CHP hükümetin hazırladığı Ulusal Programda yer alan ifadelerin 2003 Ulusal Programına göre farklılıklar içerdiği ve Kıbrıs konusunda temel yaklaşımın değiştirildiği izlenimi verdiği gerekçesiyle Kıbrıs konulu bir genel görüşme açılması talebinde bulundu.
CHP Grup Başkanvekilleri Hakkı Süha Okay, Kemal Kılıçdaroğlu ve Kemal Anadol’un imzasıyla Meclis Başkanlığı’na sunulan genel görüşme açılması önerisinde, Türkiye’nin dış politikasının ülke açısından önem taşıyan konularda büyük sorunlar içerdiğini belirtilerek, şöyle denildi:
"AB ile olan müzakerelerin ucu açık ve kapsamı belirsiz bir sürece dönüştürülmesi, Türkiye aleyhine gelişmesi, çok sayıda çifte standart örneği vermesi bu sorunların başında gelmektedir. Ancak kuşkusuz Türkiye-AB ilişkileri başlı başına bir genel görüşme konusudur"
Genel görüşme teklifinde, Türkiye’nin dış politikası açısından Kuzey Kıbrıs Türk yönetimi ile Güney Kıbrıs Rum yönetiminin tutumu, Yunanlılarla Kıbrıs Rumlarının Türkiye aleyhine yaptıkları girişimler, Ermenilerin sözde soykırım iddiaları, Türkiye’den toprak talepleri, PKK terörünün Kuzey Irak yönetimi ile Bağdat yönetiminin ve Türkiye’deki bölücülük faaliyetleriyle ilgili girişimlerinin büyük önem taşıdığı vurgulandı. Bu konularda Türkiye aleyhine olan gelişmelerin uzun yıllar önce başladığı belirtilen teklifte şöyle denildi:
"Ne yazık ki başta Avrupalı parlamenterler olmak üzere dünya kamuoyu Yunanlıların, Kıbrıslı Rumların, Ermenilerin ve ayrılıkçı Kürtlerin koşullandırmasına terk edilmiştir. Türkiye yapılanlara seyirci kalmakta ve haksız iddialara karşı gerçekleri savunmak için kararlı bir tavır sergilememektedir. Bunun bir örneği 29 Eylül- 4 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen Avrupa Konseyi toplantısında görülmüştür. Hristofyas ile KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın yaptığı konuşmalar ile objektif olmayan değerlendirmeler ve Türkiye aleyhine öneriler içeren ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi tarafından da kabul edilen Kıbrıs raporu, KKTC’nın ne büyük tehlikelerle karşı karşıya olduğunu çok açık bir biçimde göstermektedir."
Son 6 yılda Türkiye dış politikasının ciddiyetten uzak bir şekilde yönetildiği kaydedilen genel görüşme teklifinde, hükümetin hazırladığı Ulusal Programda yer alan Kıbrıs’la ilgili ifadelere de dikkat çekildi.
Teklifte "Hükümetin son olarak hazırladığı Ulusal Programda yer alan ifadeler 2003 Ulusal Programına göre öze ilişkin farklılıklar içermekte ve hükümetin Kıbrıs konusunda izlediği temel yaklaşımı değiştirdiği izlenimini vermektedir. Milli davamız olan Kıbrıs konusunda yürütülmekte olan görüşmelerin TBMM’nin aldığı karara ve Milli Güvenlik Kurulu’nun tespit ettiği temel yaklaşımlara uygun biçimde yürütülmesi önem taşımaktadır." denildi.