Toplantı sırasında İKT üyesi ülkeler arasında Tercihli Ticaret Sistemi Çerçeve Anlaşmasını (TPSOIC) imzalayan ülkelerin sayısı, Türkiye, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Gine ve Tunus'a, Malezya'nın da eklenmesiyle 6'ya yükseldi.
Edinilen bilgiye göre, İslam ülkeleri arasında gümrük kolaylıkları sağlayarak ticaretin artırılmasını amaçlayan anlaşmanın yürürlüğe girmesi için 10 ülke tarafından imzalanması gerekiyor.
Toplantı sırasında Kamerun, Gine, Senegal ve Sierra Leone de çeşitli anlaşmalara imza attılar.
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, İSEDAK'ın kapanışında yaptığı konuşmada, toplantıda İslam ülkeleri arasında tercihli ticaret sistemi oluşturulması, menkul değerler piyasaları arasında işbirliğinin artırılması, fakirliğin azaltılmasına yönelik program ve mikro finansman sistemlerinin geliştirilmesi, ortak helal standardının oluşturulması gibi konular üzerine çalışıldığını kaydetti.
Dünya ticaretinin son 10 yılda ortalama yüzde 6 oranında büyüdüğünü ve uluslararası ticarette yeni bölge ve ülkelerin ön plana çıkmaya başladığını dile getiren Tüzmen, İKT üyelerinin dünya ticaretinden aldıkları payın, yavaş da olsa, artış trendine girmiş bulunduğunu, bu trendin hızlandırılması için tercihli ticaret sistemlerinin uygulanmaya başlanması gerektiğini ifade etti.
Bakan Tüzmen, İKT içi ticaretin artışında artan enerji ve hammadde fiyatlarının oynadığı role değinerek, şunları kaydetti:
''Bu gelişme trendinin sürdürülebilmesi ve ortak hedefimiz olan İKT içi ticaretin kısa dönemde yüzde 20 düzeyine çıkarılabilmesi için, tercihli ticaret sistemini 2009 yılına kadar mutlaka yürürlüğe koymalıyız. TPS-OIC anlaşmalarının 2009 yılında yürürlüğe girmesi ile İKT içi ticarette yepyeni bir dönem başlamış olacaktır.
Bu çerçevede oluşturacağımız tercihli ticaret sistemi, tüm İslam ülkelerini kapsayan bir serbest ticaret alanı oluşturulması hedefimizin gerçekleşmesi yönünde atılmış temel adımdır. Bu sayede, ticaretin kurallarını uyumlaştırmış ve tarifelere duyarlı bir ortak ticaret sistemi oluşturmuş olacağız.''
-''ORTAK BİR HELAL GIDA STANDARDI OLUŞTURMALIYIZ''-
Toplantıda helal gıda standardının oluşturulması konusunun da ele alındığını hatırlatan Tüzmen, çok uluslu şirketlerin de bu alanda pazar paylarını artırmaya yönelik girişimlerini yoğunlaştırdığına dikkat çekti.
Tüzmen, ''Burada bizlere düşen görev, İKT çatısı altında ortak bir İKT Helal Gıda Standardı oluşturarak, bu kapsamdaki ticareti kendi kontrolümüz altına almamızdır'' diye konuştu.
İslam Kalkınma Bankasının çalışmalarını da takdirle karşıladıklarını ifade eden Tüzmen, bu bankanın, İslam ülkelerinde halen faaliyet gösteren ihracat kredi kuruluşları ile birlikte sinerji yaratarak, İKT içi ticaretin finansmanında orta ve uzun vadeli programlar sunarak önemli bir işlevi yerine getirmesini beklediklerini aktardı.
Bakan Tüzmen, Türkiye'nin 2002 yılında, İKT üyesi ülkelerle ticaretin geliştirilmesi yönünde programlar uygulamaya başladığını belirterek, ''Bu çabalarımız sonucu, 2002 yılında İKT üyesi ülkelerle dış ticaret hacmimiz 11 milyar dolar düzeyindeyken, 2006 yılında 34 milyar dolar seviyesini aşmıştır. Bu yıl bu miktarın 44 milyar dolara yaklaşacağını tahmin ediyoruz'' dedi.
