BAYKAL'I FENA İŞLETMİŞLER  

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, PKK konusunda Suriye modelinin uygulanmasını istiyor: ‘Biz bu işin kurşun atmadan bitmesini tercih ederiz.’ Yani, sınır ötesi operasyona karşı. Doğrusu, şaşırdım. Uzun süredir ilk kez Genelkurmay’la ters düştü.

Baykal’ın açıklamasında bir yanlış bir doğru var. Doğrusu, ilk tercihin kurşun atmadan sorunun çözümü yönünde çabalamak. Yanlışı, artık Suriye modeli için çok geç. Büyükanıt’ın 12 Nisan basın toplantısıyla, bu modelin rafa kaldırıldığı ilan edilmiştir. Artık Türkiye, bu modelin önüne, bir ileri adıma yönelmiştir.

CHP lideri, Suriye modelinin üç özelliğinden söz ediyor: ‘1- Uluslararası hukuki meşruiyet. 2-Siyasi irade ve kararlılık. 3-Siyasi iradeyi yerine getirecek imkanlar.’ Baykal, ekliyor: ‘Bu üç unsurdan ikisi tamam, sadece siyasi irade eksik.’ Anlaşılan Baykal’ı birileri fena işletmiş.

Nedenini, izah edelim. Ülkeler, dış boyutlu sorunların çözümünde diplomasiyi sonuna kadar dener, silah son çaredir. Silah öncesi evre ise ‘kontrollü kriz yönetimi’ olarak adlandıracağımız süreçtir. Suriye modelinde bu yöntem başarıyla denenmiştir. Model, eğer ‘savaş kartı’ ile desteklenmiyorsa, blöften öteye anlam taşımaz. Suriye modelinde, savaş planı da vardı.

Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkartılmasını öngören proje, uygulamaya konmadan önce MGK’da tüm yönleriyle tartışıldı. Uyarının ciddiye alınmaması durumunda kaç bin askerle ve hangi cephelerden Suriye’ye gireceğimiz belliydi. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş’in Hatay sınırındaki açıklamasıyla start verildi.

Unutulmaması gereken önemli bir ayrıntı daha vardı. O tarihte ABD, Suriye modeline destek veriyordu. Öcalan’ın artık misyonunu tamamladığını, Irak işgali için Talabani ve Barzani’nin daha stratejik konuma geldiğini düşünüyorlardı. Önce Irak’ın işgali, ardından Kuzey Irak projesi için Öcalan’ı paketleyip Türkiye’ye teslim ettiler.

Bugün neler oluyor? Genelkurmay Başkanı, 12 Nisan’da basın karşısına çıkıp, sınır ötesi operasyon istedi. Soruldu: ‘MGK’da görüştünüz mü?’ ‘Hayır’ dedi. Tablo şu: Ortada bir proje yok. En son söylenecek söz en başta basın toplantısıyla söyleniyor, MGK’da tartışılmıyor, risk değerlendirmesi yapılmıyor, savaş ihtimaline göre senaryolar geliştirilmiyor. Bir de ABD karşınızda. AB ile müzakere süreciniz devam ediyor. Çankaya’da görev süresi dolmuş bir Cumhurbaşkanı oturuyor, MGK Genel Sekreterliği’ne atama yapılamıyor.

Hülasa, ey sayın Baykal, Suriye modeli ‘eski çam’ oldu. ‘Irak’a giriyorum’ dedikten sonra Suriye modeli mi kalır? Eğer kasdettiğiniz bir kıyafet modeli değilse...

Şamil Tayyar/Star