Demirel 60 Yıl Sonra Özür Diledi!  

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, nükleer santraller konusunda, ''Türkiye'nin böyle bir santral kuramayışından dolayı, ben şahsen 60 sene bu ülkenin hizmetinde bulunmuş birisi olarak milletimden özür diliyorum, mahcubum'' dedi.

Süleyman Demirel, 2000'li yıllarda Türkiye Stratejik, Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Vakfı'nın (Vakıf 2000) düzenlediği ''Türkiye ve Nükleer Enerji Politikaları'' konulu toplantıda konuşma yaptı.

Nükleer enerjinin insanları korkuttuğunu ifade eden Demirel, ''Bu korku sayesinde 3. Dünya Savaşı'nın yaşanmadığını'' söyledi.

Nükleer enerjinin Türkiye'de birçok yerde kullanıldığı ancak enerji üretiminde kullanılmadığını belirten Demirel, ''2008 yılındayız, bir nükleer santral yapıp bizim de bir nükleer santralimiz var diyecek durumumuz olmadı'' dedi.

Bu konuda birçok haklı sebepler de olduğunu ancak haklı sebeplerin neticeyi ortadan kaldırmadığını kaydeden Demirel, televizyonda, elektrikte, telefonda hep geriden geldiğimizin bir işaretinin de bu olduğunu söyledi. Demirel, ''Bunları nasıl geriden aldıysak, bunda da 50 sene gerideyiz. Yapamadık. Yapalım mı yapmayalım mı tereddütü hep vardır. Neden yapamadığımızın sebebi odur'' diye konuştu.

Türkiye'ye komşu ülkelerde, birçok Avrupa ülkesinde nükleer santral bulunduğuna işaret eden Demirel, nükleer santral ''Türkiye'nin böyle bir santral kuramayışından dolayı, ben şahsen 60 sene bu ülkenin hizmetinde bulunmuş birisi olarak milletimden özür diliyorum, mahcubum'' dedi.

Nükleer santrallere itiraz edenler olduğunu, ancak itiraz edenlerin bazılarının konuyu, neden itiraz ettiğini bilmediğini ifade eden, bu konuda bir anısını anlatan Demirel, ''kamuoyu yaratamadıklarını, bu işin istikrarsızlığın kurbanı olduğunu'' söyledi.

Nükleer santrallerde üretilen elektriğin 2-3 cente, doğal gazla üretilen elektriğin 6-7 cente, petrolle üretilen elektriğin 20 cente mal olduğunu anlatan Süleyman Demirel, Fransa'nın ucuz enerji üreterek kalkınmasında önemli atlama yaptığını ifade etti.

Nükleer santrallerden korkulmaması gerektiğini dile getiren Demirel, ''Korkması lazımsa tepesine atom bombası inen Japonya korkmalıydı'' dedi.

''Çernobil'de bizim işimize büyük zarar verdi''diyen Demirel, zarar korkusuyla kendimizi bağlamamamız gerektiğini dile getirdi.

Demirel, dünyada 30 ülkede nükleer santral bulunduğunu, 38 yeni reaktörün de yapıldığını anlattı.

-''PETROL DE AYNI SİGARA GİBİ OLACAK''-

Enerjinin ''dünyanın sorunu'' olduğunu vurgulayan Demirel, bu sorunun aynı zamanda sorunlar yumağının odağı olduğunu, kendisinin sorun olmasının yanı sıra birçok sorunu da beraberinde taşıdığını belirtti. Dünyada karbon devri yaşandığını ifade eden Demirel, bu karbon devrinin biteceğini, ancak insanoğlunun bu karbon devrinin bitmesini bekleyeceğini sanmadığını söyledi. Demirel, ''Petrol de aynı sigara gibi olacak, aman şunu kullanmayalım denecek'' dedi.

-''NÜKLEER ENERJİNİN RÖNESANS'INDAYIZ''-

Nükleer enerjinin öneminin altını çizen Demirel, ''Nükleer enerjinin Rönesans'ındayız'' görüşünü dile getirdi.

