E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

İSRAİL'İN GİZLİ NÜKLEER GÜCÜ NE OLACAK? 

İran, ABD ve Britanya'nın iddia ettiği gibi nükleer yarış başlatmıyor, olsa olsa İsrail'in başlattığı yarışa katılmaya çalışıyor. İsrail'in nükleer silahlarından 1968'den beri haberdar olan ABD, İran'ı şeytanlaştırırken, önemli silahsızlanma anlaşmalarını imzalamamış İsrail'e sesini çıkarmıyor.

21.11.2007 - 11:06
İSRAİL İN GİZLİ NÜKLEER GÜCÜ NE OLACAK?

ABD Başkanı Bush ve Britanya Başbakanı Brown haklı: Ortadoğu'da nükleer silah bulunmamalı. Bu bölgedeki nükleer çatışma riski, dünyanın başka yerlerinden daha fazla olabilir. Nükleer silah geliştiren her ülkenin katı diplomatik tepkiyle karşılanması gerek. Öyleyse bu iki liderin ülkeleri İsrail'e yaptırımlar uygulayacak mı?

Onlar gibi ben de İran'ın atom bombası peşinde olduğuna, ekonomik baskı ve rüşvet bileşimiyle caydırılması gerektiğine inanıyorum (askeri yola başvurmak elbette ki felaket yaratacaktır). Bush ve Brown (ki nükleer cephaneliklerini, nükleer silahların yayılması anlaşmasına dayanarak sürdürüyorlar) kimseye ders verecek konumda değil. Fakat, Bush'un da iddia ettiği gibi bu tür silahların yayılması 'dünya barışını tehdit edecekse', iki lider neden İsrail'in (ABD Savunma İstihbarat Dairesi'nin gizli bir brifingine göre) 60 ila 80 nükleer silaha sahip olduğu gerçeği karşısında tek kelime etmiyor?

Rabin de reddetmemişti

İsrail resmi olarak bir 'nükleer belirsizlik' tavrı sergiliyor: Nükleer silaha sahip olduğunu ne yalanlıyor ne de kabul ediyor. Fakat meseleye aşina olan herkes, bunun basit bir amaç taşıyan bir formül olduğunu biliyor: ABD'ye, yasadışı kitle imha silahına sahip ülkelere yardımı yasaklayan kendi yasalarını ihlal etmesi için bahane vermek. Belirsizlik kurgusu hararetle korunuyor. 1986'da nükleer teknisyen Mordehay Vanunu, İsrail'in nükleer silah tesisinin fotoğraflarını Sunday Times'a verdiğinde, Britanya'dan Roma'daki tuzağa gönderilmiş, Mossad ajanları tarafından ilaçla uyutulup kaçırılmış, gizlice yargılanmış ve 18 yıl hapse mahkûm edilmişti. Vanunu bu cezanın 12 yılını hücrede geçirdi.

Ancak geçen aralıkta Başbakan Olmert İsrail'in 'ABD, Fransa ve Rusya gibi' nükleer silaha sahip olduğunu ağzından kaçırdı. Muhalifler Olmert'i 'sorumsuzluk raddesinde dikkatsiz davranmakla' suçladı. Fakat ABD yardımı kesintiye uğramadı.

Ulusal Güvenlik Arşivi'nin geçen yıl yayımladığı çarpıcı belgelerin de gösterdiği üzere, ABD yönetimi 1968'de İsrail'in nükleer bir aygıt geliştirdiğini biliyordu (ABD'nin bilmediği şey, ilk aygıtın o yıldan önce çoktan geliştirildiğiydi). Bugün İran'ın nükleer silah geliştirmesini önlemek için gösterilen çabalar düşünüldüğünde, tezat tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıyor.

İlk başta diplomatları Washington'dan, İsrail'e 50 adet F4 Fantom jetinin satışını, nükleer programından vazgeçmesi şartına bağlamasını istedi. Yakındoğu İşleri Bürosu'nun Ekim 1968'te dışişleri bakanına gönderdiği bir notun da ortaya koyduğu gibi, bu sipariş ABD'yi ilk kez 'İsrail'in askeri ihtiyaçlarının ana tedarikçisi' haline getirecekti. Bunun karşılığında ABD'nin 'İsrail'in hayati önemdeki nükleer kararını zorlaştıracak güvenceler' istemesi gerekirdi. Bilgi notuna göre, bu baskı acilen yapılmalıydı: Fransa bir orta menzilli füze anlaşmasının ilk partisini daha yeni teslim etmişti ve İsrail füzelere nükleer savaş başlığı takmak niyetindeydi.

