Diyarbakır'da AKP listesinden milletvekili seçilen AKP eski il başkanı Abdurahman Kurt, bölgede AKP oylarında yaşanan büyük artışın çok önemli olduğunu belirterek, Başbakan Erdoğan'ın 2 yıl önce yaptığı konuşmanın DTP'nin oy kaybında önemli rol oynadığını söyledi.
AK Parti'den seçilen Abdurahman Kurt ile Ticaret ve Sanayi Odası eski Başkanı Kutbettin Arzu, teşekkür ziyaretlerini sürdürüyor. Basın kurulaşlarını da ziyaret eden ve henüz Meclis'e kayıt yaptırmayan Kurt ile Arzu, AKP’nin oy artışı ve DTP ile ilişkilerine değindi. Kurt, bölgedeki oylarının artışının önemli olduğunu, AKP’nin devlet mantığını ters çevirdiğini ve devlettin millet için var olduğunu 4.5 yılki icraatları ile gösterdiğini söyledi. Bölgede, AB sürecinin ellerini güçlendirdiğini söyledi.
“AKP’NİN OY PATLAMASINDA KADINLARIN BÜYÜK ROLÜ VAR''
Kurt, AKP’nin oylarını arttırmasında kadınların büyük rölü olduğunu söyledi. Kurt, şöyle konuştu:
“AB süreci ile yaşanan gelişmeler ve yapılan yasal reformlar halkta partimize karşı güven uyandırdı. Sadece Diyarbakır'da 600- 650 bin yoksula sağlık güvencesi için yeşil kart verilmiş, 211 bin çocuğu eğitim için para desteği sağlanmıştır. Bunlar özellikle annelerimiz için çok önemlidir. Kadınları eşlerine rağmen çocuklarına sahip çıkan AKP'ye oy vermişlerdir. Bunu seçimden önce bize de ifade ettiler. Tüm Türkiye’yi kucaklayan tek parti AKP olmuştur. Seçim sonuçları AKP'ye büyük sorumluluk vermiştir. Meclis'in tablosu Kürt sorununun çözümü için büyük fırsattır. Çünkü her parti artık Meclis'te temsil edilmektidir. Öncelikle sorunları ortaklaştırarak çözmek için diyalog imkanı sunmuştur.'' Milletvekili Abdurahman Kurt, DTP'nin oy kaybında Başbakan Erdoğan’ın 12 Ağustos 2005 tarihinde Diyarbakır'da yaptığı konuşmanın etkili olduğunu anlatırken şöyle dedi:
“Bize göre zaman ve mekanı yanlış olan bir açılışta yapılan tarihi konuşma DTP'nin bölgede oy kaybında büyük rol oynamıştır. Milliyetçilik temelinde siyaset yapmayan AKP bölge halkından büyük destek almıştır. DTP'nin üst değil, alt tabanı DTP’ye oy vermeyen seçmene ‘AKP’ye oy verin’ dediğini duyduk. Alt tabanında bize destek verildiğini biliyoruz.
Benim adaylığım kesinleştiğinde tebrik için beni ilk arayanlar merhum eski DEP Milletvekili Orhan Doğan, Belediye Başkanı Osman Baydemir oldu.'' Ticaret ve Sanayi Odası eski Başkanı Kutbettin Arzu ise, Başbakan Erdoğan'ın, “DTP’liler PKK’yı terör örgütü olarak ilan etmeyene kadar randevu vermem, görüşmem'' sözlerinin hatırlatılılınca, “Parti olarak tabii ki Başbakan’ın söyledikleri bizi bağlar. Partiler arasındaki ilişkilerde buna uyarız. Ama bireysel ve Diyarbakır'a hizmet anlamında DTP’liler ile bir araya geliriz, yemek de yeriz. Bunda sakınca görmüyoruz. Bugün Belediye Başkanı Osman Baydemir’i ziyaret edeceğiz'' dedi.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Ağustos 2005 tarihinde Diyarbakır’da TOKİ konutlarının anahtar teslim töreninde, Türkiye’nin, geçmişte yapılan hatalarla yüzleşecek kadar büyük ülke olduğunu, Kürt sorununun ‘Tek devlet, tek millet, tek bayrak’ ilkesiyle çözüleceğini söyledi. Başbakan Erdoğan, tarihi olarak değerlendiren konuşmasında özetle şunları söylemişti:
“Hataları yok saymak büyük devletlere yakışmaz. Büyük devlet, güçlü millet kendisi ile yüzleşerek, hatalarını ve günahlarını masaya yatırarak geleceğe yürüme güvenine sahiptir. Ben bir şiir okudum diye cezaevinde yattığım günlerde milletime, ’Asla ve asla devletime kızgın ve küskün değilim. Bu devlet, bu bayrak, bu vatan hepimizindir. Bir gün gelir bu hatalar düzelir’ demiştim. Geçmişteki siyasi ve idari hatalar her toplum kesimine yapılmıştır. İlla her soruna bir ad koymak da gerekmez. Ama illa koyalım diyorsanız, ‘Kürt sorunu’ bu milletin bir parçasının değil, hepsinin sorunudur. Bütün sorunlar Kürt, Türk, Çerkes, Laz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ortak sorunudur. ‘Kürt sorunu ne olacak?’ diyenlere diyorum ki, herkesten önce benim sorunumdur. Hangi sorun varsa, çözümü için adres biziz. Tek devlet, tek millet ve tek bayrak prensibi içinde Kürt sorunu da, başka sorunlar da göz bebeğimiz cumhuriyetimizin daha çok demokrasi üretmesiyle çözülecektir. Sorunları bu ülkeyi kuranların bize miras bıraktığı temel prensipler cumhuriyet ilkesi, Anayasal düzen dahilinde, daha çok demokrasi, daha çok vatandaşlık hukuku ve daha çok refahla çözecek.