2008 başında bahsettiğimiz reformların bir kısmı halen yapılmamakla beraber pek çok ülke ile karşılaştırıldığında olumlu görünen Türk ekonomisi, son çeyrekte dünyadaki aşırı olumsuz ekonomik gelişmelerden etkilenmiştir. Aynı dönemde ekonomi yönetimi birçok tedbir almasına rağmen piyasaların beklentileri tam olarak sağlanamadığı için reel sektörde önemli düşüşler görülmektedir.

Ülkemizin geçmişteki krizden bu yana altyapısını sağlamlaştırmış bir bankacılık sektörü olmasına rağmen, piyasalarda likidite sıkıntısı doğmuştur. Para politikamız ve ilgili kararları doğru yönde olmasına karşın büyüme hızımız önemli düşüş göstermektedir. Geçtiğimiz 2001-2007 yılları arasında yakalanan ekonomik başarının önemli çıpası olan IMF ve AB konularında ise, maalesef IMF ile anlaşma 2009 yılı başına kalıyor gözükürken, AB süreci öncelikler listesinde oldukça gerilere düşmüş izlenimini vermektedir.''

-2008 YILINDA SABANCI...-

Güler Sabancı, 2008'e Sabancı Topluluğu olarak temkinli bütçelerle girdiklerini, yılın ilk 9 ayında her şeyin planlandığı gibi ilerlediğini, son 3 ayda ise Türkiye'yi de etkisi altına alan krizin piyasaları daraltmasının her sektörde hissedildiğini vurgulayarak, ''Önemli olan faaliyet gösterdiğimiz her sektörde göreceli olarak ne kadar ve nasıl etkilendiğimizdir'' görüşünü dile getirdi.

Türkiye'nin diğer birçok ülkeye göre ''göreceli olarak daha dayanıklı'' olduğunu belirten Sabancı, ''Biz de gerek güçlü özkaynak yapımız gerekse etkin yönetim anlayışımız ve siz değerli arkadaşlarımın kuvvetli verimlilik kültürü ile içinde bulunduğumuz her sektörde göreceli olarak daha az etkilendiğimiz bir yılı geride bıraktığımızı görüyoruz. Kesin konsolide rakamlarımız ortaya çıktığında bunları açıklayacağız'' ifadesini kullandı.

2009 yılına girerken, dünyada ABD ve AB ülkeleri hükümetleri ile merkez bankalarının doğru yönde ve birlikte hareket etmeye devam ettiğini, ABD'de yeni yönetimin iktidara gelmesinin piyasalara güven vermeye katkısı olacağına inandıklarını kaydeden Sabancı, dünyada yaşanan ekonomik krizin iki boyutundan birisi olan; reel sektörde 2009'un sonuna doğru rahatlama ve tekrar kıpırdanma olacağını sandığını bildirdi.

Sabancı, mesajında şu görüşlere yer verdi:

''Zira bununla baş etmek için neler yapılması gerektiğini dünya nispeten daha iyi biliyor ve uygulamaya başladı. Bu alanda kritik olan kredi musluklarının açık tutulması ve piyasalara gereken likiditenin sağlanmasıdır. Tabii bu da mali sektörün sıhhatine bağlıdır. Bu alanda ülkeler tarafından hayata geçirilen önlemler faydalı olacaktır. Öte yandan, krizin ikinci boyutunda, dünyadaki mali sektörün bilançolarının düzelmesi, 'toksik asset'lerden (varlık) kurtulmaları, daha sağlıklı bir gelir akımına kavuşmalarının bugün tahmin edilenden daha uzun, 5-8 yıl süreceğini düşünüyoruz. Tabii bu arada, mali sistemin yeniden yapılanması, özellikle İkinci Dünya Savaşı sonunda oluşan uluslararası yapının tekrar gözden geçirilmesi ve yeniden tasarlanması dünya gündemini önemle meşgul edecektir.

Göz önünde bulundurulması gereken husus ise bu değişimlerin İkinci Dünya Savaşı sonrası gibi, Batı tarafından dikte edilemeyeceğidir. Dünya dengelerinde önemli değişiklikler olmuştur. 10-15 yıldır zaten gözlediğimiz, üretimin Batı'dan BRIC(T) diye andığımız ülkelere, özellikle Çin ve Hindistan'a doğru kaymış olması, ilk ağızda buralarda hızlı gelir artışına yol açmıştır. Bununla birlikte bu ülkelerde hızlı bir şekilde insan kaynaklarında çok önemli gelişmeler olmuştur. Son zamanlarda sırf ucuz üretim alanı olmaktan çıkıp pek çok alanda Ar-Ge'nin de kaynağı olmaya başlamışlardır. Ayrıca buraları dünya genelinde tasarrufun tüketimden çok olduğu ender ülkelerden olduğu için önümüzdeki yıllarda ihtiyaç duyulan likiditenin de kaynağı bu ülkeler olacaktır. Gerek piyasaların boyutları ve üretim güçleri gerek insan kaynaklarındaki hızlı gelişme, gerekse ellerinde biriken mali kaynaklara bakıldığında bu ülkelerin yeniden yapılanacak dünya düzenine ağırlıklarını koyacakları gözükmektedir.''

