DIE WELT (Almanya): Türkiye büyük moralle çeyrek finalde.
TIMES (İngiltere): Futbol tarihinin en muhteşem geri dönüşü.
LE FİGARO (Fransa): Türkiye altüst etti! Nihat mucizesi.
LE MATİN (İsviçre): Türkiye cehennemden çıktı.
MUNDO DEPORTİVO (İspanya): A la Turca mucize.
TELEGRAPH (İngiltere): Türkiye, tarih yazdı.
EL RİYADİYYE (S.Arabistan): Türklerin gecesi.
HLN (Belçika): Türk mucizesi.
Fatih Terim: Kaybetsek darağacı kurulurdu şimdi bize final yakışır
Haksız eleştirilere maruz kaldık, hatta saldıranlar, hakaret edenler oldu. Kaybetsek muhtemelen darağaçları kurulabilirdi. Oyuncularımla ben orada asılabilirdik. İdam sehpalarını aşıp geliyoruz. Bize final yakışır. Biri, 'hiç yenemediğiniz bir takımı son 15 dakika 2-0 mağlup durumdayken çıkıp yeneceksiniz' dese inanır mıydınız? Biz inandık ve başardık.
Euro 2008'de çeyrek finale yükselerek ülkeyi sevince boğan Ay-Yıldızlıların teknik patronu Fatih Terim, umutlu konuştu. Geriden gelip kazandıkları iki maç ile pes etmeyen bir yapıları olduğunu ispatladıklarını vurgulayan Terim, hedefin final olduğunu söyledi.
Çek Cumhuriyeti'ni 3-2 yenerek A Grubu'nu 2. tamamlayan ve çeyrek finale yükselen A Milli Futbol Takımı'mızda teknik direktör Fatih Terim, De La Paix Otel'de basının karşısına çıktı. Türkiye'nin hiçbir zaman pes etmeyen bir karaktere sahip olduğunu belirten Terim, "Bize final yakışır." dedi. Tecrübeli teknik adam, Çek Cumhuriyeti maçından Hırvatistan'la oynanacak çeyrek final karşılaşmasına, futbolcularının son durumundan Futbol Federasyonu'yla ilişkilerine kadar birçok konuya açıklık getirdi. Fatih Terim'in ağzından bazı satır başları şöyle:
70. dakikadan sonra bütün yazdıklarınızı çöpe atmak kolay değil. Burada imkansız diye bir şey yoktur. 'Mucizeler zaman alır.' demiştik. Benim odamda öyle bir yazı vardır. Biz pes etmeyen bir takımız. Bir söz vardır: 'Gecenin en karanlık zamanı gündüze en yakın olan zamandır.'
Şartlar 1996'dan çok değişik. Hırvat takımı grup maçlarında ve elemelerde çok başarılı olmuş. Tek maça düştüğümüz bu karşılaşmalarda daha önce alınan neticelerin fazla bir önemi yok. Çeyrek finalde de güçlü bir takım bekliyorduk. Onlar da güçlü bir takım. Bizim takım için 'Kendini hatırlatacak bir takım' demiştik. Verdiğimiz sözü tuttuğumuz için mutluyuz.
'Bize final yakışır.' demiştim. Bu artık yalnızca bizim fikrimiz değil. Bizi izleyenlerin görüşü. İki maçta da geriden gelip kazandık. Bazen stratejileri ve taktikleri çöpe atmak gerekiyor. En büyük umudumuz pes etmeyişimiz. Baskı silahımız.
Avrupa'nın en güçlü 4 takımından birisi olmuşsanız kiminle eşleşeceğinizin önemi yoktur. Ancak ben Portekiz'in çeyrek finalde rakibimiz olmasını isterim.
Oyuncularımı sahaya 'Allah sizi utandırmasın' diye yolcu ediyorum
Portekiz maçıyla başlamak zordu. O maçta kötü oynadığımızı düşünmüyorum. Eleştirilerin boyutları değişik oluyor. Bazen fırsattan istifade saldırıyorlar ama biz takılmıyoruz. Bütün enerjimizi ve konsantrasyonumuzu işimize veriyoruz. Kaybetseydik darağaçları kurulup oyuncularımızla asılabilirdik. Bu tür yazanlarla İstanbul'da hesaplaşacağımı söylemiştim. Ben soyunma odasından oyuncularımı 'Allah sizleri utandırmasın' diye yolcu ederim.
