DERİN DEVLET ŞU AN NE YAPIYOR? 

Derin Devlet şuan ne yapıyor?

5+5 formülü Meclis’ten geçmeyince Demirel’in Çankaya Köşkü’nden ineceği kesinleşmişti. Gazetecilerin, 50 yıl Türk siyasetine damgasını vurmuş Demirel’e sorusu; “Bundan sonra ne yapacaksınız?” idi.

Demirel, “Tavuk besleyecek halim yok” dese de gazeteciler, Güniz Sokak’taki evin arka bahçesindeki tavuk kafesini görüntüleme yarışına girmişlerdi.

Demirel’in bu yaşına rağmen tavuk beslemediğini son seçimde, Anap ve DYP’yi Sinan Aygün operasyonuyla harcayıp, oyları CHP’de toparlama stratejisiyle gördük. Hoş o strateji tutmadı ama, Demirel yine de olaylara damgasını vurdu.

Türk siyasetinin yaşlı kurdu hala tavuk beslemiyor da Türk Devletinin kadim belası Derin Devlet bundan sonra tavuk mu besleyecek?

Kuvva-i Milliyeciler, vatansever güçler, ulusalcı cepheler, Sauna Çeteleri, Atabeyler Grubu, Ümraniye yapılanması, her ildeki hücre tipi ağ….

Bunlar ne yapacak?

Mersin’den; Trabzon’a, İstanbul’dan; Malatya’ya kadar kurulan bu geniş hücre tipi yapılanma yüzde 47’lik seçim sonucu ve Gül’ün Köşk’e çıkmasıyla, “tamam buraya kadarmış” mı diyecek?

Sivil-resmi bürokrasi, sermaye, kirli para ve yabancı istihbarat servisleriyle iç içe girmiş Derin Devlet yapılanması böylesine kolayca son nefesini verecek mi?

İsrail’in dibinde, Amerika için vazgeçilmez pozisyonda bulunan Türkiye’de, en azından dış istihbarat servisleri bile zaman zaman kullanılmak için derin yapılanmayı canlı tutmak zorunda.

İç dinamikler ise daha farklı. Ankara’daki tüm stratejik noktaların krokisini çıkartan, milletvekillerinin uygunsuz görüntülerini çeken Sauna Çetesi; Başbakan’ın güzergahlarında bomba patlatma eğitimleri yapan, haritaları çizen Atabeyler Grubu gibi yapılanmaları kurabilecek güçte olan Derin Devlet, bir genel bir de Köşk seçimiyle bitmez.

Türkiye 27 Nisan Muhtırası’ndan buyana yaşanan süreçte nasıl değiştiyse, yeniden yapılanmaya mecbur hale geldiyse ve Anayasa dahil radikal değişiklikler yapmak durumundaysa; Derin Devlet te yeniden yapılanmak zorunda. Ve yapılanıyor…

Artık “ulusalcı söylem”in işe yaramadığı ortaya çıktı. Bir taraftan “Misyonerler 30 bin gizli kilise açtı din elden gidiyor” propagandası, diğer taraftan “ülke bölünüyor” yaygarası tutmadı. Muhafazakar AKP’nin aldığı yüzde 47’lik oy, dinin elden pek te gitmediğinin kanıtı olduğu gibi; Güneydoğu’dan AKP’nin aldığı yüzde 60’lara vuran ezici oy oranları da Kürtlerin DTP zihniyetine değil merkeze bağlandığının kanıtı.

Bu nedenle Derin Devlet önce felsefesini ve söylemini değiştirecek. “Ulusalcı söylem, vatansever güçler” ekseninden çıkacak.

Fikri temel değiştikten sonra “operasyonel güçler” değiştirilecek. Kurulan mevcut hücreler buruşturulup çöpe atılacak.

Cevheri Güven/Aktifhaber