CHP'DEN KAYIT DIŞI ÇAĞRISI 

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, devlet kurumlarının bir araya gelerek kayıt dışı ekonomiyle ilgili bir çalışma yapması gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) genel kurulunda yaptığı konuşmada, Türkiye'de işsizlik, uzun vadeli işsizlik ve kadının iş gücünden çekilmesi gibi sorunlar yaşandığını söyledi.

Hükümetin ihracat patlaması olduğu yönünde beyanları bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Niçin hükümetin defterinde ithalat lafı yoktur? Türkiye'de 11 milyar 886 milyon liralık ihracat yapılmış. Buna karşılık 11 milyar 408 milyon ithalat yapılmış. Buna göre, Türkiye'de kalan para 400 milyon'' dedi.

Yeni dünya düzeninde işçi ve işverenlerin farklı kutuplar olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, her iki kesiminde üretimi artırmayı ve uluslararası alanda rekabeti sağlamayı hedeflemesi gerektiğini kaydetti.

Ülkelerin gelişmişlik düzeyinin sadece kişi başına düşen milli gelirle ölçülemeyeceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, siyasi ahlakın bu alanda önemli bir kriter olduğunu, toplumun güven duyduğu bir parlamentonun pek çok sorunu halledebileceğini ifade etti.

Kayıt dışının ekonomiye verdiği zarara da değinen Kılıçdaroğlu, devlet kurumlarının bir araya gelerek kayıt dışı ekonomiyle ilgili bir çalışma yapmaları gerektiğini söyledi.

Mücadelenin ancak tanımakla mümkün olabileceğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Ama şu ana kadar ciddi, tutarlı hiç bir çalışma yapılmadı'' dedi.

Türkiye'de öncü bir sektörün bulunmamasının sıkıntı yarattığını kaydeden Kılıçdaroğlu, hangi sektörün öncü olacağına karar verilmesi ve planlamanın buna göre yapılması gerektiğini söyledi. Üniversiteden mezun olan gençlerin işsizlikle karşı karşıya kaldığını, sanayicinin aradığı nitelikte eleman bulmakta zorlandığını ifade den Kılıçdaroğlu, organize sanayi bölgelerinde yatılı meslek liseleri açılmasını önerdi.

Türkiye'nin kalkınma hızını, OECD üyesi ülkelerin kalkınma hızıyla karşılaştırmanın doğru olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Çünkü bunlar olgunlaşmış ekonomi. Onlar için yüzde 8'lik büyüme çok önemli. Biz gelişmekte olan ülkelerle kendimizi karşılaştırmalıyız. Bu ülkelerde büyüme hızının ortalaması yüzde 8,1-8,5. Biz, bu ülkelerle aynı gruptayız. Kendi kendimizin rekorlarını kırınca dünyayı aşmışız sanıyoruz'' diye konuştu.

Türkiye'de 1 milyon kişinin açlık sınırının altında yaşadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, yoksullukla mücadeleyi siyasal sömürü aracı haline getirmemek gerektiğini söyledi.

Yoksullukla mücadelenin tek yolunun aile yardımları sigortasını hayata geçirmek olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, işçi ve işveren sendikalarından yeni sosyal güvenlik yasa tasarısına aile yardımları sigortasının dahil edilmesi için çalışmalarını istedi.

-DÖVİZ, BORSA VE FAİZ ÜÇGENİ...-

MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay da Türkiye'nin 2002'den beri hızlı bir büyüme gerçekleştirdiğini belirterek, ''Ancak istihdamda gelişmeye, işsizlikte azalmaya neden olmayan bir büyüme söz konusu'' dedi.

Türkiye'de uygulanan yüksek faiz, düşük kur politikasının reel sektörü tahrip ettiğini ifade eden Toskay, bu politikanın rekabet gücünü ortadan kaldırdığını söyledi.

Toskay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Döviz, borsa ve faiz üçgenine sıkıştırılmış durumdayız. Bankaların bir kısmı, stratejik kurumlar ve limanlar yabancı sermayenin eline geçti. Biz yabancı sermayeye karşı değiliz. Karşı olduğumuz Türkiye'nin geleceğini karartan düşük kur, yüksek faiz sistemi. Bu tabloda ekonominizin kontrolü elinizden çıkar. Ekonomik olarak bu kadar kırılgan ve dışa bağımlı hale gelirseniz dış politikada oyun alanınız daralır.''

Türkiye'nin AB ile ilişkilerine de değinen Toskay, kısa sonuç alma politikası yüzünden ilişkilerin tıkandığını ancak sabır ve stratejik bakış açısıyla bu tıkanıklığın açılabileceğini ifade etti.

Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinin de son 5 yılda çalkantılar gösterdiğini kaydeden Toskay, ''Başarısız bir siyasetle Türkiye, Irak'ta tüm inisiyatifini kaybetti'' dedi.

Terörün, Türkiye'den bazı taleplerde bulunduğunu ifade eden Toskay, şunları kaydetti:

''Devletin temel ilkelerinin tamamını ilgilendiren bu taleplerin konuşulması ve tartışılması mümkün değil. Toprak bütünlüğümüz, üniter yapımız, tek bayrağımız, tek millet olmamızı biz, tartışmayız. Sizin de tartışmayacağınızı ümit ediyorum. Bölücü terör örgütü, bu yöndeki taleplerini teröre başladığı günden beri açıkça dile getiriyor. Şimdi terör örgütünün silahsızlaştırılması, taleplerin siyasal zeminde konuşulması denenmektedir. Türkiye'de geldiğimiz aşama budur.''