İşte Anayurt yazarı Necdet Onur’un yazısı:
Can Ataklı. Vatan Gazetesi’nde TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın açıklamasını şöyle anlatıyor: “…Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’ndan aradılar. Konu, “Cumhuriyeti kanla kurduk ama kinle yönetemeyiz” başlıklı yazıydı. Bu yazıda, internet ortamında dolaşan bir yazıda Menemen’de Kubilay’ı şehit eden Derviş Mehmed’in TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın dedesi olduğu iddiası vardı. Ben de bu iddianın doğruluğunu bilemediğimi ama insanların babaları, dedeleri veya akrabaları nedeniyle suçlanamayacağını belirterek; İsmet İnönü’nün ders niteliğindeki bir davranışını anlatmıştım.
Arınç internette, dolaşan bu iddiaya çok üzüldüğünü belirtiyor. Çünkü bu tür iddialar, doğru olmasa bile elden ele gezerek bir süre sonra doğru muamelesi görüyor ve zihinlere yerleşiyor. Arınç bu konuda bir düzeltme yapmanın da pratikte faydasını görmediğini belirtiyor. Buna rağmen ailesi ile ilgili bilgiyi sadece bana vermek istediğini de söylüyor.
Buna göre Arınç, 1800’lü yıllarda Horasan’dan Manisa’ya göç etmiş Yörük ailelerinden birinin ferdi. Bu ailelerden Hacı Nebi sülalesi, Manisa’nın Büyük Sümbüllü Köyüne yerleşmiş. Dedesi Sarı Hüseyinoğlu Ahmet Efendi olarak tanınıyormuş. Ahmet Efendi Çanakkale Savaşı’na katılıp gazi olduktan sonra, tekrar köyüne dönmüş. Bir süre sonra Ahmet Efendi’ye Hicaz görevi çıkmış. Ancak, Arınç’ın dedesi görevine giderken; Halep’de rahatsızlanmış ve Ramazaniye Askeri Hastanesi’nde hayatını kaybetmiş. Künyesi de eşi Raziye Hanım’a gönderilmiş…”
İkinci açıklama da, Anayurt yazarlarından Fehmi Çalmuk’tan dünkü “Dayanın Uşaklar, az kaldı…” yazısıyla geldi. Yazılarından Arınç’a yakın ve değer verdiği gazetecilerden olduğunu öğrendiğimiz Çalmuk yazısında şöyle diyordu:
“…Meclis Başkanı Bülent Arınç ile ilgili iddiaları gazetemizin sütunlarından okudunuz. Bizim gazete yazıyor, Arınç cevap bile vermiyor. Olaya bir de Arınç cephesi açısından bakalım. Her iddiaya cevap verilmek zorunda mı ? İddia sahibi iddiasının ispatlamak zorunda değil mi? İnsan dedesinin yaptıklarından yargılanır mı ? Ölmüş gitmiş insanların hesaplarını hep torunları mı verecek? Bu soruları istediğimiz kadar uzatalım.”
Çalmuk açıklamalarına, şöyle devam ediyordu: “…Arınç açısından bu iddiaların hepsi Çankaya yolunda kendisi için avantaj. Bu iddialara hazırlıklı. Kendisine oluşturduğu danışman ekibinde Çankaya gündemli sayısını kendisinin de unuttuğu toplantılar yapmış. Kim ne der, kim ne çıkarır inceden inceye hesap etmişler. Bu sorulara elbetteki cevap verecek. Arınç, Çankaya yürüyüşünde gazetemizin verdiği desteğe minnettar bile olacak. Bülent Arınç ile ilgili düşüncelerimizi bilirsiniz. Yazmıştım. Hatta Üstad (lütfetmiş…) Necdet Onur bu yazımızdan keyifli bir yazı bile çıkartmıştı. Ancak görmek zorunda olduğumuz en önemli gerçek Arınç’ın mevcut siyaset kadrolar içindeki farkıdır. Dava sadakati, kendi misyonu açısından önemlidir. Başkan Arınç zamanı kollamaktadır. Cevaplanacak en önemli soru da, burada önümüze çıkmaktadır. Ne zaman?
Bu hafta sonu yine AKP’nin kampı var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce nabız yoklanacak. İşin doğrusu Başbakan Erdoğan ince ayar çekecek. Ne yapacağız? Neler yapmalıyız? Parti içindeki homurdanmaların farkında. Kendi adaylığını açıklar açıklamaz, parti içinden koltuklarına veda edeceklerin sayısı şimdiden 50’yi aştığı belirtiliyor.
AKP ile ilgili tasarrufu bugünlere saklayanların böyle bir manevrası olacağı belirtiliyor. Ancak Başbakan Tayyip Erdoğan’ın siyasi manevra konusunda da önemli bir kabiliyet kazandığını görmek lazım. O da, bütün olan bitene seyrettikten sonra ağzındaki baklayı çıkarıverecek. Dayanın uşaklar, az kaldı? Hükümetin kafasındaki 10 hayalinden biri Çankaya’ya nasıl çıkılacağı üzerinedir.”
Telefonla ulaştığımız; TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın dedesi ile ilgili iddiaların kaynağını oluşturan “İşgal Günlerindeki İşbirlikçiler / Hüsnüyadis Hortladı” kitabının yazarı A. Nedim Çakmak; 6 bin sayfalık bir araştırmanın sonucunu içeren kitabının amacının, tarihi gerçekleri su yüzüne çıkarmak olduğunu belirterek şöyle dedi:
“…Gerçekleri tam olarak ortaya çıkarmak olanaksız. Kuşkulu yangınlar başta olmak üzere; çeşitli nedenlerden dolayı, bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi bizde de büyük önem taşıyan belge ve kayıtlar yok edilmiştir.” Bu üç açıklamadan sonra, bu konudaki yayınımıza şimdilik nokta koyarken; Genelkurmay Başkanlığı’nın açık mektubumuza vereceği yanıtı bekliyoruz…
Necdet ONUR -Anayurt
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...