HÜRRİYET ABDULLAH GÜL’Ü SOYAĞACIYLA TEHDİT EDİYOR… AĞAR’IN PLANI NE? EMİNE ERDOĞAN’DAN GÜL TEPKİSİ! 

Hürriyet, kısa süre önce yaptığı bir haberle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü töhmet altında bırakmak istedi. Özkök yönetimindeki Hürriyet, bunu öylesine ince bir ayarla yaptı ki, Türkiye’nin zihin okuyucularının bile zihinleri bir anda kilitlendi. Hülya Avşar’ın kardeşinin Mikonos Adası çılgınlıklarını manşetlerine taşıyan gazeteler, her nedense bu haberle ilgili tek kelimelik bile yorum yapmadılar. Önce Hürriyet’in ne yazdığını anımsayalım: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün soyağacı Hürriyet’te tam sayfa yayınlandı. Gül’ün anne tarafının soyağacını tam sayfa haber yapan Hürriyet, Gül’ün baba tarafını iki satır yazmakla yetindi ve yazıya şöyle başlandı: “Gül’ün baba soyuna ait fazla bilgi yok!” Yazının girişindeki gizeme bakın lütfen! Gül’ün baba soyuna ait fazla bilgi yokmuş! Sormazlar mı, bilginizin olmadığını beyan etmek için mi Gül’ün soyağacını haber yaptınız? Bizim bildiğimiz haber, bir bilgiyi kamuoyu ile paylaşmak için yapılır. Yoksa, başka bir mesajınız mı var? Mesela; Bize yakın olmazsan, bulamadığımız soyağacının yapraklarına daha dikkatli bakarız mı denmek istendi? Takip edenler bilirler, Gül’ü en sert eleştiren gazetecilerden birisiyim ama gerektiği zaman da Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nı savunmaktan yüksünmeyiz, çekinmeyiz ve hatta zevk alırız. Cumhurbaşkanı Devletin başı, ben de bu Cumhuriyetin bir ferdiyim. Cumhurbaşkanı’na gelecek en küçük lekeden Cumhuriyetin her ferdi nasibini alır. Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı yapmış bir siyasetçinin soyağacının, devletin tüm damarlarının denetiminden geçmediğini düşünebilir miyiz? Pazar yazıları dışında tutulacak tarafı kalmayan Ertuğrul Özkök’ün, kaçıncı kendini inkarı bu, saymak mümkün değil. Hatırlayın lütfen; Yalçın Küçük, soyadlarından dolayı bazı insanları töhmet altında bırakınca en sert cevabı Özkök’ten almıştı. Aynı Özkök bir süre sonra tam tersini, üstelik en gizemli tarafından yaptı. Bundan sonra ne olur derseniz, net olarak yazayım; Kısa bir süre sonra Ertuğrul Özkök, Çankaya Köşkü’nün baş müdavimi olur! Siyasetin hafızası balıktan beter çünkü!

Depremde Bile Espri

‘Türkiye Vicdan Grubu Genel Başkanı’ İhsan Mazlum, bir resepsiyonda 17 Ağustos depremiyle ilgili ilginç bir anısını anlattı. Büyük depremde İzmit’e gelen dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’i yaşlı bir kadın “Bittik, mahvolduk” diye ağlayarak karşılar. Dertli kadının gözyaşlarını silen Demirel, boynuna sarılan kadına “Devlet yıkılanı yapar merak etme.” sözleriyle teselli ettikten sonra geriye dönüp “Devlet, yıktığını yaptıktan sonra da satar!” dediğini aktardı.

Emine Hanım

Kulislere yansıyan ilginç bir bilgi var. Doğruluğu tartışmalı olsa bile yazmaya değecek doğruluk emareleri de var bu dedikodunun. Rivayet şöyle: Emine Erdoğan, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçildiği gün, Tayip Erdoğan’a “Madem hanımı başı örtülü birisi Cumhurbaşkanı seçilebiliyordu, sen niye Cumhurbaşkanı olmadın?” Emine Erdoğan uzun bir süredir ekranlarda görünmüyor. Torununun dünyaya geldiği gün dışında kendisini gören yok. Üstelik, Emine Erdoğan’ın Hayrunnisa Hanımı tebrik ettiğine dair tek bir bilgi, tek kare fotoğraf kayıtlara düşmedi.

Canı fena sıkkın

Mehmet Ağar’ın kafası karışık, başı belada. Mahkemelerle arasındaki dokunulmazlık duvarı kalktı. DP, seçim hezimeti yaşadı. İstifa etti, geri döndü. Kendi partisinin önemli bir bölümünde istenmeyen adam ilan edildi. Kısacası durumu fena ötesi kötü. Yaklaşan DP kongresindeki tek ciddi rakibi Sinan Aygün’le kanlı bıçaklı. Hatta, “Sinan alacağına gerekirse Çiller alsın partiyi” diyecek kadar. Ağar, Aygün’ün babasının vefatında bile başsağlığı dilemedi. Aygün’le ilgili kulislere yansıyan sert sözlerini herkes biliyor. Onları burada yazmak mümkün değil! Ağar’ın planı şu: Kongreye kadar kendisine yönelik toplumsal kızgınlıkta azalma görürse kesinlikle genel başkanlığa aday olacak. Şayet tersi olursa, çok güvendiği bir yardımcısını emanet atayacak! Emanetçiye de ‘mevlithanı’ çağırmak düşecek!