İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” adını verdiği iddianamesini kamuoyuna duyurmasının ardından, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) hakkında Anayasa’nın 69. maddesi uyarınca kapatma davası açılması talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulundu. İddianamede, CHP’ye ait seçmen verilerinin usulsüz biçimde üçüncü kişilere aktarıldığı, bu durumun hem Anayasa ihlali hem de Siyasi Partiler Kanunu’na aykırılık teşkil ettiği ifade edildi.
İDDİANAMEDE KAPATMA BİLDİRİMİ DETAYI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açıklanan 3 bin 900 sayfalık İBB iddianamesinde, CHP hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulacağı açık şekilde yer aldı.
İddianamede, siyasi partilerin kişisel verilerin korunması yükümlülüğüne ilişkin bölümlerde şu ifadeler yer aldı:
“Yine siyasi partiler, başta 2820 sayılı Kanun olmak üzere ilgili kanunlar gereğince kuruluş, üyelik, seçimlerde aday belirleme faaliyetleri, yetkili organlarının seçimi ve bunların ilgili mercilere bildirimi vb. işlemler kapsamında kişisel verileri işlemekte, bu verileri yine ilgili hükümler çerçevesinde aktarabilmekte olup siyasi partiler de Kanun kapsamında veri sorumlusu olduğu anlaşılmıştır.
Bu bağlamda, ‘özel nitelikli kişisel veri’ olan sandık verilerinin örgüt lideri Ekrem İmamoğlu tarafından tanıtımı yapılan ve bir nevi kullanımı zorunlu hale getirilen İBB uygulaması olarak gösterilen ‘İBB HANEM’ uygulaması içerisine işlenmesi ve bunu örgütle bağlantılı olduğu değerlendirilen firmalara sızdırılması, hem Anayasa ihlali hem de 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun ihlali olarak tespit edilmiştir.”
“11 MİLYONUN ÜZERİNDE SEÇMEN VERİSİ SIZDIRILDI” İDDİASI
İddianamede, USOM raporu (Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi) verilerine dayanılarak, 11 milyon 360 bin 412 vatandaşın sandık verilerinin usulsüz şekilde temin edilip sızdırıldığı ileri sürüldü.
Metinde ayrıca şu tespitlere yer verildi:
“2820 sayılı Kanun uyarınca anılan ‘özel nitelikli kişisel verilerin’ siyasi partilerin tüzel kişilik olarak veri sorumlusu olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda Yüksek Seçim Kurulunun 24/10/2025 tarihli yazısı ile, 21/9/2023 tarihli ve 2023/1423 sayılı kararı uyarınca güncel yurt içi ve yurt dışı seçmen kütüklerinin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nin talebiyle ilgili parti genel merkezine gönderildiği anlaşılmıştır.”
İddianamede, CHP’nin veri sorumlusu sıfatıyla Yüksek Seçim Kurulu (YSK)’dan temin ettiği seçmen listelerinin, partinin bilgi işlem birimi aracılığıyla üçüncü kişilere sızdırıldığı öne sürüldü.
Bu süreçte “etkin pişmanlık” hükümlerinden yararlanan şüpheli Erol Naim Özgüner’in ifadesine de yer verildi. Özgüner’in, 2023 yılı sonbaharında CHP Genel Merkezi Bilgi İşlem Sorumlusu Orhan Erdoğan’dan seçmen verilerini talep ettiği, bu verilerin “.rar dosyası” veya özel bir bağlantı (link) üzerinden gönderildiğini söylediği aktarıldı.
BAŞSAVCILIK’TAN AÇIKLAMA
Bu gelişmenin kamuoyuna yansımasının ardından, Başsavcılıktan açıklama geldi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Cumhuriyet Halk Partisi’nin kapatılması yönünde bildirimde bulunulmamıştır, iddianamede de açıkça belirtildiği gibi siyasi partiler kanunu gereği bildirimde bulunulmuştur."
“VERİLER 2024 YEREL SEÇİMLERİNDE KULLANILDI” İDDİASI
İddianameye göre, CHP tüzel kişiliğine ait seçmen verilerinin usulsüz biçimde dışarıya aktarılmasının ardından, bu veriler şüpheliler İsmet Korkmaz ve Sezgin Paydaş tarafından işlenip Iraz Bıyık’a, daha sonra da Çekino isimli firmada çalışan Hüsnü Can Şen’e iletildi.
Metinde, “Sandık verileri ile diğer kişisel veriler eşleştirildikten sonra şüpheliler tarafından bu verilerin 2024 yerel seçimlerinde birçok kişi tarafından kullanıldığı” ifadelerine yer verildi.
Bu gerekçelerle, “seçim sandık verilerinin Cumhuriyet Halk Partisi tüzel kişiliğinden usulsüz yayıldığı” tespitinin ardından, Anayasa’nın 68 ve 69. maddeleri ile Siyasi Partiler Kanunu hükümleri kapsamında “gereğinin takdiri için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderileceği” belirtildi.
ANAYASA’NIN 69. MADDESİ NE DİYOR?
CHP’nin kapatılmasına yönelik sürecin dayanağı olarak gösterilen Anayasa’nın 69. maddesi, siyasi partilerin faaliyetlerinin demokrasi ilkelerine uygun olması gerektiğini vurguluyor.
Maddede, “Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır” hükmü yer alıyor.
Ayrıca, bir siyasi partinin, Anayasa’nın 68. maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen ilkelere aykırı fiillerin “odağı haline geldiğinin” tespiti halinde temelli kapatılabileceği ifade ediliyor.
Kapatma yerine devlet yardımından mahrum bırakma kararı verilmesi de yine aynı madde kapsamında mümkün görülüyor. Maddenin son fıkrasında ise, “Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan veya Türk uyruklu olmayan kişi ve kurumlarla maddi ilişki kuran partilerin temelli kapatılacağı” hükme bağlanıyor.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbarı değerlendirerek ön inceleme başlatması, delilleri incelemesi ve uygun görmesi halinde Anayasa Mahkemesi’ne dava açması bekleniyor.
CHP hakkında olası bir kapatma davası açılması halinde, sürecin son kararı Anayasa Mahkemesi tarafından verilecek.
|
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...