CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu ile AKP'li Şaban Dişli'nin 'rüşvet' tartışması tırmanıyor. Kılıçdaroğlu, 1 milyon dolar karşılığında iş takibi yaptığı iddialarını 'iftira' olarak değerlendiren Dişli'ye "Dişli'nin 'belgenin altındaki imza benim değildir' demesini bekliyordum. Ama Dişli'nin açıklaması açıkça rüşvetin itirafıdır. Meclis'in onurunu korumak için milletvekilliğinden istifa etmelidir" dedi.
Para karşılığı iş takibi belgesini açıkladıktan 30 saat sonra Dişli'den açıklama geldiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "Ben Sayın Dişli'nin 'bu belgenin altındaki imza bana ait değildir' şeklinde bir açıklama yapmasını bekliyordum. Ama yapılan açıklama ile bu belge resmen kabul edildi. Artık mızrak çuvala sağmamıştır. Artık bu belge Türk siyaset tarihine geçecek bir ibret belgesi olma özelliğini kazanmıştır. Dişli'nin açıklaması açıkça rüşvetin itirafıdır."
İŞTE YÖNELTİLEN SORULAR
Kılıçdaroğlu, Dişli'nin açıklamasına karşılık şu soruları yöneltti:
"-Akademi Ofset ile 5 yıllık ortaklığınız yok. Ortağı olmadığınız şirket lehine hangi gerekçe ile bir milyon doları bloke ettiniz?Böyle karşılıksız bir parayı vermeyi ticari yaşamın gerçeği ile nasıl bağdaştırıyorsunuz?
-1 milyon doları yurt dışında kazandıysanız hangi ülkeden hangi banka aracılığı ile getirdiniz?
-Madem güvence arıyorsunuz o zaman protokolü niçin noterden yapmadınız?
-Protokolde güvence konusu tek kelime ile geçmiyor. Hiçbir hukukçu bu protokolün 1 milyon doların güvencesi olduğunu söyleyemez, protokolde ne teminat ne bloke sözleri geçiyor.
-Protokol yapılan kişi bakan Mehmet Ali Şahin'in yeğeni aracılığı ile kamu bankasından kredi için teklif eden kişidir. Bu olay Şahin'in şikayeti ile yargıya da intikal etmiştir.
-Silivri ilçesindeki parsellerle ilginizin olmadığını söylüyorsunuz. Oysa en azından 2006'nın Ağustos ayından beri bu olaydan haberdarsınız. Çünkü imzanız olan protokol 'Silivri ilçesindeki parseller' diye başlıyor.
-İlgi ve bilginizin olmadığı bir konuyu yapmanın akla uygun olmadığını belirtiyorsunuz. O zaman ortaklıktan ayrılalı 3 yıl geçmesine karşın böyle bir protokol imzalamanız mı akla uygun? 3 trilyonluk arsanın 48 saat içinde 17 trilyona çıkması mı akla uygun?
-Konut alanın bir anda ticari alana dönüşmesi mi akla uygun?
-11 trilyonluk bir rant rüşvetsiz olamaz. İmzanız olan metinde imar değişikliği sonrasında 8 milyon 600 bin dolarlık bir satıştan söz ediyorsunuz. Bu durum tezgahın daha önceden kurulduğu anlamına gelmez mi?"
TOPBAŞ'I DA SUÇLADI
Kılıçdaroğlu, ayrıca 'İstanbul'u hortumcular başkenti haline getiren' nitelemesini yaparak Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir topbaş'a da sorular yöneltti. Kılıçdaroğlu, "48 saat içinde 11 trilyonluk bir rantı gözü doymaz bir grup iş adamına ikram etmeyi İstanbul'a hizmet olarak mı düşünüyorsunuz? Bu olağanüstü ranttan size veya belediyenize bir pay düştü mü?" diye sordu.
ERDOĞAN NİYE SUSUYOR?
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın iddialara ilişkin suskun kalmasını da eleştirerek, "Niçin susuyorsunuz, Şaban Dişli sıradan bir vekil olmanın ötesinde sizin yardımcınız. Yani AKP Genel Başkan Yardımcısı. Bu konuda suskunluğu korumak suça ortak olmak demektir. Açıklama bekliyoruz" dedi.
Kılıçdaroğlu, Dişli'nin Sakarya'da Hazine arazisine kaçak fabrika kurulmasına aracılık etmesine ilişkin olarak da şunları söyledi: "Dişli Sakarya'da da yine dişlerini gösterdi. Bu konuda da açıklama bekliyorum. Dişli rantın ortasında olan kişidir. AKP sesini çıkarmıyorsa bundan AKP de besleniyor demektir." (Radikal)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...