Biri hiç yenemediğiniz takımı 2-0 yenik iken, 3-2 yenebileceğini düşünür müydü? Ama biz düşündük ve oyuncularımıza güvendik. Biz inandık ve başardık. Bunların hepsine baktığımızda pas yüzdesi fazla, şut bizde fazla, istatistiksel olarak da biz üstündük. Çeklere karşı bunu yapıyorsanız durup düşünmek gerekiyor.
Marco sadece 'Ref' dediği için kart gördü. Volkan'ın yaptığı tasvip edilmez. Sert oynadığımızı düşünmüyorum. Volkan'ın dışındakileri normal karşılıyorum.
Şenes Erzik'ten başlayarak Haluk Ulusoy, Hasan Doğan ile hiçbir problemim olmadı. Hasan Bey'le aramız çok iyi. 2008'in konsantrasyonundan başka bir şey beni hiç ilgilendirmiyor. Şu anda transferi de düşünecek durumda değilim.
Benim takımım manşetleri atıyor, konuşmama gerek yok
Oyuncularıma devre arasında mağlubiyetten korkmamalarını söyledim. Benim takımım manşetleri atıyor, benim bir şey dememe gerek yok. 'Mucizeler biraz zaman alır.' diyebiliriz. Türk takımı ne kadar geriye düşse de sonradan gelip maçı alabilecek kapasitededir. Buna inanın, biz de buna inanıyoruz. Onun için yazılarınızı hemen yazmayın, son düdüğü bekleyin.
Oyuncularıma ve bana zarar veren konuları kabul etmem. Bazıları annelere benim aleyhimde konuşması için mikrofon tutuyor. Onların bir örfü, annesi yok mu? Einstein'ın aklına bile gelmezdi bu. Babaların bile gönlünü kırdınız; ama biz hediyemizi verdik. Dünya değişiyor, her şey değişiyor ama bazılarınız değişmiyor. Ben medya tarafına hiç geçmedim. Sadece Euro 2004'te ücretsiz hatır için iki maç yorumu yaptım. Türkiye 2-0 geride olduğunda rakibin topunun direkten döndüğü anda yorumcu olsaydım şöyle derdim: Futbol değişken. Şu anda top direkten dönüyor, ama Türkiye her şeyi yapar.
Arda Turan performansını 90 dakikaya yayabilir. Tuncay'a gelince; bir oyuncu düşünün ki nereye koyarsanız oynuyor, bir oyuncu düşünün ki istatistiklere meydan okuyor. En son kaleye bile geçti. Tuncay'a yapılan eleştirilere katılmıyorum. Hem böyle yürekli hem böyle takımı ateşleyecek. Keşke Tuncay Şanlı gibi birkaç oyuncum daha olsa. Nihat'ı da çıkarsaydım kimse bir şey demezdi. Nihat'ı da Hamit'i de çıkarmadım. Bazı isimler vardır onlar güvenilmesi gereken oyunculardır.
Volkan'ın yerine Rüştü oynayacak. Marco'nun yerine ise sakat arkadaşlardan biri düzelirse onu koyacağız. Orta sahada isim veremiyorum. Korktuğum bir oyuncu yok Hırvatistan'da. Beğendiğim oyuncular var, ama korktuğum bir futbolcusu yok.
Servet'in ağrıya karşı diğer oyunculara göre toleresini bilemeyiz. Ama futbol yaşamını tehlikeye atacak bir şeye ne ben ne doktorlarımız izin vermez. Onu riske atacak bir şeye karar vermem. Sağlık heyeti ile yatıp kalkıyor, onlarla aile gibi. Türkiye'deki birçok oyuncuya örnek olacak bir futbolcu. Önemli bir profesyonel.
John B. Toshack: Dünyada kaç futbolcu Nihat'ın 3. goldeki vuruşunu yapabilir?
Türkiye, imkânsızı gerçekleştirdi, her takımı yenebileceğini anladı. Türkiye'nin alacağı hiçbir sonuç artık kimseyi şaşırtmayacak. Nihat'ın, oltasına balık takılmasını bekleyen balıkçı misali, kalecinin hatasını beklemesi Türkiye'yi hayata döndürdü. Üçüncü goldeki vuruşu dünyada kaç futbolcu yapabilir?
Felipe Scolari: Türkiye elenseydi turnuva sönük kalırdı, umarım yarı finalde karşılaşırız
Siz çok iyi bir takımsınız. Türkiye elenseydi, kupanın önemli bir rengi solacaktı. Dostum Terim'i ve oyuncularını tebrik ediyorum. Göze hoş gelen bir futbol oynuyorsunuz, umarım yarı finalde yeniden karşılaşırız. Türk seyircilerin olduğu yerde maça çıkmak oldukça heyecanlı oluyor.
