GÜNAY'DAN CHP'YE TSK HATIRLATMASI 

AK Parti’nin yıldız isimlerinden biri haline gelen Ertuğrul Günay, CHP’nin 1998 parti programında Genelkurmay’ın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması gerektiğini yazdığını hatırlatarak, CHP’yi eski fikirlerini unutmamaya çağırdı.

Ertuğrul Günay Kanal 7’de yayınlanan Başkent Kulisi’nin konuğu oldu. Mehmet Hacet’in sorularını yanıtlayan Günay CHP’yi geçmişte savundukları fikirlere sahip çıkmaya çağırdı. Günay, şöyle konuştu:

GENELKURMAY MİLLİ SAVUNMA’YA BAĞLANMALI DİYORLARDI

“Bir tartışma da ben başlatayım isterseniz. Genel Kurmay Başkanı’nın Savunma Bakanı’na bağlanması gerektiği CHP’nin 1998 yılındaki parti programında yazıyor. Ayrıca Milli Güvenlik Kurulu’nun danışma kurulu seviyesine çekilmesi de o dönemki CHP’nin parti programında yer alıyor.

FİKİRLERİNİ BİR DÖNEM SAVUNUP BIRAKMASINLAR

Bir dönem savunulmuş şeylerin şimdi de arkasında durmalarını bekliyoruz. Karalamak için söylemiyorum. Ancak 2000’lerden sonra devletin arkasına saklanan bir tavır içine girilmiştir. CHP’den milletten korkmayan kafası özgürlüklere açık bir tavır bekliyoruz.bir dönem savunulmuş bir fikirlerin yine arkasında durulması gereklidir.”

MİLLİ İRADEYE MÜDAHALEYE MİLLET DİRENECEKTİR

AK Parti milletvekili Ertuğrul Günay, Anayasa’nın devlet organları arasında gerginlik yaratmak değil uzlaştırıcı olacağını belirtti. “Cumhurbaşkanı yetkilerinin saygıdeğer bir kişiliğe dönüştürülmesi gerektiğini düşünüyoruz” diyen Günay, Milli iradeye hangi yönden gelirse gelsin tüm müdahale çabalarına milletin ve parlamentonun şiddetle karşı koyacağını söyledi.

Günay Cumhurbaşkanı seçimi ve 17 Nisan bildirisiyle ilgili de şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı birçok ülkede zaten sembolik. Bizde de Almanya’da olduğu gibi birçok ülkede olduğu gibi daha sombolik bir Cumhurbaşkanı olacak. Bu dönüşüm sürecinin mimarı Başbakan’dır. Parlamento içinden bir Cumhurbaşkanı seçilecektir. 27 nisan bildirgesi yaşandı. Genelkurmay Başkanı’nın kendi görüşü olmadığı belli olan bir bildiri olayı da daha sonra yine yaşandı. Sezer dialogları yok edecek bir tutum içinde. Devlet organları arasındaki çatışmayı kaldıracak bir tutum Sezer’in görevidir.”

İLK KEZ MİLLİ İRADEYİ TEMSİL EDEN BİR ANAYASA OLACAK

Günay, çalışmaları devam eden sivil anayasa çalışmalarıyla ilgili de şunları söyledi: “Sivil Anayasa’nın iki nedeni var. Milli irade bunu yapacak. Askeri dönemde yapılmış olmayacak. Bundan öncekiler siyasetin yasaklandığı dönemlerde yapıldı .Bir sivil dönemde askeri gölge olmadığı dönemde parlamentonun eliyle yapılmış olacak

2’incisi içeriğinin de devletin vatandaşı tehdit olarak gördüğü bir anlayışla değil hem biçim açısından hem de anlayış açısından sivil mantığın oturduğu bir Anayasa olacak.

Ertuğrul Günay basında yer alan taslak metinle ilgili olarak da bunların
Başbakan’a sunulan ön çalışmaların kırıntıları olduğunu söyledi. Henüz kadroya verilmiş bir çalışmanın olmadığını belirten Günay, şimdiden detaylara girilmesinin Üskülün iyi niyetle söylediği ancak tartışmalara neden olan konuyu öne çıkaracağını belirtti.

