Kimsenin 'niyet okuma'ya hakkı olmadığının altını çizen CHP lideri, insanlara 'madem başın örtülü, bizden değilsin' denilemeyeceğini vurguladı. Cumhuriyet döneminde, kılık kıyafeti uygun olmayanların Atatürk Bulvarı'ndan bile geçirilmediğini hatırlatan Baykal şunları söyledi: "Tek parti zihniyeti oydu. 'Kıyafetini düzelt öyle gel' diyorlardı. Biz siyasî partiyiz. Bir kıyafet tüzüğü, nizamnamesi mi ilan edeceğiz? İnsanları kılık kıyafetine göre yeniden tasnif mi edeceğiz? Bu tek parti zihniyetini, 2009'a girerken insancıl bir parti olarak biz mi uygulayacağız? Herkes her meydana gider, her bulvarda yürür, her istediği partiye girer.'' Baykal, insanların kılık kıyafetini "devlete meydan okumak'' diye anlamanın, bir saplantının sonucu olduğunu savunarak, "Herkes, kendini o saplantıdan çıkaracak." dedi. Kıyafetinden yola çıkarak kimsenin mahkûm edilemeyeceğini belirten CHP lideri, başı kapalı kadınlara "Niye böyle giyiniyorsun?" diye tepki gösterenlere şu karşılığı verdi: "Sana ne kardeşim. Devletin kanunları çerçevesinde herkes istediği gibi giyinir." CHP Genel Başkanı, çarşaf açılımının 'oy hesabıyla' yapıldığı eleştirilerine ise şu karşılığı verdi: "Ardında oy hesabı yok. Safiyet ve samimiyetle yapıyoruz." Alanya'da hemşehrilerinin şalvar giydiğini anlatırken, "Bize gelmek istediklerinde 'gelme' mi diyeceğiz? Pantolonla CHP'li olunmuyor." ifadelerini kullandı.
Baykal, dün partisinin grup toplantısında çarşaflı kadınlara rozet takmasıyla ilgili eleştirilere cevap verirken tarihî tespitlerde bulundu. Baykal, kimsenin 'niyet okuma'ya hakkı olmadığının altını çizdi. İnsanlara 'madem başın örtülü, bizden değilsin' denilemeyeceğini vurguladı: "Yok böyle bir şey. Türkiye'yi zaten yeterince bölmüşler, diğer bir kısmını da biz mi böleceğiz?" CHP lideri, çarşaflı kadınları partiye almasına tepki gösteren çevrelere şöyle seslendi: "Alacağım kardeşim, alacağım. Bunu bil. Bir tek kişi de olsa, ona senin haksızlık yapmana izin vermeyeceğim. Samimiyetle Atatürk'ü seviyorsa, laikliğe inanıyorsa, CHP'ye girmek istiyorsa başımızla beraber." Kıyafetinden yola çıkarak kimsenin mahkum edilemeyeceğini belirten CHP lideri, başı kapalı kadınlara "Niye böyle giyiniyorsun?" diye tepki gösterenlere şu karşılığı verdi: "Sana ne kardeşim. Devletin kanunları çerçevesinde herkes istediği gibi giyinir."
Baykal, toplumda yaşanan dışlamalar için CHP'nin tek parti olarak hüküm sürdüğü yıllardan örnek verdi. Cumhuriyet'in ilk yıllarında kılık kıyafeti uygun olmayan insanların Atatürk bulvarında, protokol yolunda yürümelerine izin verilmediğini hatırlatan CHP lideri, şöyle devam etti: "O bulvardan şalvarlı insanlar geçemiyordu. Tek parti düşüncesi buydu. Şimdi genel yasaların ötesinde insanları kılık kıyafetine göre yeniden tasnif mi edeceğiz? Herkes her meydana gider, her bulvarda yürür, her istediği partiye girer."
Baykal, çarşaf açılımının 'oy hesabıyla' yapıldığı eleştirilerine ise şu karşılığı verdi: "Ardında oy hesabı yok. Safiyet ve samimiyetle yapıyoruz." Alanya'da hemşehrilerinin şalvar giydiğini anlatırken, "Bize gelmek istediklerinde 'gelme' mi diyeceğiz? Pantolonla CHP'li olunmuyor." ifadelerini kullandı.
Baykal, partisinin başvurusu üzerine alınan 'belediyelerin burs veremeyeceğine yönelik' karara da tepki gösterdi. Baykal, şöyle konuştu: "Bu düzenleme yanlış olmuştur. Bu yasa ile burs verme olanağı sağlayan kuruluşların burs verme olanakları ortadan kaldırıldı. Üniversitelerin, YÖK'ün, kamu kuruluşlarının burs verme olanakları ortadan kaldırıldı. Biz daha çok insanın daha çok burs vermesini isteriz. Maalesef Anayasa Mahkemesi, bizim arzu ettiğimiz değişikliği gerçekleştirmedi."
