Baykal, "ambargo" kararı alan Hükümet ve MGK'nın aksine açılımcı bir tutum takındı.
İşte Baykal'ın önerileri:
1 - Bölgeye yönelik Kürtçe de dahil radyo, TV yayını yapalım.
2 - Kürt ve Arap gençlerini üniversitelerimizde eğitelim.
3 - Bölgeye düzenli su verelim
4 - Yeni sınır kapısı açalım, ticareti geliştirelim...
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kuzey Irak ile ilişkinin sadece terör bağlamında tutulmamasını, 10, 20, 30 yıl sonrasına yönelik
GELECEĞE YATIRIM
500 veya bin genci Kuzey Irak'tan getirip okutalım. Kürt de olsun, Arap da. Bizi yaşayıp, tanısınlar, iyi eğitim alsınlar. 15 yıl sonra o ülkenin yöneticisi olacaklar. Şimdi bunu biz yapmıyoruz, Barzani yapıyor. Orayla kavga dövüş değil, böylesi ilişkiler kuralım. Bölgeye yönelik yaygın radyo ve TV yayını yapalım. Bunu Amerika, İngiltere yapıyor da biz niye yapmıyoruz? Sadece özel yayınları kast etmiyorum, devlet yayınlarını söylüyorum. Kürtçe, Arapça ve Türkçe yayınlar yapalım. Kürtçe yayınları lehçelerine göre de yapalım. Özel kanalların izlenme oranı nasıl artar ona da bakalım.
Ilısu Barajı'nı bir an önce tamamlamalıyız. Dicle suyu öyle başı boş akmamalı. Fırat gibi Dicle de kontrol altında olmalı ki, Irak tarafı da düzenli su olanağına kavuşsun. Bunu Suriye ile yapıyoruz, Irak'la niye yapmayalım. Su artık çok önemli ve titizlikle korunması gereken bir kaynak. Bunu en iyi şekilde korumalıyız. Çünkü artık bir ülkenin gücü haline geldi su. Ortaköy Kapısı'nı hemen aç, niye açmıyorsun? Habur da kalsın. Ekonomik karşılıklı bağımlılık artsın. Bu komşular arası iyi bir olaydır. Sadece kapı ile değil, yollar birbirine bağlansın, barajlar yapılsın, yatırımlar artsın. İlişki çeşitlensin.
BUSH YOLU AÇTI
Terörle sonuna kadar, silahsa silah, baskı ise baskı mücadele şart. Ama bu yetmez, daha fazla ilişki önemli. Terör kararlılığımızı en kısa zamanda göstermeliyiz. ABD Başkanı Bush ile görüşme önemli. Bakın, Başbakan, operasyon gerekliliğini yüzüne karşı söylüyor, Bush da buna karşı çıkmıyor, aksine işbirliği öneriyor. Bunun anlamı açık. Bush bu noktaya geldi. Çünkü Türkiye'de halkın sokaktaki tepkisini gördü. Onu buraya getiren Türk kamuoyu baskısıdır ve önemlidir. Türkiye'nin haklılığını kabul ettiler. Bu oldu, peki ne bekliyoruz? Bakın artık yapmıyorsak, bunun nedeni ne uluslararası baskı, ne ABD ne de AB'dir. Bu kararı alması gerekenlerin karar alamamasıdır. Bu karar alınmazsa teröre karşı zafiyet yaratılmış olacak, bu Türkiye'ye büyük zarar verir, teslimiyet olur, aciz Türkiye manzarası yaratır.
Biz bu acıyı biliriz
Ülkemde ne Kürt, ne Ermeni düşmanlığı var. Birinci Dünya Savaşı koşullarında bazı şeyler olmuş; ama halk ne yapmış; 'Bu benim nenem' demiş, evine alıp korumuş, 'Bu benim yavrum' demiş evine alıp büyütmüş. Çünkü göçün ne kadar acı bir olay olduğunu biliyor bu millet. Bugün Türküyle Kürdüyle birbirimizi seviyoruz. Eğer bölgede yanlış kararlar sonucu bir dışlanmışlık duygusu varsa, bu insanlar da görüyor ki, o bölgenin dışına çıkıldığında hiç böyle bir şey yok. Evleniyoruz, komşu oluyoruz, iş yapıyoruz. Bölgeye daha fazla yatırım, daha fazla iş, daha fazla eğitimle gidelim. Ama bunlara rağmen bölücü terör olacaktır. Bununla beraber yaşayacağız. Yalnız komplekse kapılmayalım, şiddeti olağanlaştırmayalım. Herkes yeterince dikkatli ve kararlı olmalı. Çünkü, caydırıcı olmazsak barış da yok. Sabır ve gerçek sevecenlikle olaya yaklaşalım.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...