Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve KKTC Cumhrubaşkanı Mehmet Ali Talat ortak açıklama yaptı.
Abdullah Gül: "Türkiye müzakere sürecinin hedefine ulaşması elinden geleni yapacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs Türkü'nin hak ve hukukun korunması için her zaman yaptıklarını yapmaya devam edecektir. KKTC halkı üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması bizim herzmanki gibi önceliğmizdir.
Kıbrıs meselesinin Kafkaslara göre kendine nevi tarafları var. Kıbrıs sorununun soğuk savaş ile bir ilgisi yoktur. Bu süreç BM'de uzun yıllardır devam etmektedir. Bütün bunlar dikkate alındığında bu meselenin Kıbrıs Türkleri açısından çok daha meşru tarafları olduğunu herkes görecektir. Kıbrıs meselesi sadece Kıbrıs Türkleri'nin değil hepimizin meselesidir. Benim Dışişleri Bakanlığım döneminde en çok zaman ayırdığım meselelerden biridir. Bu müzakereler başlıyorsa bu sayın Talat'ın samimiyeti sayesinde başlamıştır. Burada adil olmak hakçı olmak önemlidir ve yeni kurulacak düzenin adada devam edebilir bir düzen olması gerekmektedir. Adanın gerçekleri gayet açıktır bellidir. Bunların müzakereler süresince en iyi şekilde ele alınması gerekir. Sadece Türkiye değil Yunanistan da garantör ülkedir. Adada yeni problemlerin ortaya çıkmaması için biz barıştan yanayız. Bu işbirliğinin doğru Akdeniz'de geliştirilmesinden yanayız. Aslında Türkler ne kadar iyi niyetli olduğnu referandumda göstermişlerdir. Feferandum Türkiye'ye KKTC'ne ne kadar haksızlık yapıldığını göstermiştir."
Mehmet Ali Talat: "Türkiye'nin bize desteği herzamanki gibi devam ediyor ve bu desteğin devamı bizi güçlü kılıyor. Bugünkü değerlendirme müzakere sürecinin öncesinde içinde bulunduğumuz durumları konuşma üzerine olmuştur. Biz KKTC Kıbrıs Türk halkı olarak dünyada sadece Türkiye'nin desteğini alan bir halkız. Bu nedenle Türkiye'nin desteği bizim için bir yaşam kaynağıdır. Türkiye'nin desteği olmadan yapabileceğimiz birşey yoktur. Biz bunun bilincindeyiz. Kıbrıs sorununun çözümü için iyi niyetliyiz. Elbette daha önce elde ettiğimiz kazanımlar bizim için kutsaldır. Başlayacak süreç BM'in atadığı özel danışmaının katılımı ile sürecin çözümüne katkıda bulunacaktır. Bizim hedefimiz 2008 yılı içerisinde çözüme erişmektir. Hakkında en fazla araştırma yapılmış olan ender sorunlardan biri olan Kıbrıs sorununu çözmek mümkündür diye düşünüyoruz. Tüm iyi niyetimizle masada olacağız. Siyasi eşitliğe dayalı bir yeni ortaklık devletini oluşturacağız. Hedefimiz budur bunun için çalışacağız ancak daha önce kazandığımız hakları sonun kadar koruyacağız. Türkiye'nin desteğine çok ihtiyacımız var. Bunun için Türk halkına içtenlikle teşekkür ediyorum.
Gerek Güney Osetya, Abhazya hatta bundan önce Kosova hepsi ayrı ayrı ele alınmalıdır. Biz çifte standarttan muzdarip bir halkız. Biz oylamaya katılıyoruz ancak karşı oy veren taraf desteklenmiştir. Bu gelişmelerin Kıbrıs sorununa etkisi olabileceğini düşünüyorum ancak bunun ne yönde olabileceğini kestiremiyorum. Müzakere ve pazarlık herzman masamızda olacaktır. Hristofyas'ın medya yolu ile birşeyleri müzakereler başlamadan elde etme taktiği hoş bir davranış değildir. Bizim resmi tutumumuz garanti ve ittifakların bozulmadan devam etmesidir. KKTC açısından Türkiye'nin garantörlüğü vazgeçilmezdir. Kıbrıs Türklerine sorarsanız size diyeceklerdir ki biz Türkiye'nin garantörlüğünden vazgeçmeyiz. "