ÇANKAYA'DA İLK EŞLİ AKŞAM YEMEĞİ 

Çankaya Köşkü, yabancı bir devlet başkanın Türkiye ziyaretinde ilk kez eşli bir yemeğe evsahipliği yaptı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Sudan Cumhurbaşkanı Ömer Hasan Ahmet El Beşir onuruna verdiği akşam yemeğine eşler de katıldı.

Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrunisa Gül, resmi davetli olarak Ankara'da bulunan Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir ve eşi Widad Babiker Omer onuruna Çankaya Köşkü'nde bir akşam yemeği verdi. Yemek, Gül'ün cumhurbaşkanlığı döneminde bir yabancı devlet başkanı onuruna verdiği ilk eşli yemek olma özelliğini taşıyor. Yemeğe TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile Sudanlı bakanlar ve davetliler katıldı.

Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrunisa Gül, El Beşir'in Camlı Köşk'te Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşmenin uzaması üzerine, yemek salonunda Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen ve Reyhan İsen ile bir süre ayaküstü sohbet etti. Konuk cumhurbaşkanı ve eşinin 10 dakikalık gecikmenin ardından yemek salonuna gelmesiyle birlikte Gül ve El Beşir, eşleriyle birlikte konukları kapıda karşıladı.

Yemekte konuşan Cumhurbaşkanı Gül; Türkiye'nin tarihi, manevi, dini ve kültürel bağlara sahip olduğu Afrika'da yaşanan gelişmeleri dikkatle ve yakından izlediğini söyledi. Sudan'ı Afrika'da öndegelen bir dost ülke olarak gördüklerini dile getiren Gül, "Sudan ile ilişkilerimizin gelişip çeşitlenmesini istiyoruz. Bu ilişkileri geliştirerek halklarımızın refah ve mutluluğunu artırmayı amaçlıyoruz" dedi. Gül, bu bağlamda, bugün gerçekleştirilen görüşmelerin, ilişkilerin ileriye taşınması ve bölgesel ve ikili konuların ele alınması açısından çok yararlı olduğunu vurguladı. Türkiye'nin, bölgesinde stratejik konuma ve öneme sahip Sudan'ın istikrarına, birliğine, refahına ve kalkınmasına büyük önem verdiğini dile getiren Gül, "Sudan'ın yakın zamanda, sorunlarını tümüyle çözüp huzur ve refaha kavuşacağına inanıyorum. Ülkemiz bu konuda üzerine düşecekleri yapmaya hazırdır" diye konuştu.

Gül; bu çerçevede, uzun yıllar süren ve halka büyük acılar yaşatan iç savaş sonrasında, 2005 yılında imzalanan Kapsamlı Barış Anlaşması ve 2006 yılında imzalanan Doğu Sudan ve Darfur Barış Anlaşması'yla Sudan'da barış ve güvenliğin tesisi yönündeki gayretleri, atılan adımları memnuniyetle izlediklerini ve desteklediklerini kaydetti. "Her ne kadar coğrafi anlamda ülkelerimiz arasındaki mesafe büyük olsa da, insanlarımız birbirine yabancı değildir" diyen Cumhurbaşkanı Gül, "Bu gerçeği iyi değerlendirmeli, ilişkilerimize ivme verecek şekilde kullanmalıyız" ifadelerini kullandı.

Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir ise, iki ülke arasında başlatılmış olan ve somut sonuçların alındığı işbirliğinin devamı bakımından, Sudan'ın kapılarının Türkiye'ye ve özel sektöre ardına kadar açık olduğunu vurguladı. İki ülkenin ilgi gösterdiği bir çok ortak mesele bulunduğunu ve meselelerde fikir birliği içinde olduklarını dile getiren El Beşir, bunların başında Filistin meselesinin geldiğini belirtti. Orta Doğu'da kalıcı ve adil barışın gerçekleştirilmesi için Türkiye'nin üstlenmiş olduğu önemli rolü takdirle karşıladıklarını ifade eden El Beşir, "Bu barışın ancak İsrail'in BM kararı gereği işgal ettiği topraklardan geri çekilmesi, Filistin halkının bağımsız devletini kurması ve bu devletin başkentinin Kudüs olması ile gerçekleşmesi mümkündür" dedi.

El Beşir, Sudan ve Türkiye'nin terör ve terörün tüm çeşitleriyle mücadele konusunda aynı 'hendek'te bulunduğunu kaydetti. Sudan'daki son durum hakkında da bilgi veren El Beşir, Güneyli Halk Harekatı ile aralarındaki ortaklık ilişkilerinin, Halk Harekatı Milli Mutabakat Hükümeti'nden çekilmeden önceki ilişkilere nazaran daha güçlü olduğunu söyledi. Darfur konusunda, kan ve can kaybının durması için adil bir çözüm bulmaya kararlı olduklarını vurgulayan El Beşir, şöyle devam etti:

"Uluslararası toplumun, mülteciler ve civar ülkelere göç edenlerin sıkıntılarına son vermek amacıyla silahlı grupları masaya oturmaya ikna etmeleri noktasında ciddi bir çaba göstermeleri gerekmektedir. Bildiğiniz gibi Sudan, bu konuda gerekli çabayı göstermiş ve uluslararası toplum ile son derece işbirliği içerisinde olmuştur. Özellikle bölgede karma uluslararası barış gücü konuşlandırılması konusunda, uluslararası toplumun isyancıları akıl ve mantık yoluna çağırmaları ve ikna etmeleri gerekmektedir."

Yemekte davetlilere zeytinyağlı çeşitleri, kadayıfa sarılı karides (kalamar ile), kuzu tandır (bademli pilav ile), mevsim salatası, karışık Türk tatlıları (mevsim meyveleri ve dondurma ile), çay, kahve ve çifte kavrulmuş lokumdan oluşan menü ikram edildi.

İHA