-''BU DÜZENDE ÜLKEMİZİN ÖNÜNE ÖNEMLİ FIRSATLAR ÇIKACAKTIR''-

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sabancı, mali alanda regülasyonların daha kısıtlayıcı olduğu, reel alanda piyasaların daha çeşitli ve akışkan, firma bazında ise sürdürülebilirliğin daha önem kazanacağı bir dünya düzenine doğru ilerleneceğini, bu düzende Türkiye'nin önüne önemli fırsatlar çıkacağını, Türkiye'nin bu uzun vadeli önemli oluşumlarda etkin temsil edilmesinin bu açıdan daha da önem kazandığını ifade etti.

Türkiye'de ise Hükümet yetkililerinin açıkladıkları gibi, IMF ile bir anlaşma zemininin en kısa zamanda yaratılacağını ve bunun da uluslararası likidite imkanlarını Türkiye'ye açacağını düşündüğünü, ayrıca durgunluğun aşılmasındaki en önemli araçlardan olan iç talebin yeniden canlandırılması konusunda da hala alınması gereken tedbirler bulunduğunu vurgulayan Sabancı, şöyle devam etti:

''Ekonomi açısından yılın birinci çeyreği harekete geçmek için kritik bir zaman olacaktır. Ekonomimizdeki yavaşlamayı geriye çevirmek için boş geçen her gün işleri daha zor kılacaktır. Tabii bunun siyasi maliyeti de olacaktır. Bu, AB ilişkileri için de geçerlidir; en Türk dostu olanlar bile önemli adımlar gerçekleşmediği takdirde sürecin zora gireceğini açık açık söylemektedirler. AB ile ilişkileri yeniden canlandırmalı, yaşanan ekonomik krizi fırsata çevirmeli ve bu süreçte bu ilişkiye daha fazla asılmalıyız. 29 Mart yerel seçimleri atılması gereken bu adımlar için engel değil, önünü açıcı olmalıdır.''

Sabancı, Türkiye'nin en önemli problemlerden birinin işsizlik olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin, yılda yüzde 6–7 büyüdüğü dönemde dahi işsizliği yüzde 9'un altına indiremediğini ifade etti. Güler Sabancı, ''Bu demektir ki memleketimizde işsizlik, temelinde talep eksikliğinden kaynaklanmaz, yapısaldır'' görüşünü dile getirdi.

Büyümenin artmasının, işsizliği azaltması dahil, pek çok müspet gelişmeye imkan yaratacağını, ancak Türkiye'nin bu ''kritik derdine'' tek başına çare olamayacağını, gerek iş gücünün dağılımı gerekse maliyetinde yapısal birtakım değişiklikleri hedef alan düzenlemeler gerekeceğini belirten Sabancı, ''İş gücünün toplam maliyetinin verimine olan oranını düşürmeden işsizliğe çare bulmak, enflasyonu daha da aşağıya çekmek ve rekabetçi bir dünya ortamında dış açığımızla baş etmek hemen hemen imkansızdır. Alınacak tedbirler mutlaka iş gücü maliyetini aşağı çekecek ve verimlilik artışını özendirecek yapısal önlemleri içermelidir. Bu sebeple 2009'da tekrar bu ve bunun gibi önemli yapısal reformlara odaklanmalıyız'' ifadesini kullandı.

-''ŞİMDİ BİLDİĞİMİZ KUTULARIN, SINIRLARIN DIŞINDA DÜŞÜNMELİYİZ''-

Sabancı Topluluğu olarak 2009 yılına, dünyada ve Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip ederek, alınması gereken birçok tedbirleri alarak ve planlarını ona göre yaparak girdiklerini belirten Sabancı, topluluk çalışanlarına hitaben şunları kaydetti:

''Yılın sonunda yaşanan durgunluğun 2009'un ilk yarısına da hakim olacağını, emtia ve petrol fiyatlarındaki düşüşün enflasyonist baskıları azaltacağını öngörüyoruz. Bütçe, plan ve tedbirlerimizi ona göre yapıyoruz. Daha önce de söylediğim gibi, piyasalardaki rahatlamanın yılın ikinci yarısında, en geç son çeyreğinde görüleceğini tahmin ediyoruz. Bütün bunlara rağmen 2009 yılının çok düşük büyüme ile geçeceğini bekliyoruz. Moralimizi bozmadan daha çok ve daha etkin çalışacağız.