20 gün sonra, 4 Kasım 1968'de, ABD savunma bakan yardımcısı, İsrail'in Washington büyükelçisi Rabin'le bir araya gelmiş ve Rabin İsrail'in nükleer kapasitesine dair bilgilere itiraz etmemişti. Sadece konuyu tartışmayı reddetmişti. Dört gün sonra da önerinin 'kendileri için tümüyle kabul edilemez' olduğunu söylemişti.

27 Kasım'da Johnson yönetimi İsrail'in 'Bölgede nükleer silahlarını ortaya koyan ilk güç olmayacağı' garantisini kabul etti.

Bilgi notlarının da gösterdiği gibi, ABD bu garantinin daha verilmeden önce ihlal edildiğini biliyordu. Kissinger'la bir başka yetkili arasında Temmuz 1969'da geçen bir telefon konuşmasının kaydı, İsrail'in anlaşmaya alenen uymamasına rağmen, Nixon'ın 'Fantomları vermek konusunda gayet hevesli' olduğunu ortaya koyuyor. Anlaşma devam etti ve o zamandan beri ABD, İsrail'in yalanını savunmaları için kendi yetkililerini kandırmaya çalıştı. Ağustos 1969'da ABD yetkilileri Dimona nükleer tesisini 'teftiş etmeleri' için İsrail'e gönderildi. Fakat dışişleri bakanlığının bir bilgi notu şunu açığa vuruyor: "ABD, ekip üyelerinin gerekli soruları doğruca sorabilmeleri ve/veya kayıtlara, materyallere vb. bakma izni verilmesi için ısrar etme konusunda yetkili hissedebileceği 'gerçek' bir teftiş çabasını desteklemeye hazır değil. Ekip, üstü kapalı olarak tartışmadan kaçınmaları, 'centilmen olmaları' ve konuyu ev sahiplerinin iradesi hilafına ele almamaları konusunda uyarıldı."

Nixon, İsrail Başbakanı Meir'le telefon konuşmalarına dair ABD'nin İsrail elçisi Barbour'a bilgi vermeyi reddetmişti. Anlaşılan o ki Meir ve Nixon, gizli tutulduğu sürece, İsrail'in nükleer programının sürebileceği üzerinde mutabık kalmıştı.

ABD yönetimi söz konusu programı hâlâ koruyor. Altı ayda bir istihbarat birimleri Kongre'ye 'kitle imha silahı geliştirmeye veya üretmeye uygun' teknolojiyi elde eden yabancı devletlere dair bir rapor sunuyor. Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore, İran ve diğer ülkelerin programları tartışılıyor, fakat aralarında İsrail yok. Ne zaman diğer ülkeler İsrail'e Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'na katılması için baskı yapsa, önleri ABD ve Avrupa hükümetlerince kesiliyor. İsrail biyolojik ve kimyasal silahlara dair uluslararası anlaşmalara da imza atmıyor.

İsrail de İran gibi tehlikeli

İsrail bu anlaşmaları imzalamayarak, denetlenmemeyi garantiliyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) denetçileri İran'ın tesislerinde cirit atarken, uranyum tanklarını mühürlerken ve işbirliği yapmadığında Tahran'a demediğini bırakmazken, İsrail'deki tesisleri denetlemek hususunda zerre kadar yetkiye sahip değil. Bu yüzden İsrail geçen haftaki gibi, UAEK Başkanı'nın 'İran'ın nükleer programı konusunda kafasını kuma gömdüğünden' yakındığında, küstahlığın bu kadarına pes diyebiliyorsunuz sadece. İsrail, İran'a karşı harekete geçilmesi için baskı yapıyor ve hiçbir güçlü ülkenin kendisine karşı harekete geçilmesi için baskı yapmayacağını biliyor.

Evet, Ahmedinecad liderliğindeki İran, yurtdışında terör eylemlerine karışan tehlikeli ve ne yapacağı kestirilemez bir devlet. Cumhurbaşkanı Holokost'u inkâr edip İsrail'in varlığına karşı çıkıyor. İran Saddam'ın zehirli bombalarına kendi kimyasal silahlarıyla karşılık verdi. Fakat Olmert liderliğindeki İsrail de yurtdışında terör eylemlerine karışan tehlikeli ve ne yapacağı belirsiz bir devlet. İki ay önce Suriye'de bir tesisi bombaladı. Geçen yıl Lübnan'a saldırganca bir savaş başlattı. Filistin'deki işgalini sürdürüyor. BBC'ye göre Şubat 2001'de Gazze'de kimyasal silah kullandı: 180 insan vahim kasılmalarla hastanelere kaldırıldı. İsrail'in nükleer silahlarının, en az İran'ınkiler kadar tehlikeli olacağına kuşku yok.

