Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11. Tıp Kurultayı ve 2025 TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkanlar şu şekilde:
"Tıp ilmindeki gelişmeler, keşifler hangi devlet, hangi kuruluştan olursa olsun insanlığın ortak sevincidir. İnsanlık kadar eski bu ilkenin çağımızın kar odaklı anlayışında geçmişe kıyasla zemin kaybettiğini görüyoruz. Rantı, çıkarı, kar hırsını teşvik eden kapitalist sistem, tıpla ilgili paradigmayı da dönüştürüyor. İnsanlığın karşılaştığı modern açmazlardan biri sağlık sektörünün yanında önü domine edenlerin sınıfsallaşarak kendilerini ayrıcalıklı bir katman gibi görmeleridir.

Bir diğer husus da tıptaki gelişmelerin insanın hayrına kullanılacağı yerde aksi istikamette kullanılmasıdır. Bunun tabiplik mesleğinde yol açtığı sıkıntıları sizlerin takdir ve değerlendirmesine bırakıyorum.
Kadim tıp biliminin bilançolarına sığdırmaya çalışmanın yanlışlığını en iyi siz biliyorsunuz fakat ben burada bir gerçeği açık ve net söylemek durumundayım. Ataların ifadesiyle, "Sağlığı olanın umudu, umudu olanın her şeyi var demektir." Yani sağlık her işin başıdır. Sağlığınız yerindeyse gerekirse taşı sıkar, suyunu çıkartır hayatınızı idame ettirirsiniz ama sağlığınızı kaybetmişseniz tüm dünya size altın tepside sunulsa bile gözünüzde kıymeti olmaz.
Hastalanın her insanın kendini tedavi ettirme imkanı bulamadığı bir dünya kabul edelim ki adil, eşit ve yaşanılabilir değildir. Nasıl insan hayatı sömürülemezse insanın sağlığı ve hastalığı sömürülemez. İnsanın ruhu. ve bedeni sadece ticarete konu edilemeyeceği gibi bir tahakküm aracı olarak da kullanılamaz.
Kıymetli hekimlerimiz, Gazze'de tam 2 yıl boyunca hastanelerin bombalanmasına seyirci kalan bir dünyadan böyle bir dünyaya geçmek kolay olmayacaktır. İnsanlık bir hayatı kurtarmanın sevincini kollektif olarak yaşadığı zaman inanın dünya cennete dönüşecektir, işte bunun için çalışıyoruz. Sizler bunun için ter döküyorsunuz. Bir insanı iyileştirmeye maddi anlamada paha biçilemez.
Bizler Anadolu'yu şifahanelerle ören, insanlığın şifa ve deva arayışına çözümler üreten büyüklerimizin varisleriyiz. Nasıl ecdadımız Anadolu'yu şifahanelerle ilmek ilmek dokuyarak bir şifa medeniyeti inşa etmişse, nasıl istiklal mücadelemizin en büyük payelerden biri tıbbiyenin olmuşsa, Türkiye yüzyılının sancaklarından biri de doktorlarımız, bilim insanlarımız olacak.
TÜRKİYE'DE HEKİM SAYISI ARTMASI DEĞERLİ
İnsan merkezli siyaset anlayışımızın gereği olarak sağlığa büyük önem verdik. Yürüttüğümüz çalışmalarla yaygın, kaliteli ve ekonomik bir sağlık hizmetini hayal olmaktan çıkartıp halkımız hizmetine sunduk. Ekonomik durumu iyi olmayan vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden eşit şekilde istifade edebilmelerini sağladık. İlaç almak için insanların sabahın köründe yollara düştüğü, muayene sırası alabilmek için saatlerce kuyrukta beklediği, parası yetmeyince hastalarımızın rehin tutulduğu günler geride kaldı. Sağlık personelimiz de 86 milyon vatandaşımıza birinci sınıf. sağlık hizmeti sunuyoruz. Son 1.5 yıl içinde 99 bin 567 yeni atama yaptık. Türkiye'de hekim sayısının artması değerli hekimlerimiz de yükünü hafifletti.
11 ilimizde deprem öncesinde kamu hastanelerinde 23 bin 733 yatakla hizmet sunulurken, bugün 27 bin 503 yatakla sağlık hizmeti veriyoruz. Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesinin 300 yataklı ek binası ile Kahramanmaraş 600 yataklı Devlet Hastanesini yıl bitmeden açacağız. Salgın döneminde hayati rol üstlenen Şehir Hastanelerimizden 25 tanesi hizmete girdi. 13 Şehir Hastanesinin yapımı sürüyor. Toplamda 9 Şehir Hastanesinin/sağlık kampüsünün ihale, proje ve arsa çalışmaları devam ediyor. Başta şehir hastanelerimiz olmak üzere sağlıkta kurduğumuz sistem, dünyanın pek çok ülkesi tarafından ilgiyle takip ediliyor."
|
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...