Yılmaz, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasında verdiği ''Para Politikaları'' konulu konferansın ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.
Durmuş Yılmaz, cari açıkla ilgili bir soruya, ''Türkiye'de bir cari açık söz konusu. Cari açığın da temeli tasarruflarla yatırımlar arasındaki dengesizlikten kaynaklanıyor. Dolayısıyla bizim ekonomi olarak bu dengeyi düzgün kurmamız gerekiyor'' dedi.
Merkez Bankasının İstanbul'a taşınmasına ilişkin gelişmeler hakkındaki soru üzerine Yılmaz, şunları söyledi:
''Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olarak İstanbul'da yerleşke olarak bir takım kararlar alma arefesindeyiz. Şöyle ki bizim İstanbul'da 2 tane hizmet binamız var. Biri Karaköy'de Bankalar Caddesinde tarihi bir bina, diğeri de Unkapanı'nda eski kambiyo şubesi olarak hizmet veren binamız. Ayrıca Anadolu yakasında Kozyatağın'da bir yerimiz var. Özelde İstanbul genelde Marmara bölgesinde, emisyon hareketleri bu bölgede diğer bölgelerimize kıyasla son derece yoğun. Dolayısıyla toplam tahsilat olarak baktığınızda emisyon hareketinin önemli bir kısmı İstanbul ve İstanbul'un civarında oluşuyor. İstanbul şubemizin, elimizde var olan Levent'teki arsamıza taşınması için çalışmalara başlamış bulunuyoruz. Oraya bir İstanbul şubesi ve merkez bankası hizmet binası yapılması için gerekli çalışmalara başladık. Onun dışında bizim yine merkez hizmetleri ve emisyon hizmetlerini daha da kolaylaştırmak üzere İstanbul İkitelli'de şu anda 'Kuyumcu kent' diye bilinen bir kooperatif var. Oradan bir yer aldık, oranın inşaatı devam ediyor.''
-''BAĞIMSIZLIK BAŞINA BUYRUKLUK DEĞİLDİR''-
Yılmaz, Merkez Bankasının bağımsızlığına ilişkin bir soru üzerine de şunları söyledi:
''Ülkeyi bürokratlar yönetmiyor. Siyasi irade bir çerçeve çiziyor. Bürokratlarda kendilerine o çerçeve içerisinde belirlenen görevi yasalar çerçevesinde uyguluyor. Biz Merkez Bankasının bağımsızlığından şunu anlıyoruz, bağımsızlık başına buyrukluk, her istediğini yapabilme demek değil. Bağımsızlığı bize veren Meclis'tir, isterse riski de göze alarak bu bağımsızlığı geri alabilir. Ama böyle bir şey söz konusu değil. Bu teorik bir çerçeve. Bağımsızlık verilen kurumlara düşen görev, siyasileri uygulanan konuların, politikaların doğruluğu konusunda ikna etmektir. Onlara rağmen değil onları inandırarak bunu yapmaktır.''
-''HÜKÜMET İLE MB BİR KOL UZAKLIĞINDA OLMALI''-
Durmuş Yılmaz, bir başka soru üzerine de, siyasiler ile Merkez Bankasının ilişkisinin bir kol uzunluğunda olması gerektiğini söyledi.
Yılmaz, ''Merkez Bankasının bağımsızlığı siyasilerden uzak olmak değildir. Gerekirse Merkez Bankası ile hükümet aynı binada da olabilir, Kaf Dağının arkasında da. Merkez Bankası yöneticilerin doğru zamanda doğru bildiklerini, doğru bir şekilde hükümete söyleme cesaretleri yoksa sonuç değişmez. Dolayısıyla bize düşen kanun çerçevesinde doğru bildiklerimizi hükümete aktarmak'' diye konuştu.
-DÜNYADAKİ MALİ KRİZ-
Dünyadaki mali dalgalanmayla ilgili bir başka soru üzerine ise Yılmaz, şunları söyledi:
''Dünyada ciddi olarak bir mali kriz var. Nerede başlayıp ve nerede biteceği belli olmayan bir oluşum var. Buralardan biz dışarda kalamayız. Dünya ile entegreyiz, dünya ile bütünüz. Ticaret açısından bizi etkileyebilir. Ama bugün itibariyle bizim açımızdan çok fazla bir etkisini görmedik. Türkiye'de bir kriz söz konusu değil. Böyle bir şeyi algılamak yanlış olur. Kriz Türkiye'nin dışında. Ama bu konuda dikkatli olmamız gerekir.''
Yılmaz, yabancı para ile borçlanma konusunda ise yabancı paranın faiz oranının düşük olduğunu ama kur riski bulunduğunu, bu riski yönetebilecek olanların yabancı para ile borçlanması gerektiğini, Türk parası ile geliri olanların ise yabancı para ile borçlanmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...