Daha önce narenciye ve karpuz gibi ürünleri hasat öncesi alan tüccar, buğdayın dünya genelinde değerlenmesi üzerine hasadına bir ay kalan Çukurova buğdayını ilk kez tarlada almaya başladı. Adana’nın Ceyhan ilçesi Ziraat Odası Başkanı Yavuz Tezcan, Türkiye’nin tahıl ürünleri üretiminin önemli bölümünün karşılandığı Çukurova yöresinde geçen yıl 260 bin hektar alanda buğday ekildiğini söyledi.
Geçen yıl kuraklık nedeniyle 1 milyon 300 bin ton olması gereken rekoltenin 1 milyon 158 bin tonda kaldığını belirten Yavuz Tezcan, bu yıl ise rekoltenin geçen yıla göre 25-30 artacağını tahmin etti. Tezcan, Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO), yeni piyasa dönemine hazırlık olmak üzere sıfır gümrükle buğday ve mahlut ithal etme yetkisi verilmesi nedeniyle sıkıntı yaşayan Çukurova yöresindeki çiftçilerin, tüccarla 1 ay sonra hasadına başlayacağı bu ürünün satış pazarlığını yapmaya başladığını bildirdi.
Tezcan, “İç ve dış piyasalarda fiyatı artan buğdayın Türkiye’de ilk kez tarlada satışına şahit olmaya başladık” dedi. Tezcan, Ceyhan ilçesinde bazı üreticilerin, tahmini olarak belirledikleri rekoltenin yarı fiyatını ödeyerek veya kaparo vererek talepte bulunan tüccara ürün daha olgunlaşmadan, 55-60 YKr olan piyasa fiyatının yüzde 5 üzerinde satmaya başladığını belirterek şöyle konuştu:
“Şu anda buğdayın ton fiyatı dünyada 650 dolar, Türkiye’de 500 dolar. Tüccar fiyatın daha da yükseleceği düşüncesiyle buğdayı şimdiye kadar olmadık şekilde tarladan alıyor. Ancak satın alınan bu ürünler piyasaya çıkmayarak stokçunun elinde kalacak. Bu durum ise ekmek fiyatının yükselmesine neden olacak.”
‘Tarım Bakanı’na anlattım’
Tezcan, bir süre önce görüşme yaptığı Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’e bu konuyu anlattığını ve ciddi bir rantla karşı karşıya kalınabileceği söylediğini bildirdi. Bu nedenle TMO’nun en kısa sürede devreye girerek ürün alımı yapması gerektiğini belirten Tezcan, aksi halde piyasa dengelerinin alt üst olacağını kaydetti.
Tezcan, kilo başına maliyeti yaklaşık 50 YKr’yi bulan buğdayın alım fiyatının son gelişmelerle birlikte 65 YKr’den aşağı olmaması gerektiğini, tarım politikalarının çiftçilerin faaliyetini sürdürebilmeleri ve üreticilerin düşünülerek yapılması gerektiğini bildirdi.