Belirleyici güç Türkiye 

15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden daha bir ay geçmeden Fırat Kalkanı Harekatı’yla  Suriye’den gelen taciz ve saldırıların önüne geçmeyi hedefleyen Türkiye, Bu harekatı takiben düzenlediği İdlib operasyonu, Zeytin Dalı Harekatı ve Barış Pınarı Harekatı sonrası Suriye’de belirleyici güç olmayı başarmıştı. Putin liderliğindeki Rusya’nın Suriye’deki rejimin yanında yer aldığı bölgede Türkiye, Esad rejiminin karşısında yer almıştı.

Tüm görüşmeler ve temaslar dahilinde cepheden istediğini alan Türkiye, ABD ve Rusya gibi küresel güçlere rağmen bölgenin belirleyici gücü olmuştu.

30 YILLIK İŞGAL 44 GÜNDE SON BULDU

Suriye’deki karışıklıkların ardından Rusya ile Türkiye Dağlık Karabağ sorunuyla bir kez daha karşı karşıya geldi.

Ermenistan tarafından açılan taciz atışları Azerbaycan’ın sabrını taşırmasıyla harekete geçildi. Karabağ’ın kurtarılması hedefiyle başlatılan harekatın başlangıcından son gününe kadar Türkiye kardeş Azerbaycan’ın haklı davasında yanında yer aldı. Avrupa başta olmak üzere bir çok ülkeden harekatı sonlandırın çağrısına hem Erdoğan hem de Aliyev kulak asmayarak Karabağ’ı Ermeni işgalinden kurtardı.

LİBYA TEZKERESİ’NİN ÖNEMİ

Dün TBMM’de kabul edilen Libya tezkeresiyle TSK 18 ay daha Libya’da kalacak.

Türkiye’nin Libya’da da ağırlığı yavaş yavaş artmaya başladı. Doğu Akdeniz’de yaşanan krizlerin ardından anlaşmalar yapan Libya ve Türkiye, darbeci Hafter’e karşı birleşmişti.

Hafter’e karşı Libya ordusunun yanında yer alan Türkiye ordusu hem Doğu Akdeniz’in huzur ve güvenliği hem de Libya’da meşru hükümetin varlığı için gerektiğinde müdahale hakkını elinde tutuyor.

Rusya ile sıcak ve ılımlı bir politika izlediğimiz son yıllarda ardı ardına gelen Suriye, Libya ve Karabağ krizlerine rağmen bu politikanın bozulmaması ve tüm baskılara rağmen Irak, Suriye, Karabağ ve Libya’da bildiğini okumaya devam eden Türkiye’ye Rusya ve ABD gibi ülkelerin hamlelerinin tehditten öteye gitmemesi Türkiye’nin bu bölgede belirleyici ve yönetici güç olduğunun ispatıdır.