'Şimdi şükretme zamanı'
Çek Cumhuriyeti maçının kahramanlarından Arda Turan, 3-2'lik zaferi ve attığı golü babasına armağan ettiğini söyledi. "Şimdi şükretme zamanı." diyen yıldız futbolcu, "Milliyetçilik duyguları üst düzey olan biriyim. Çok duygulanıyorum. Artık bu saatten sonra canımızı dişimize takacağız. İyi futbol oynayarak iz bırakacağız. İnşallah Viyana'yı kuşatırız. Türk insanı bize inansın." ifadelerini kullandı. Türk insanı için mücadele ettiklerine dikkati çeken Arda, "Bunu bilsinler yeter. Çok inanmıştık. Milli Takım'a ne kadar katkı sağlayabilirsem benim için bu önemli." diye konuştu. Milli Takım'ımızın iki golünü atan Nihat Kahveci ise herkesi yenebilecek güçte olduklarını kaydetti. Attığı gollere değinen Nihat, "Allah'a şükürler olsun ki istediğim yere gitti top ve o golle çeyrek finale yükseldik." değerlendirmesinde bulundu.
Servet: Sağlam yerim yok
Euro 2008'de, Çek Cumhuriyeti'ni grubun son maçında 3-2 yenerek çeyrek finalde Hırvatistan'ın rakibi olan A Milli Futbol Takımı'nın 'Biyonik Adam'ı Servet Çetin, çeyrek finalde oynayıp oynayamayacağının kesinlik kazanmadığını söyledi. Milli Takım'ın başarılı defans oyuncusu, Çek Cumhuriyeti maçının ardından aldığı darbelerle yan bağları, üst, arka ve yan adalesi ile dişinden sakatlandığını anlattı.
Sakat ve cezalılar can sıktı
Çeyrek finalde cuma günü Hırvatistan ile karşılaşacak olan Ay-Yıldızlı takımda, özellikle savunma hattında büyük kriz yaşanıyor. Gökhan Zan'ın sakatlanmasının ardından Servet de iğneyle sahaya çıkarken, iki futbolcunun durumunun kritik olduğu bildirildi. Çek Cumhuriyeti maçında Emre Güngör de sakatlanırken, Hırvatistan maçında oynamasının çok zor olduğu ifade edildi. Emre Aşık'ın da forma giymesinin zor olduğu kaydedildi. Volkan, kırmızı kartla cezalı duruma düşerken, hakeme itirazdan sarı kart gören Aurelio da Hırvatistan maçında forma giyemeyecek.
11,5 milyon Euro kasada
A Milli Futbol Takım'ımız, Çek Cumhuriyeti'ni yenerek galibiyet primi dahil, çeyrek finale katılma payı olarak 3 milyon Euro daha kazandı. Türkiye daha önce, Avrupa Şampiyonası'na katılım payı olarak 7,5 milyon Euro, İsviçre galibiyetiyle de 1 milyon Euro almıştı. Futbol Federasyonu, Euro 2008'de şimdiden 11,5 milyon Euro'yu kasasına koymayı garantiledi. UEFA, bu turnuva için 184 milyon Euro para ödülü belirledi. Her takıma galibiyetlerde 1 milyon, beraberlikte 500 bin Euro veriliyor. Çeyrek finale yükselen takımlar 2 milyon, yarı finalistler 3 milyon, ikinci olan takım 4,5 milyon, şampiyon ekip ise 7,5 milyon Euro alıyor.
Avusturya seferi başlıyor
Euro 2008'de çeyrek finalde cuma günü Hırvatistan ile karşılaşacak A Milli Futbol Takımımız, bu kritik randevu için bugün İsviçre'den Avusturya'ya geçecek. Saat 11.00'de Cenevre'den Viyana'ya uçacak olan Ay-Yıldızlı kafile, Krems'te Steigenberger Hotel'e yerleşecek. Milliler, Avusturya'daki ilk idmanını da saat 20.00'de gerçekleştirecek. Perşembe günü Viyana'ya hareket edecek olan kafile, burada Hilton Plaza'da konaklayacak. 20 Haziran Cuma günü ise Hırvatistan'la TSİ 21.45'te Ernst Happel Stadion'da yarı final için mücadele edecek.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...