Avrupa Ligi Galatasaray'ın işi 

Önce bardağın yarısını dolduralım. Bundan on yıl önce tek başına bir gerginlik sebebi olabilecek, hatta Ege’deki kıta sahanlığını ceza sahasının hemen önüne çekebilecek bir maç, sanki hiç böyle şeyler yaşanmamış gibi, keyfe keder bir ruh haliyle oynanıyor. Ne güzel değil mi? Tribünlerin öfkesi bile Avrupa Birliği standartlarının altına düşmeyecek kadar ölçülü. Eğer futbol kültüründe bu kadar silikleştiyse, hayatta da Türk-Yunan düşmanlığı hafiflemiş demektir. Öyledir, değil mi?
Kendi liglerinde alabora olmasalar da sağlam darbeler alan iki takımın telafi sınavı aslında bu maç. Her ikisi de Avrupa’yı ligdeki sarsıntıyı kurtaracak bir kanaat notu olarak rezervde tutmak istiyor. Bunun yolu da grubu lider kapatmaktan geçiyor. Sanırım bu yüzden diziliş olarak aslına rücû eden Rijkaard’ın onbirinin ‘ph seviyesi’ asidik değil bazikti  akşam. Haksız da değildi Hollandalı. Avrupa’da takımı uçuran maçlarda genelde böyle oynadılar ve ‘yememenin’ değil ‘oynamanın’ esas olduğu Europa Lig’de sonuç da aldılar. Sanırım bu yüzden de aynı niyetle başladılar. Ama niyet-akıbet korelasyonu tutmadı. 10’da ve 15’de Arda’nın kendi spesiyalleri sayesinde sıfıra indiği iki pozisyon dışında Panathinaikos’un kurgusunu pek zorlayamadılar. Topla oynamaya izin veriyor ama sızdırmıyordu Yeşil-Beyazlılar. 19’da ilk defa daha şümullü bir hamle yaptılar ve golü de buldular. Ama Elano’nun pasında Nonda’nın dirsek teması, Sarp’ın golünü ofsayt nedeniyle heba etti. Gariptir bu pozisyondan sonra, özellikle de Gökhan ‘Cam’ pardon Zan’ın sakatlığının ardından oyun bir anda donuverdi. 36’da Cisse’nin şutu hariç Pao da bu donukluğa razı olunca devre bitene dek oyun hepten tavsadı. Arda’nın biraz olsun iteklemesi dışında Galatasaray akışkanlığını bulamıyordu.
İkinci yarı Galatasaray’ın yükleme vurgusuyla ve gölüyle başladı. 49’daki Mustafa Sarp’ın skoru değiştiren şutu (ki belli ki öyle ya da böyle bir gol atacaktı bu delifişek) baskının sonucunda değil duran toptan geldi ama Sarı-Kırmızılılar'ın hücum niyeti artık yavaştan belirginleşiyordu. Golün beklenenden çabuk gelmesi de niyeti bozdurmadı, tersine motive etti. Artık servis Atinalı tarafa geçmişti. 56’da defansın duraklamasından yararlanan Cisse’nin vuruşundan fazlasına ihtiyacı vardı Yunan temsilcisinin. Çünkü hal ve gidiş evsahibini mutlu edecek bir makama oturmuştu. 62’de Nonda’nın girmeyen şutu bu gerçeğin altını çizdi sadece. 76’da arkaya kaçan uzun top dışında açık vermedi temsilcimiz. Sonrası da kontrol altında geçiverdi zaten. Ayhan da girince hepten tumturaklı bir defansif kurguya oturan Galatasaray için Yoncaları kilitlemek zor olmadı.
Kazandı Cim Bom. Tıpkı ezeli rakibi gibi, daha grup maçları bitmeden liderlik koltuğuna oturdu. Her şeyi, özellikle de başarıları normalleştirmeyi ve sıradanlaştırmayı çok seven bir futbol kültürümüz var. Ama bu kadar da olmamalı. Bu başarı az buz değildir ve umut biriktirmek isteyenlere iyi bahanedir. Bir Haşmet Babaoğlu atasözünün de söylediği gibi, ‘altını çizmek gerekir’.

MAÇTAN NOTLAR

 * Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard, ligde yitirilen Bursaspor maçının kadrosundan yalnızca Keita ve Barış’ı keserken, Panathinaikos maçında Nonda’ya forvette yer verdi.
* Maçta oynayamayan ve koltuk değnekleriyle mücadeleyi izlemeye gelen Baros, taraftarları koltuk değneğiyle selamladı. Sakatlığı süren Emre Güngör’ün yanısıra Emre Aşık da kadroda yer almadı.
* Kazanılması durumunda Galatasaray’ın grup liderliğini garantileyeceği karşılaşmaya taraftarlar büyük ilgi gösterdi. Geç saatte, yağmurlu bir havada ve hafta içinde yapılmasına karşın maçta tribünleri dolduran taraftarlar, ligde kötü giden takımlarını coşkulu bir biçimde desteklediler. Tribinlerde sadece ufak boşluklar göze çarptı.
* Sarı-Kırmızılı taraftarlar, futbolcuları teker teker tribünlere çağırarak, son haftalarda istenilen sonuçları alamayan futbolculara moral verdi. Galatasaraylılar ayrıca, kaptan Arda Turan’dan, takımı kapalı tribüne getirmesini istediler. Genç oyuncu da bu isteğe karşılık verdi.
* Maçta, kapalı tribünde KKTC ve Azerbaycan bayrakları açıldı. İki ekip arasında yapılan anlaşma gereği tribüne Panathinaikoslu taraftar alınmadı.
* Karşılaşmayı, Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ve eski TBMM Başkanı Köksal Toptan, protokol tribününde izlediler. Galatasaray’ın hafta sonunda ligde karşılaşacağı İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un teknik direktörü Abdullah Avcı da aynı tribünden maçı izleyenler arasında yer aldı.
* Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard ile eski yardımcısı Panathinaikos Teknik Direktörü Henk Ten Cate, maçtan önce birbirlerine başarılar dilediler.
* Galatasaray ile Yunanistan’da yapılan karşılaşmada cezası nedeniyle oynayamayan Panathinaikoslu Djibril Cisse, rövanşta forma giydi. (radikal)