DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, "İmralı’ya başka hükümlü ve tutukluların da nakledileceği ve bu nedenle inşaat malzemeleri götürüldüğü" şeklindeki iddialarla ilgili "Dünyanın hiçbir yerinde tek kişilik cezaevi yok" dedi. Bu yöndeki iddiaların muhatabının Başbakan olduğunu söyleyen Kaplan, İmralı’da bulunan Abdullah Öcalan için "Sayın" ifadesini kullandı. -Kaplan "Kişilere göre hukuk olmaz. Paşa olduğu için ayrı bir hukuk, örgüt lideri mensubu olduğu için ayrı bir hukuk. Rütbesine makamına göre olmaz. Herkes vatandaş olarak aynı hukuka bağlı. Birisinin telefon hakkı var, televizyon hakkı var birisinin yok. Öyle bir ayrımcılık hukuk devletlerinde olmaz."diye konuştu.
ANKARA (ANKA) -DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, "İmralı’ya başka hükümlü ve tutukluların da nakledileceği ve bu nedenle inşaat malzemeleri götürüldüğü" şeklindeki iddialarla ilgili "Dünyanın hiçbir yerinde tek kişilik cezaevi yok" dedi.
Bu yöndeki iddiaların muhatabının Başbakan olduğunu söyleyen Kaplan, İmralı’da bulunan Abdullah Öcalan için "Sayın" ifadesini kullandı. Kaplan "Kişilere göre hukuk olmaz. Paşa olduğu için ayrı bir hukuk, örgüt lideri mensubu olduğu için ayrı bir hukuk. Rütbesine makamına göre olmaz. Herkes vatandaş olarak aynı hukuka bağlı. Birisinin telefon hakkı var, televizyon hakkı var birisinin yok. Öyle bir ayrımcılık hukuk devletlerinde olmaz."diye konuştu.
Kaplan Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, "İmralı’ya başka tutuklu ve hükümlülerin de nakledileceği, bu nedenle inşaat malzemelerinin İmralı’ya götürüldüğü" yönünde bir gazetede yer alan iddialarla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin infaz hukukunu uygulamasıyla ilgili sorunları olduğunu kaydeden Kaplan, Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun İmralı’ya gitmeyi tasarladığını ancak bazı partilerin karşı çıkması nedeniyle gidemediğini söyledi. Kaplan "Bu sorunun muhatabı kimdir? Kriz merkezinin başındaki Genelkurmay ve Başbakan’dır. Sonra İmralı tek kişilik cezaevi. İç güvenliği Adalet Bakanlığından Dış Güvenliği İçişleri Bakanlığından Ada ise Genelkurmay’dan soruluyor. Bu durumda kamuoyunu aydınlatması gereken Başbakandır, resmi makamlar bu tür soruların muhatabıdır."
Gerginlik ve spekülasyonların önüne geçmenin ve insanları kafa karışıklığından kurtarmanın hükümetin sorumluluğunda olduğunu kaydeden Kaplan, DTP olarak İmralı’ya başka hükümlü ve tutukluların nakledilmesine nasıl bakacaklarına ilişkin ısrarlı sorulara şu karşılığı verdi:
"2005’te yeni infaz hukuku Türkiye’de kabul edildi. Bu infaz hukukunda hükümlüler nasıl bir uygulamaya tabii ise- ne artı ne eksi-, herkese o uygulamanın eşit şekilde yapılması lazım. Orada hak ihlalleri varsa da toplumda kargaşa ve gerginliği önlemek için bunun doğru araştırılması ve bilgilendirilmesi gerekir. Üç bakan sayıyorum; İçişleri, Adalet ve Başbakan. Eğer cevap vermesi gereken varsa Başbakandır. Dünyanın hiç bir yerinde tek kişilik özel cezaevi, özel güvenlik, özel yönetmelik yok. Ben bir ceza hukukçusu olduğum için söylüyorum. Örneğin yönetmelikte bilmediğimiz şeyler var. Görevlilerin hükümlü ile fiziki teması yasaktır. Yönetmelik bu ama arama bahanesiyle iki kişi koluna giriyor başka odaya çekiyorsa fiziki müdahale oluyorsa bunu açıklık getirilmesi lazım.
Bu bakanlığın bilgisi dahilinde mi değil mi? O kadar özel bir yönetmelik ki aile ziyaretinden avukat ziyaretine kadar, yemek yenmesine kadar bir talimatnameye bağlanmış. Burada söylenmek istenen şu; Türkiye Cumhuriyeti Devleti 72 milyon bir hukuk devleti olarak kendi hukuk sistemini herkese her cezaevine eşit uygulamak zorundadır. Bu ’tek kişilik cezaevi olmaz’ demektir. Eğer F tipi, E tipi cezaevlerinde başka türlü güvenlik alamıyorsanız, o zaman tek kişilik cezaevinden çıkartılması gerekir."
-"SAYIN ÖCALAN"-
Cezaevlerinde 120 bin insan olduğunu, bunların 20 bininin özel güvenlikli cezaevlerinde devletin güvencesi altında tutulduğunu kaydeden Kaplan, "Kişilere göre hukuk olmaz. Paşa olduğu için ayrı bir hukuk, örgüt lideri mensubu olduğu için ayrı bir hukuk. Rütbesine makamına göre değil. Herkes vatandaş olarak, aynı hukuka bağlı. Birisinin telefon hakkı var, televizyon hakkı var birisinin yok. Öyle bir ayrımcılık hukuk devletlerinde olmaz. 9 senedir çok uzatıldı bu sorun. Bu sorun olmaktan çıkartılabilirdi." diye konuştu.
Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun 7-8 cezaevi gezdiğini, İmralı’ya da gitmesi gerektiğini yineleyen Kaplan, "Meclis’in görevi halka doğru bilgi vermektir. Varsa bir hukuksuzluk söyleyebilmeli."dedi.
DTP’yi 2005 yılında kurduklarını belirten Kaplan, İmralı’da bulunan Abdullah Öcalan hakkında "Sayın Öcalan" ifadesini kullandı. DTP’yi kurduklarında Öcalan’ın 6 yıldır İmralı’da olduğunu kaydeden Kaplan, "Biz eşit hukukun uygulanmasını ve hak ihlallerinin giderilmesini istedik. Bakanlığa Metris’le, Sincan’la, Kandıra’yla ilgili çok fazla sayıda soru ilettik. Bütün hak ihlallerinin giderilmesini istiyoruz. Diğer konuda gidin basın olarak resmi yetkilisinden bu düşüncelerin cevabını alın."dedi