E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

AK PARTİ “MERKEZ”DE; MHP, “ANA MUHALEFET”... 

Aritmetik anlamda, “ana muhalefet” CHP olsa da, fiilen “ana muhalefet rolü’nü MHP’nin üstleneceği anlaşılıyor. Cengiz Çandar'ın yazısı...

2.08.2007 - 02:44
AK PARTİ “MERKEZ”DE; MHP, “ANA MUHALEFET”...

22 Temmuz’un Türkiye’nin siyasi tarihinde siyasi ve toplumsal anlamı en “keskin” ve “radikal” kilometre taşlarından biri olduğuna kuşku yok. Sonuçlarının bir bölümü görülebiliyor, bir bölümü seziliyor, bir bölümü henüz hiç görülemiyor.

Sezilenbilen sonuçlarından biri, muhalefetin “adres” ve “rol” değiştirmesi olacak. Aritmetik anlamda, “ana muhalefet” CHP olsa da, fiilen “ana muhalefet rolü’nü MHP’nin üstleneceği anlaşılıyor.

TBMM’nin açılmasıyla birlikte 112 kişilik CHP milletvekillerinin 99’a inmesi söz konusu. 13 DSP’li, DSP olarak TBMM’de yerlerine alacağa benziyorlar. 70 MHP’linin 99 CHP’liden “nitelik” olarak daha etkili ve ana muhalefet rolünü üstlenecekleri gözüküyor.

Bunun başlıca nedeni, MHP’nin muhalefette iken “gelişebilme ve büyüme potansiyeli”ne sahip olması, diğer yandan ise CHP’nin, seçim sonuçlarının işaret ettiği üzere “tükenişinin başlangıcı”nda olması.

Ak Parti’nin “merkez-sağ” değil, “merkez” olduğunu ısrarla vurguladık  “Merkez” partisi olarak Ak Parti, tarumar olan “merkez-sağ”ın da işlevini üstlenmiş durumda. Zira, “merkez-sağ”, yüzde 9,5’ten yüzde 5’e inen ve bu inişte genel başkanını yitiren DP ile birlikte “kurumsal organizması”ndan da mahrum kaldı.  ANAP ise zaten seçimlere bile giremedi. Girse, performansının yüzde 2’yi bile bulacağı kuşkuluydu.

Şimdilerde ise Erkan Mumcu-Mehmet Ağar arasında patlak veren polemik de, alışageldiğimiz anlamda “merkez-sağ”ın muazzam bir türbulans içine girdiğini ve görünebilir gelecekte buradan çıkamacağını gösteriyor.

Aslında, gerek DP ve gerekse ANAP’ın içine düştükleri durum, “varoluş nedenleri”nin muhtemelen ortadan kalkmış olmasıyla ilişkili. Bu iki partinin Türk siyaset yelpazesindeki işlevleri, büyük ölçüde Ak Parti tarafından üstlendiği ve “doldurulduğu” için bu duruma düştüler.

Bugünlerde, Tayyip Erdoğan, “siyasi hat” olarak Necmettin Erbakan’la değil, Adnan Menderes ve Turgut Özal’ın “tarihi devamı” olarak algılanıyor ve yorumlanıyor.

Fizik kanunu olarak, nasıl boşluk kalmaz ve doldurulursa, siyasette de böyle. DP ile ANAP’tan boşalan alana, Ak Parti oturmuş vaziyette. Nitekim, ANAP ve DP’nin seçmen kitlelerinin önemli bir bölümünün Ak Parti’ye kaymış olduğu ve her iki partinin 27 Nisan’daki cumhurbaşkanlığı oylamasında TBMM’yi boykot ederek, “askerin yedek gücü” işlevine sahip olarak, “tarih mirasları”na “ihanet ettikleri” seçim sonuçlarından da belli oldu.

 

***      ***     ***

 

“Merkez-sağ”daki boşalma, belirli ölçülerde “merkez-sol”da da geçerli. CHP-DSP-SHP oylarının toplamının, çok özel ve olağandışı şartlarda bile yüzde 20’de kalması, “soldaki kriz”i ifade ediyor.

Bu kriz, hem örgütsel ve kurumsal, hem de ideolojik. Bu seçim sonuçları tokatının travması da, kolay kolay geçeceğe benzemiyor.