İKİNCİ CUMHURİYETÇİLER 12 EYLÜL’E SAYMIYOR

“82 Anayasası’nda 80 ile 82 arasında demokrasiye ve cumhuriyete son verilmişti” diyen Günay, o dönemde bir komutan ekibinin gelerek cumhuriyete son verdiğini savundu. Bazılarının bu durumu demokrasiye son verildi şeklinde yorumladığını ancak 12 Eylül’ün aslında Cumhuriyet’e son verdiğini savunan Günay şöyle devam etti: “1. 2. cumhuriyeti tartışanlar bunu da göze alsınlar. 1960’da da böyle cumhuriyete son verilmiştir. İkinci cumhuretçiler 1960’ı başlangıç noktası olarak alıyorlar. 27 Mayısçılar 1960 dönemini bir övgü olarak ele almıştır. 1970’de Cumhuriyet sakatlanmıştır ama 1982’den sonra yeni bir Cumhuriyet başlamıştır. Bu dönemde bir Anayasa yapılmıştır ve özgürlüklere düşmandır. Bu mantıkla yapılmış bir Anayasa’nın 70 maddesi değişti ama yeterli değil.

1982 ANAYASASI’NI YAPANLAR HALKI TEMSİL ETMİYORDU

Bu anayasa danışma meclisi tarafından hazırlanmıştır ve milli güvenlik konseyi tarafından son şekli verilmiştir. Bu nasıl oluyor. Halkın temsilcisimiydi onlar ?

Bizim anayasal sistemimize milli güvenlik kurulu 60 da girmiştir bu yapı hala devam ediyor. Teknotrat kadronun milli iradeye direktigf vermesi olamaz. Milli irade esesatır. Yargı şekil denetimi yapacaktır ama siyasi denetim yapmayacaktır.”

AB REFORMLARI YETERLİ DEĞİL

Günay AB reformları çerçevesinde yapılan reformların yeterli olmadığını hatırlatarak şu şökelde devam etti: “ AB sürecinde değişik düzenlemeler yapıldı ama sorunlar devam ediyor. 82 Anayasası’nın bakışı topluma karşı bir bakıştır. Bunu düzeltsenizde mantık aynı kalıyor. Temsil sorunu olmayan bir parlamento var. Temsilde adalet ive istikrarlı bir yönetim var çoğulcu yapı meclise yansıdı. Bir ortak zemin ve uzlaşma metniyle anayasayı yeniden yapabilir cumhuriyetin 100 yılına girilirken millet iradesiyle yapılmış bir anayasa hediyesi olmalıdır bu meclis de bizim için bir armağan olabilir.

Anayasa metni bizi zapturapt altına alan bir metin olmamalıdır. Farklı etnik bütünlükleri demokrasinin çatısı altında toparlayan bir metin. 2008, partilerin hayatımıza katılışının 100. yılı. 130 senelik de bir anayasa geçmişimiz var. Bu birikimi değerlendireceğimizi düşünüyorum.”

KİMİNLE UZLAŞMA YAPILACAK

Ertuğrul Günay, Anayasa çalışmalarında kimlerle uzlaşma yapacaklarına ise şu şekilde yanıt verdi: “ MHP’nin açıklaması bir dialog kapısıdır. DTP de aynı durumda. İki ayrı kanatta iki parti benzer bir tavır sergiledi. Ben CHP ve DSP’den de umutluyum. CHP’nin şimdiki söylemine bakmayın. Orda kafa karışıklığı yaşanıyor. Partinin emeği içinden gelenler bunu destekleyecektir.
82 Anayasasının düzeltilmekle yeterli olmayacağını düşünüyoruz. Anayasa konusunda AK Parti’nin görüşleri destek bulacaktır. “

BAYKAL’A KIRGINLIĞIM YOK

Günay, Baykal’la bir kırgınlığının olup olmadığı şeklindeki bir soruya da şöyle cevap verdi: “ Resmi karşılaşmaların dıyıhnda bir dialog yok . ama bir kırgınlığımız yok. Benim yok en azından tokalaşma oluyor tabii ki .”

Partide nasıl bir görev alacağı şeklindeki bir soruya da Günay şöyle yanıt verdi: “ Benim derdim bana yeni görevler gelirse yoksa vekil kimliğimle vatandaşlarım beni şimdiye kadar nasıl algılıyorlarsa yine öyle algılamalıdır. Parti programının çalışmalarına çağrıldım. Bundan çok onurlandım. Başbakan’la gezilere katıldım ve konuşma imkanlarım oldu. Başbakan beni çok onurlandırdı. Kendisiyle aynı seçim bölgesinden ikinci sıradan girmem çok gurur vericiydi. Tüm parti sevgi gösterdi birlikte hizmet edeceğiz.

haber7