Rahmetli Sakıp Bey, 'Zor, oyunu bozar' derdi. İşte şimdi bildiğimiz kutuların, sınırların dışında düşünmeliyiz. Sürekli yapmakta olduklarımızı, iş süreçlerimizi gözden geçirmeli, değiştirmeye, kısaltmaya hatta kaldırmaya daha cesur olmalıyız. Değişen koşullara değişimle cevap vermeliyiz. Son yıllarda odaklandığımız inovasyon çalışmalarımız, başarılı Altı Sigma kazanımlarımız, kuvvetli finansal yapımız, etkin nakit ve performans yönetimimiz; Sabancı farkı ile 2009 yılının zorluklarını başarıyla aşarken, gerek kendi içimizde ve yapımızda gerekse piyasada ve pazarımızda fırsatlar yaratacağımıza inanıyorum. Böyle dönemlerin, bizim gibi güçlü sermayesi ve etkin yönetim anlayışı olan gruplar için gerçek fırsatlar yarattığını biliyoruz. Her zaman olduğu gibi bu fırsatları birlikte yakalayacağız. Bize yakışan Türkiye'nin Sabancı'sı bayrağını daha da yukarılara taşıyacağız.''

YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Mehmet Ali METİNYURT 24 Aralık 2008 Çarşamba 10:46

Türkiye'de Demokrasi varmış gibi yapılıyor. Daha önce de Rahmetli Özal'ın atadığı üyeyi Özden AYM'den içeri sokmamıştı. Özal'da daha da radikalini atayacağım diyerek Sacit Adalı'yı atamıştı. Bu beyler, Cumhurbaşkanının hep Sezer gibi olacağı varsayımı ile makama yetki vermişler. Oraya Özal ve Gül gibi bir halk çocuğu gelince mızıkçılık yapıyorlar. Mızıkçılık..

Yorumu oyla      18      10  
Ata Türkoğlu 24 Aralık 2008 Çarşamba 09:15

SEZER ZAMANINDA OLMUŞSA BÖYLE HATALI ATAMALAR NEDEN YARGIYA GİTMEDİLER.ÖYLE AZBERE KONUŞMAYACAKSIN SEZGİ.

Yorumu oyla      18      10  
Ata Türkoğlu 24 Aralık 2008 Çarşamba 09:13

İYİKİ YARGI VAR.

Yorumu oyla      18      10  
ezgi 24 Aralık 2008 Çarşamba 08:32

Acaba cumhurhurbaşkanı kanun dışı atama mı yaptı? Sezer zamanını ne çabuk unuttunuz? Ozaman adalet neredeydi? Bu kararı verenler adalete olan GÜVENİ bir kez daha sarsmışlardır. yapılacak tek şey cumhurbaşkanından bu yetkiyi alınız.Sözde adalet dağıtanlar nasıl olsa kendilerini kanun yapıcılarının yerine bile koyabiliyorlar.

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
'En Uygun Kredi Bizde'ye Kanmayın
Bankalar, verdikleri 'tüketici kredisi' için uygulayacakları faizleri, ...
Kriz Vergi Gelirlerini de Eritti
Küresel finansal krizle birlikte Türkiye ekonomisinde yaşanan daralma, ...
Trafik Cezaları Cep Yakacak
Trafik kurallarına uymayan yandı. Ağırlaşan cezalar, 2009'un ilk dakikalarından ...
 
KEY Ödemelerinde Rötar
İkinci KEY ödemeleri için üzerinde çalışılan listede hak sahibi sayısı ...
Borsa Güne Artışla Başladı
İMKB Bileşik Endeksi birinci seansta, dünkü ikinci seans kapanışına göre ...
Ucuz Petrol Dönemi Sona Erdi
'Ucuz petrol gerçekten bitti' diyen IEA Başekonomisti Fatih Birol, Türkiye'nin ...
 
"Araç Muayene Çilesi" Bitiyor !
Özelleştirmenin ardından uzun araç kuyrukları oluşan Tüvturk İstasyonları ...
2008: Krizin Damga Vurduğu Yıl
ABD’de mortgage piyasasından başlayan ve dünyayı saran küresel kriz 2008 ...
Hazine Borçlanma Programı Açıklandı
Hazine Müsteşarlığı Hazine Finasman Programı ''2008 yılı Gelişmeleri ve ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
süper lig
galatasaray
İsrail
ygs
Christoph Daum
DEAŞ
Ahmet Kural
Şota Arveladze
Okan Buruk