Deniz Baykal, konuşmasının ardından parti grup toplantı salonunda CHP'ye katılan bazı vatandaşlara altıok rozeti taktı. Partiye katılanlar arasında AK Parti Ankara İl Genel Meclisi Başkanı Emrullah Eren de yer aldı. CHP lideri Deniz Baykal, burada gazetecilerin sorularını cevaplarken Ankara dışında henüz hiçbir ilin belediye başkan adayını netleştirmediklerini söyledi.
Âşık Veysel, kıyafeti yüzünden Atatürk'le buluşamadı
Baykal, CHP'nin tek parti zihniyetini eleştirirken çarpıcı bir örnek verdi. Baykal, şöyle konuştu: "Âşık Veysel, yaşadı bu acı olayı. Ölmeden Atatürk'le buluşmak istedi. Birileri öncülük yaptı, Ankara'ya getirdiler. Ama gidemedi. Çünkü bulvara çıkmasına izin vermediler. Cumhuriyet döneminde Atatürk Bulvarı'ndan, kılık kıyafeti uygun olmayan insanlar geçirilmiyordu. Tek parti zihniyeti oydu." CHP lideri, ardından partililere şu soruyu yöneltti: "Tek parti zihniyetini 2009'a girerken insancıl parti olarak biz mi uygulayacağız? İnsanları kılık kıyafetine göre yeniden tasnif mi edeceğiz?"
CHP adayı Akaydın:
Tabii ki kadınların örtünmesine karşıyım
Başörtüsü karşıtı açıklamalarıyla bilinen eski Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın'ın CHP'nin Antalya büyükşehir belediye başkan adayı olması kamuoyunda şaşkınlığa yol açtı. Dün en çok merak edilen soru, Akaydın'ın çarşaf açılımı yapan CHP'nin teklifini nasıl kabul ettiği oldu. Eski rektör, bunda bir çelişki olmadığı görüşünde. Atatürkçü bir kökten geldiğini belirten Akaydın, "Tabii ki kadınların örtünmesine karşıyım, ama benim sokakta dolaşan kapalı kadınlarla sorunum yok. Benim karşı olduğum, türbanın üniversiteye siyasi simge olarak girmesi. Başı bağlı hanım CHP'ye üye de olur, CHP'ye oy da verir. Benim ÜAK başkanlığım sırasında en büyük destek başı örtülü kadınlardan geldi. Benim hastalarımın çoğunun başı örtülü, ama keşke böyle olmasalardı.'' ifadelerini kullanıyor. Akaydın, aday olacağını ise önceki gün Deniz Baykal'ın telefonuyla öğrendiğini kaydediyor. Baykal'ın kendisine yerel seçimlerde kamu görevlilerinin aday adaylığı için istifalarının son günü olduğunu hatırlatarak, "Düşünmez misiniz?'' diye sorduğunu aktarıyor. 'Onur duyarım' diye cevap verdiğini vurgularken CHP'li politikacıların hepsinin arayarak tebrik ettiğini dile getiriyor. Antalya, aa
Sendikacının yaralandığı kazada CHP'ye ait aracın sürücüsü alkollü çıktı
Sendikaların Ankara'da hafta sonunda yaptığı mitingde üzücü bir kaza yaşandı. Zamların protesto edildiği mitingde Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Tuğrul Çulfa, CHP'nin ses aracı köprü altından geçerken başını köprüye çarparak yaralandı. Sürücü Sancay Kundukan, dikkatsizlikten gözaltına alınırken ilginç bir durum ortaya çıktı. Yapılan muayenede sürücünün alkollü olduğu tespit edildi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ile Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) öncülüğünde düzenlenen mitinge CHP de destek verdi. CHP, mitinge 4 ses yayın aracı gönderdi. Eğitim-Sen'li Tuğrul Çulfa, bu araçlardan birinde görevliydi. Araç Ulaştırma Kavşağı'nda köprü altından geçerken Çulfa başını çarptı. Beyin kanaması geçiren Çulfa, ameliyata alındı. Çulfa'nın beyin zarında hasar tespit edildi. Kazanın ardından sürücü Sancay Kundukan gözaltına alındı. Çiftlik Karakol Amirliği'nce yürütülen soruşturma çerçevesinde Kundukan'ın alkol muayenesi yapıldı. Polis, Kundukan'ın 56 promil alkollü olduğunu belirledi. Savcılığın talimatı ile Kundukan'ın 'alkollü araç kullanmak'tan ehliyetine el konuldu.
zaman