CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, günümüzde demokrasi adına, demokrasinin olanaklarıyla, demokrasinin sağladığı fırsatları değerlendirerek iş başına gelen insanların ''O demokrasinin altında bir cumhuriyet altyapısının ne kadar önemli olduğunu kavrayamadıklarını'' savundu.
Baykal, ''Tam tersine, demokrasinin kendilerine sağladığı olanakları, cumhuriyeti tahrip etmek için, cumhuriyetin temellerini ve kazanımlarını ortadan kaldırmak için bir fırsat gibi kullanmaya çalışıyorlar'' dedi.
Partisinin Bursa il başkanlığınca Bursa Uluslararası Tekstil ve Ticaret Merkezi (BUTTİM) Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Parti Okulu''nun açılışına katılan Baykal, ''Sosyal Demokrasi ve Genel Siyaset'' başlıklı konuşma yaptı.
Cumhuriyetin ilanından önce kurulan CHP'nin, tarihin kaydettiği en köklü değişimlerden birinin altına imza attığını ifade eden Baykal, bu dönüşümün, yerleşik alışkanlık ve çıkarlara sahip olanlar ile eski düzene göre şekillenen zihniyetleri rahatsız ettiğini söyledi.
Baykal, toplumun dönüşümünün kolay olmadığını, bu süreçte yer yer ciddi sancıların yaşanmasının normal olduğunu belirterek, ''Pek çok insan bunu anlamakta güçlük çekmiş ve tepki göstermiştir. O tepkiler bazen suikastlar, bazen de o tepkileri büyük ülkeler kendi çıkarları için Türkiye'yi tehdit etmek üzere kullanmayı denemişlerdir. Acı olan, şimdi bazı siyasetçiler, bu dönüşümü istismar etme çabasında kendilerini ortaya koymuşlardır'' dedi.
-''TÜRKİYE, CUMHURİYETE VE DEMOKRASİYE İNANANLAR ELİYLE YÖNETİLMELİ''
Demokrasinin, Türkiye'nin modernleşme projesinin ileri bir aşaması olduğunu dile getiren Baykal, her zaman inançla demokrasinin yanında durduklarını, çok partili rejimin de temel angajmanları olduğunu anlattı.
Baykal, CHP'lileri, ''Türkiye'de demokrasi inancının bedelini en yüksek düzeyde ödemiş insanlar'' olarak tanımlayarak, şöyle devam etti:
''Türkiye'de iktidarı elinde bulunduran insanlar, Türkiye'nin bu tarihi dönüşümünü kavramış olan, buna saygı duyan, bunun önemini bilen ve bunu kendi hedefine taşıma kararlılığı içinde olan insanlar olarak gözükmüyor ve sorun-sıkıntı, büyük ölçüde oradan kaynaklanıyor. Bugün iş başına gelen insanlar, demokrasi adına geliyorlar, demokrasinin olanaklarıyla geliyorlar, demokrasinin sağladığı fırsatları değerlendirerek iş başına geliyorlar ama o demokrasinin altında bir cumhuriyet alt yapısının ne kadar önemli olduğunu kavrayabilmiş değiller. Tam tersine, demokrasinin kendilerine sağladığı olanakları, cumhuriyeti tahrip etmek için, cumhuriyetin temellerini ve kazanımlarını ortadan kaldırmak için bir fırsat gibi kullanmaya çalışıyorlar. Türkiye'nin bugün yaşadığı sorunların altında yatan ana neden budur. Hem cumhuriyet hem demokrasiye inanan insanların elinde Türkiye yönetilmelidir. Demokrasiyi, cumhuriyetten rövanş almak, travmanın hesabını sormak için bir fırsat diye düşünenler, sadece cumhuriyeti değil, demokrasiyi de tehlikeye atmaktadırlar.''
-''UĞUR MUMCU'NUN PARAMPARÇA OLMUŞ KEMİKLERİNE, AHMET TANER KIŞLALI'NIN RUHUNA SAYGI GÖSTERİN''-
Büyük dönüşüm projesi olan ''Türkiye Modeli''nin, ciddi şekilde sarsılmak istendiğine tanık olduklarını dile getiren Baykal, bunun için başta hukuk olmak üzere, her şeyin gözden çıkarıldığını iddia etti.
Baykal, ''Ergenekon Soruşturması'' sürecinde yaşananları anlatarak, şunları ifade etti:
''Safsatayı, efsaneyi, hukuk taşımaz. Tarihin karanlıkları içinden deliller getirerek, hukuk işletilmez. Gitmiş 600 yıl öncesinden, cumhuriyetle hesaplaşma iddiasına kanıt getireceğiz. Uğur Mumcu'yu, Ahmet Taner Kışlalı'yı Ergenekoncular öldürmüş. Uğur Mumcu'nun paramparça olmuş kemiklerine, Ahmet Taner Kışlalı'nın ruhuna saygı gösterin. Ama inanıyorum ki Türkiye'nin sağlam hukuk geleneği, dürüst hukukçu kadroları, hukukumuza karşı tezgahlanan bu tertibi boşa çıkarmayı başaracaklardır. Bunu başarmak zorundayız. Hukuk sınav veriyor, gözaltına alınmış insanlar değil.''
Ana muhalefet partisi başkanı olarak, ''Hakkı ihlal edilen, mağdur ve mazlum duruma düşen bütün vatandaşların avukatı olduğuna'' işaret eden Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da ''Ergenekon soruşturmasının savcısı olduğunu ifade ettiğini'' kaydederek, ''Savcılıktan mutlu olacağını da ifade etti. Savcı olmak ona büyük değer katar. Ama kendisini (Unutma ki Türkiye'de savcıların başında cumhuriyet kelimesi var) diye uyardım. Tabi şunu da bilmesi lazım; avukatlıkla siyasetçilik olur da, başbakanlık ile savcılık beraber olmaz. Zaten sen bu ayrımı yapamadığın için Türkiye bu sıkıntıları yaşıyor'' yorumunda bulundu.
Baykal, konuşmasının ardından, partisine yeni üye olan bin 193 kişiden bir kısmına parti rozetlerini taktı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...