ÇALIŞANLAR SOKAKLARA DÖKÜLDÜ 

Aynı saatlerde ise Meclis’te Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı'nın ikinci tur görüşmeleri başladı.
Ankara'da TBMM Dikmen Kapısı önünde basın açıklaması yapılacak. Çalışanlar yeni yasanın Meclis'ten geri çekilemsini talep edecek.
İstanbul’da Anadolu yakası ve Avrupa yakasında aynı saatte 2 büyük protesto eylemi gerçekleştiriliyor.
Eyleme destek veren sendika sayısı da artıyor. Çoğunluğunu Türk-İş'e bağlı sendikaların oluşturduğu Ankara Şubeler Platformu, Türkiye Gazeteciler Sendikası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) da bugün yapılacak eylemlere katılma kararı aldı.
Türk Emekli-Sen ve Birleşik Emekliler Derneği tarafından yapılan ortak açıklamada, "Tasarının, Avrupa Birliği, Dünya Bankası ve IMF'nin istekleri doğrultusunda yasalaşması halinde emeklilerin ekonomik, sosyal ve sağlık yönlerinden büyük çöküntüye uğrayacağı" savunuldu.

Açıklamada, "Yüzde 80'i açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren emekliler, ömürlerinin geri kalanını sefalet içinde geçireceklerdir. Sosyal devlet ortadan kalkacak, parası olanın yaşamaya hakkı olduğu tüccar devlet anlayışı hakim olacaktır. Tüm emeklileri, 5510 sayılı 'sefalet yasası'nın TBMM'den geçmemesi için demokratik haklarını kullanmaya çağırıyoruz" denildi.
 
Gazeteciler, yıpranma hakkının kaldırılmasına karşı oturma eylemi başlattı.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyesi gazeteciler, çeşitli illerden gelerek, Abdi İpekçi Parkı'nda toplandı.

''Yıpranma hakkımız gasp edilemez'', ''Özgür basın susturulamaz'', ''Yaşasın sendikal mücadelemiz'' sloganları atan gazeteciler görev başında öldürülen ve yaralanan gazetecilerin fotoğraflarının bulunduğu
dövizler taşıdılar.

TÜRKİYE KAMU-SEN GENEL BAŞKANI AKYILDIZ

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan
Akyıldız, sosyal güvenlikle ilgili TBMM'deki gelişmeleri yakından takip ederek bir düzeltme yapılması yolunu tercih edeceklerini belirterek, ''Ama kamu çalışanları ve genel anlamda çalışanlar, sosyal güvenlikle ilgili düzenlemeden rahatlayarak sonuç alabilmiş değildir'' dedi.

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız'ı konfederasyon genel merkezinde ziyaret etti.

Akyıldız, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin sosyal ve ekonomik anlamda ciddi sorunlarının bulunduğunu belirterek, ''Önümüzdeki süreç, çok zor ve çetin geçecek bir mücadeleyi gerektiriyor'' dedi.

TÜRK-İŞ YÖNETİM KURULUNDAN AÇIKLAMA

Türk-İş'ten yapılan açıklamada, ''Türk-İş, müzakere edilen bir tasarının müzakereler sonrasında 'geri çekilsin' denilmesini tutarlı bulmamakta, geri çekilme talebinin gecikmiş bir talep olduğuna inanmaktadır'' denildi.

Türk-İş Yönetim Kurulu, ''Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) tasarısı ile ilgili yasama süreci ve sürece ilişkin eylemlilik'' konusunda yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, SSGSS yasa tasarısıyla ilgili tavır belirlemek üzere Türk-İş Başkanlar Kurulunun 7 Mart 2008 tarihinde toplantı yaptığı ve bu toplantıda bir dizi eylem kararı alındığı belirtildi. Türk-İş Başkanlar
Kurulunun eylem kararlarının daha sonra ''Emek Platformunun iradesi ile birleştirildiği'', Emek Platformunun da bir talepler bildirisi hazırladığı kaydedilen açıklamada, bu çerçevede yapılan eylemler
anlatıldı. Bu süreçte dile getirilen talepler ve görüşmelerde varılan sonuçlara değinilen açıklamada, Emek Platformunun 27 Mart 2008 tarihinde
yaptığı toplantı sonucunda yayınladığı bildiriye de yer verildi.

-''GERİ ÇEKİLSİN' TALEBİ GECİKMİŞ BİR TALEP''-

Emek Platformunun, taleplerini, tasarının TBMM Genel Kurulunda görüşülmesi sürecinde aktif olarak takip edeceği vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:

''Türk-İş gelinen noktada, Emek Platformunun son toplantısında aldığı karara bağlıdır. Türk-İş sürecin takipçisidir ve takipçisi olmaya devam edecektir. Türk-İş, süreç boyunca sadece ve sadece kazanımlarla
ilgilenmiş ve bu çerçevede tasarı ile ilgili altın vuruşun 13-14 Mart eylemleri ile yapıldığını düşünmektedir. Türk-İş, müzakere edilen bir tasarının müzakereler sonrasında 'geri çekilsin' denilmesini tutarlı
bulmamakta, geri çekilme talebinin gecikmiş bir talep olduğuna inanmaktadır. Türk-İş, eylem silahının yerinde ve zamanında
kullanılmasının gerekliliğine inanmakta, aksi halde eylemliliğin ciddiyetini ve inandırıcılığını yitireceğini düşünmektedir. Türk-İş, bazı söylemler ile bugün bazı gazetelerde yer alan ilanlarda prim gün sayısının 7 bin 200'e düşürüleceğinin açıklanmasına rağmen hala 9 bin
gibi gösterilmesi de dahil, Bakanlık tarafından atılan kimi adımların yok sayılmasını 14 Mart eylemi ile onun sonuçlarına haksızlık olarak değerlendirmekte ve düşündürücü bulmaktadır. Türk-İş, gelinen noktada,
tasarıyla ilgili taleplerin takipçisidir. Türk-İş, talepler konusundaki ısrarını tasarı yasalaşsa bile sürdürecektir. Ve hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk-İş, sorumluluğun bilincinde, gerektiğinde ama sadece ve sadece kazanımlar için eylem silahını en etkili şekilde kullanacaktır.''