-''GÜÇLÜ DEVLETİN YOLU GÜÇLÜ BİREYDEN GEÇER''-
Dış yatırımlar için yasal ve ekonomik altyapısını güçlendiren ülkelerin, kalkınma çabalarına güç kattıklarına dikkat çeken Tüzmen, çok taraflı ilişkilerde yatırım imkanlarının geliştirilmesinin sağlanması, özel sektör yatırımlarına süreklilik kazandırılması ve markalaşmanın öne çıkarılmasının önemini vurguladı.
Kürşad Tüzmen, mevcut kapasitenin geliştirilmesi için insanların eğitim, sağlık ve gelir açısından yoksulluk kısır döngüsünden çıkarılması gerektiğini belirterek, İSEDAK gündeminde yer alan yoksullukla mücadele programlarında sektörel olarak hazırlanan turizm, pamuk gibi eylem planlarının uygulanmasına büyük önem verilmesi gerektiğini ifade etti.
Bu yılki İSEDAK toplantısında ele alınan ''Yoksullukla Mücadelede Mikro Kredi Uygulamaları'' konusunun, yaklaşık 400 milyon kişinin mutlak yoksulluk sınırının altında yaşadığı İKT üyesi ülkeler için bir açılım yaratacağı düşüncesinde olduğunu belirten Tüzmen, ''Güçlü devletler olmanın yolu, güçlü bireylerden oluşan toplumlar olabilmekten geçmektedir. Üreten ve kendine güvenen bireylerden kurulu bir İKT camiası, dünyanın, barış ve kardeşlik ekseninde, yeniden inşasında hayati önem taşımaktadır'' görüşünü aktardı.
-''TOPLANTILARI, İŞLERİN ÇÖZÜLDÜĞÜ BİR ORTAMA ÇEKEBİLİRİZ''-
Konuşmasının ardından gazetecilerin toplantıya ilişkin sorularını yanıtlayan Tüzmen, İKT çerçevesinde somut sonuçlar alınması için yoğun çaba harcadıklarını ve başta bu ticaret anlaşmalarını imzalama konusunda tedirgin olan ülkelerin, bugün hem kendilerine hem karşılarındaki ülkeye fayda getirdiğini gördükleri çok önemli anlaşmalara imza attıklarını dile getirdi.
İslam ülkeleri arasında ticaret hacminin ve bunu takiben yatırımların hızla artmaya başladığını aktaran Tüzmen, bu ülkeler arasında ticaretin yüzde 10'un altındayken kısa sürede yüzde 16'lara yaklaştığını, İKT üyesi ülkelerin Türkiye'nin ihracatından yüzde 18, ithalatından yüzde 16 pay alır hale geldiklerini belirtti.
Bakan Tüzmen, sadece resmi heyetler arası toplantıların, daha rahat ve samimi toplantılara doğru evrildiğine işaret ederek, şunları dile getirdi:
''Bu sefer özellikle bakanlar arası toplantılar yaptık. Bunlardan çok önemli sonuçlar çıktı. Bazı iş adamlarımızı bu toplantılara aldım. Onların sorunlarını gelen bakanlara direk olarak anlatmalarını sağladım. Tahmin ediyorum önümüzdeki günlerde bu platformu daha somut sonuç alabileceğimiz, bir yandan resmi görüşmeler devam eder ve ana konular tartışılırken, diğer yandan işlerin de teker teker çözüldüğü bir ortama çekebiliriz.''
Ülkeler arasında ticaretin artmasında en önemli etkenin, gümrük tarifelerinin aşağı çekilmesi ve tarife dışı engellerin kaldırılması olduğunu ifade eden Tüzmen, ''İslam ülkeleri arasında böylesine bir gümrük birliğinin, böylesine tarife dışı bir ortamın sağlandığı ortamda, hem ülkeler çok daha hızlı bir şekilde gelişecektir hem de yatırımlar artacaktır'' şeklinde konuştu.
Zaman
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...