İndependent gazetesi İngiliz hükümeti ve dünyanın önde gelen petrol şirketleri tarafından görüşüldüğünün ortaya çıktığını yazdı. "Gizli yazışmalar, Irak'ın işgali ile petrol şirketleri arasındaki bağlantıyı ortaya çıkardı" başlıklı gazetenin haberinde, 2003'ün Mart ayında İngiltere Irak savaşına girmeden önce petrol şirketleri Shell ve BP'nin, İngiltere Başbakanlığıyla Irak petrolüyle ilgili herhangi bir görüşme yapmadıklarını söylediği ancak yazışmaların bunun doğru olmadığını ortaya koyduğu kaydedildi. Görüşmelerin detaylarını gözler önüne seren binden fazla belge, petrol aktivisti Greg Muttitt tarafından beş yıllık bir süre içinde elde edildi. Muttitt, belgelere Bilgi Özgürlüğü Yasası kapsamında ulaştı. Belgeler, 2002'nin sonunda, devlet memurları ve bakanlar ile BP ve Shell arasında yapılan en az beş görüşme hakkında bilgi içeriyor. Belgeler, Irak işgalinde ABD ile birlikte öncü rol üstlenen İngiltere'nin rolü üzerinde yeni soru işaretleri doğurdu ancak İngiltere'nin Irak savaşındaki rolünü sorgulayan Chilcot Soruşturması müfettişlerine sunulmadı.
İngiliz şirketlere pay verilsin
Belgelere göre, Mart 2003'teki işgalin beş ay öncesinde, dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Barones Symons, Blair'in Irak'ta rejim değişikliği isteyen ABD'nin planlarına verdiği destek için, İngiltere'nin enerji şirketlerine Irak'ın dev petrol ve doğalgaz rezervlerinden pay verilmesi gerektiğine inandığını belirtti. Belgeler, Symons'ın, BP adına dönemin ABD Başkanı George W. Bush hükümeti nezdinde lobi faaliyetleri yapmayı kabul ettiğine işaret etti. Zira o dönemde BP, Washington'ın Fransız ve Rus hükümetleriyle ve bu ülkelerdeki petrol şirketleriyle el altından yaptığı anlaşmaların "dışında kalmak"tan korkuyordu.
Komplo teorisi denilmişti
Petrol devi Shell, savaşın başlamasından günler önce, Mart 2003'te, Irak petrolü için İngiliz hükümetiyle görüldüğü iddialarını reddetmişti. İngiliz petrol devi BP, Irak'ta "stratejik hedefleri" olduğunu reddetmiş, Başbakan Tony Blair ise "petrol komplosu teorisini saçma bulduğunu" ifade etmişti. Ancak Ekim-Kasım 2002 yılına ait belgeler bu açıklamaların tam tersi bir tablo ortaya koydu.
Fransızlara kaptırma korkusu vardı
Belgelerde yer alan ifadelere göre, BP, Washington'un, Fransız petrol şirketi TotalFinaElf'in Saddam rejimiyle olan mevcut sözleşmesini işgalden sonra iptal etmemesi halinde Fransız holdingin dünyanın en büyük petrol şirketi olacağından endişeliydi. BP yetkilileri, İngiliz hükümetiyle yaptıkları görüşmelerde, dünyanın en büyük ikinci petrol rezervine sahip Irak'ta pay elde edebilmek için, şirketin gerekirse "risk alabileceğini" ifade etti. Irak işgalinin hemen ardından atılan ve 20 yıl süreyle geçerli olacak imzalar, dünya petrol üretim tarihinin en büyük petrol anlaşmalarıydı. (sabah)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...