Baykal: Lagendijk'e Haddi Bildirilsin 

Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk’ın bir konferansta söylediği, “AKP’den başka Türkiye'de AB'yi isteyen parti yok. CHP bu konuda tam bir felaket. Bir sosyal demokrat olarak CHP’den utanç duyuyorum” sözlerine yanıt verdi.

Türkiye’nin AB ile ilişkisini, Türkiye’nin ve AB’nin ilan edilmiş resmi hedeflerine uygun bir çerçevede sürdürülmesi anlayışı içinde olduklarını ifade eden Baykal, şunları söyledi:

“Geldiğimiz noktada AB’nin sorumlu yöneticilerinin şunu çok iyi bilmesini istiyorum. Bugün geldiğimiz aşamada Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde en büyük sorunu AB adına Türkiye’ye gelip ileri geri konuşan siyasetçiler yapmaktadır. Önce bunu herkesin çok iyi anlaması lazım. Bu konuşmaların Türkiye’de anlayışla karşılanması mümkün değildir. AB yöneticileri derhal bu konuyu ciddiye almalıdırlar. Ne söylediğini bilmez insanlara Türkiye’yi anlatmalıdırlar.

-KULAKTAN DOLMA BİLGİLER-

Bunlar, Türkiye’yi bilmezler, ülkenin tarihini bilmezler. Türkiye’nin büyük modernleşme mücadelesinin 80 yıldır neye dayanarak, ne şekilde yürütüldüğünü bilmezler. Türkiye’de demokrasinin hangi tehditlere ne zaman nasıl maruz kaldığını o tehditler karşısında Türkiye’nin nasıl demokrasiyi kendi çabasında tekrar devreye soktuğunu bilmezler. Laikliği bilmezler, Cumhuriyeti bilmezler. Türkiye’ye gelirler, kulaktan dolma yarım yamalak bilgilerle onun bunun yönlendirmesiyle en hassas konularda en ağır ithamları söylerler geçerler. Olmaz. Böyle ilişki götürülmez. Doğru yaklaşım değildir. Herkes aklını başına alsın.”

-DAMAT FERİT PAŞA BENZETMESİ-

Baykal, AKP’nin başı derde girdikçe bazı AB sözcülerinin saldırganlığının arttığını ifade eden Baykal, şöyle konuştu:

“AKP çıkmaza girdikçe saldırganlıkları artıyor. Giderek CHP’yi hedef yapmaya çalışıyorlar. Böyle yaptıkça AKP’yi giderek mütareke döneminin Damat Ferit Paşa Hükümeti’ne döndürüyorlar. Teslim olmuş, gücünü yabancı sözcülerden almış, onların himayesine girmiş, onların kolladıkları bir hükümet haline dönüşüyor.

O laflar bize zarar vermez, o laflar bizi etkilemez. O lafları söylemesi bugünkü Hükümeti perişan eder. Türk Hükümeti mi olur, AB yöneticileri mi olur, bu insanlara hadlerini bildirmelidir. Bu en hassas konularda Türkiye’nin kaderinin söz konusu olduğu, en ince süreçlerin yaşandığı, herkesin olağanüstü sorumlu dikkatli davranması gereken bu kritik dönemde, bilir bilmez hüküm vermeye AB adına böyle yapmaya izin verilmemelidir. Türkiye’de hükümet de bu tablolar karşısında bunlara haddini bildirmelidir. Biz bu işi üstlenmek istemiyoruz. Bir an önce hükümet gerekeni yapsın, AB yetkilileri gerekin yapsın. Herkes haddini bilsin.”