Demirel, nükleer enerjiye bütün dünyanın sarılacağını kaydetti.

Süleyman Demirel, ''Yapalım mı yapmayalım mı, bunlar teferruat. Niye yapmayalım başkası yapmış. Yapalım. Nükleer teknolojiyi almak, onun personelini yetiştirmekte filan çok geç kaldık. Yetiştirdiğimiz insanların hepsi başka yerlere gitti. Eli kolu sıvayıp bunu yapalım'' dedi.

''Bir şeyde endişe ettiğini'' dile getiren Demirel, ''Biz bu işte ciddiyeti kaybettik. 4-5 defa ihaleye çıktık. Bari bu defa Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ciddiyeti ve ihtiyacı ile mütenasip olarak bu işi yapalım'' diye konuştu.

Demirel, siyasetçinin ''neden yapalım'' konusunu halka anlatması gerektiğini, nükleer santralleri yapacak olanların ise teknisyenler olduğunu söyledi.

Demirel, Türkiye'nin enerji ihtiyacı, üretimi, hidroelektrik kaynakları hakkında da bilgi verdi.

Albert Einstein'in ''Atomu parçaladım ama insanların kalbindeki kin ve nefreti parçalayamadım'' dediğini aktaran Demirel, şöyle konuştu:

''Bütün her şeyin kökünde sevgi var. Birbirimize olan sevgi var, vatanımıza olan sevgi var. Ülkemizin geleceğine olan güven var. Kendimize olan güven var. Kendimize olan güveni kaybettiğimiz zaman her şeyi kaybederiz. Ama Türkiye bugünkü geldiği yerde önündeki engellerin tümünü aşacak, kendisini geleceğe taşıyacak güce sahiptir. 1950 Türkiye'sinin elektriği 789 milyon kilovat saat, 1 milyardan aşağı. 2007 senesinin elektriği 191 milyar kilovat saat.''

-VAKIF 2000 BAŞKANI ALPTEMOÇİN-

Vakıf 2000 Yönetim Kurulu Başkanı ve eski bakan Ahmet Kurtcebe Alptemoçin de konuşmasında, dünya genelinde nükleer enerji santrallerine yöneliş olduğunu söyledi.

Nükleer enerjinin riskleri bulunduğunu, bunun başında atıklar geldiğini anlatan Alptemoçin, ancak bir çok ülkenin elektrik üretmek için nükleer santraller kurduğunu belirtti.

Avrupa'da ve Türkiye'ye komşu ülkelerde nükleer santraller bulunduğuna dikkati çeken Alptemoçin, Türkiye'de de son zamanlarda nükleer santraller konusunda çeşitli tartışmalar yaşandığını, hükümet ve muhalefet partilerinin ise bu konuya sıcak baktıklarını kaydetti.

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Kütahya Milletvekili Soner Aksoy da Türkiye'nin enerji konusunda 3 önemli sorunu bulunduğunu, bunların, ''arz güvenliği sorunu'', ''enerjide verimlilik sorunu'' ve enerjide ileri teknoloji kullanımı ve çevre sorunlarının özenle ele alınmaması sorunu'' olduğunu söyledi.

Son yıllarda enerji konusunda hukuki altyapının hazırlandığını ve gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığını anlatan Aksoy, özel sektörün bu alana yönlendirilmesinin önemine dikkati çekti.

Türkiye'de nükleer enerji santrallerinin kurulması için Sinop ve Taşucu'nda yerler belirlendiğini anımsatan Aksoy, bunun yeterli olmadığını başka yerlerin de belirlenmesi gerektiğini kaydetti.

Yenilenebilir enerji konusuna da değinen Aksoy, bu konudaki altyapının ve teşviklerin yetersiz kaldığı görüşünü dile getirdi. Aksoy, yenilenebilir enerji konusunda yeni bir düzenleme yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.