Peki hükümetlerimiz Ortadoğu'da zaten bir nükleer gücün bulunduğunu

ve komşularına ölümcül tehdit oluşturduğunu ne zaman kabul edecek? İran'ın bir nükleer yarış başlatmadığını, olsa olsa o yarışa katıldığını ne zaman söyleyecekler? İran'a uygulanan kuralların İsrail'e de uygulanmasını ne zaman talep edecekler?

radikal

YORUMLAR
Toplam 7 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
ufuk 12 Kasım 2007 Pazartesi 

bu ülke çok radikal bir şekilde temiz eller operasyon vari bir şekilde aydın doğan ve bir kaç kişinin üstüne giderse hakikaten çok rahatlayacaktır.adam türkiye yi yedi yuttu hazım etti..

Yorumu oyla      18      10  
Oğuzboylu 11 Kasım 2007 Pazar 

Sayın ALTAYLI çok haklısınız.Sizi sevmye başladım.Tabii bir okurunuz olarak.Ama bu sorumu yanıtlarsanız çok sevineceğim.Benim gözümde Türkiyenin bir numaralı yazarı siz olacaksınız;Prf.Dr.Ümit ÖZDAĞLA ATV de yaptığınız harika bir program vardı onu neden geç saate bıraktınız.Neden banttan verdiniz?

Yorumu oyla      18      10  
Hasan Hasanoğlu 11 Kasım 2007 Pazar 

Aydın Doğan'ın Kurtlar Vadisi dizisindeki Tataroğlu ailesi ile örtüşen yönleri dikkatinizi çekti mi ?

Yorumu oyla      18      10  
BENCE BU KADAR YETER 11 Kasım 2007 Pazar 

Fatih, bence bu kadar yeter. Herşeyi tadında bırak gözlerinden öptüğüm deliyüreğim. Abin...

Yorumu oyla      18      10  
ÇÖLAŞAN VE ALTAYLI 11 Kasım 2007 Pazar 

İKİ KONUŞAN ADAMI SUSTURDULAR, YERLERİNE TALK SHOWCULARI BIRAKTILAR! SAYGILAR.

Yorumu oyla      18      10  
SEN OLMASAN! 11 Kasım 2007 Pazar 

SAYIN ALTAYLI, NE SİZ BENİ TANIRSINIZ, NE DE BEN SİZİ AMA SİZE YÜREKTAN HAYRANIM. BİR KERE DOĞAN GRUBU GİBİ TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK MEDYA GURUBUNDAN GÖZÜNÜZÜ BİLE KIRPMADAN AYRILACAK KADAR ÖZGÜVENİ OLAN BİR GAZETECİ, GERÇEKTEN CESUR YÜREKTİR. BU BİLE SİZİ TÜM GAZETECİLERDEN AYIRMAYA YETER. ALLAH SİZİN YARDIMCISNIZ OLSUN. SEVGİ ÇİÇEK/MELİKGAZİ

Yorumu oyla      18      10  
11 Kasım 2007 Pazar 

yesinler vatanın bağımsızlığını.

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
 
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
GÜL: KUZEY IRAK'TA AKLISELİMİN HAKİM OLMAYA BAŞLADIĞINI GÖRÜYORUZ
Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun temelinin atılması için Gürcistan'da bulunan ...
ÇİN VE HİNDİSTAN'DAN ORTAK TATBİKAT
Dünyanın en kalabalık iki ülkesi Çin ve Hindistan, 1962'de yaptıkları ...
 
İSRAİLLİ BAKAN'DAN ARAP DÜNYASINA ÇAĞRI
İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, Arap dünyasına, 27 Kasım Salı günü ...
IRAK'TA BOMBALI SALDIRI: 6 ÖLÜ
Irak'ın Anbar vilayetindeki Ramadi kentinde bomba yüklü araçla düzenlenen ...
DTP’NİN ELİNDEKİ REHİNE KURTARILMALI
DTP'nin elinde değerli bir rehine var; silahını şakağına dayamış, tehdit ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
borsa istanbul
Beyaz Saray
fatih terim
sanayi
big ben
haberler
Mesut Bakkal
uefa
Microsoft