Buna, “anti-CHP sol”un da dökülüşünü eklememiz gerekiyor. Burada kullanabileceğimiz ölçü, İstanbul ikinci bölgede Baskın Oran’ın aldığı oy miktarı. 33  bin oy, gereken oy tutarının yarısı. Elde edilen oyun yarısına yakını ise, Baskın Oran’ın özgün kişiliği nedeniyle söz konusu seçim bölgesindeki Ermeni vatandaşlarımızdan gelen oylar.

Bu durumda “Radikal İki”nin oy bağlamında cazibesi, 10 bin civarında. Çok ama çok zayıf.

Peki, “merkez-sol”un boşluğu, siyaset boşluk kaldırmayacağını göre, neyle, nasıl doldu?

Ak Parti ile. Ak Parti’nin “dini referansları”na takılanlar, “sosyal politikaları”nı görmezden geldiler ama seçmen gelmedi. Ak Parti’nin yeni milletvekili kompozisyonunda “sol” ya da “sosyal demokrat nitelikli” kişiler, “nitelik” olarak CHP’dekinden daha fazla.

Ak Parti’yi bir “merkez-sağ” değil, “merkez” partisi konumuna getiren de bu olgu zaten.

 

***       ***     ***

 

Peki, bu “merkez”in muhalefeti nerede?

MHP’de. Ak Parti, dışa açılımcılığı, küresel rekabete entegre olmayı, AB  rotasını, yabancı sermaye yatırımlarını, özel sektör ve pazar önceliğini “siyasi tercihler” olarak temsil ettiği oranda, bunlara karşı konumlanan iki “siyasi organizma”dan MHP, CHP’ye oranla daha fazla muhalefet konumuna yerleşiyor.

Çünkü, bu seçim kampanyası ve öncesinde CHP, kendi olmaktan büyük ölçüde çıkıp, MHP’nin “sureti” haline dönüşmüştü. Ana muhalefet olarak, “aslı varken” suretinin bu işlevi yerine getirmesi de mümkün olamaz.

Bu arada, MHP’nin basiretli davranması halinde, Türk demokrasisine yapacağı katkıyı da görmezden gelemeyiz. Asker, Türk siyasetine ilişkin tahlillerde her zaman “muhalefet boşluğu”nu dolduracak, bir “rejim güvencesi” olarak sunulmuş ve öyle algılanmıştır.

Bu, bir anlamda, CHP’nin sivil muhalefet işlevini yerine getiremiyor olmasıyla eş anlamlıdır. “CHP=Ordu” algılaması, CHP’yi, askere siyasette işlev kazandıran bir “kriz üreticisi” görüntüsü vermiştir. Geçerli bir sivil muhalefet partisi olamadı ve böyle giderse asla olamaz.

MHP, böyle davranmıyor. Böyle davranmayacağını da şimdiye kadarki tutumuna bakılırsa ortaya koydu. Bu da, onun hatırı sayılır bir “sivil muhalefet organizması” olması şansını beraberinde getiriyor.

Türkiye’de 22 Temmuz’la birlikte “askeri vesayet rejimi”ne nokta konmaya başlanmasında, MHP’nin rolünü ve işlevini görmek gerekecek...

 

Referans

YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
caner 8 Temmuz 2007 Pazar 

Şehidine gazisine özürlüsüne yetimine sahip çıkmayan insan lider devlet devlet olamaz.

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
 
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
TUNCELİ'DE ÇATIŞMA: 3 ŞEHİT, 1 YARALI, 5 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ
Tunceli'nin Ovacık ve Hozat İlçelerinde PKK'lı teröristlere yönelik sürdürülen ...
TASARRUF İÇİN SUYA ZAM YOLDA
İstanbul'da yetkililerin tasarruf çağrılarına rağmen su tüketimine dikkat ...
 
MEHMETÇİK DARFUR YOLCUSU
Türkiye, Birleşmiş Milletler'in Sudan'ın Darfur Kenti'ne asker gönderilme ...
MUMCU: BİRLEŞMEYİ AĞAR'IN İLİŞKİLERİ ENGELLEDİ
Ağar'a 'neden birleşemediklerini açıklama' çağrısını yineleyen Mumcu, ...
AMERİKA'DAKİ MORTGAGE KRİZİ DÜNYA BORSALARINI SARSIYOR
Amerika'da ortaya çıkan mortgage fonlarıyla ilgili kriz, dünya ekonomisini olumsuz etkiliyor.
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
twitter
Euro
seçim
saldırı
Manchester City
FED
Faruk Bal
ismail kartal
çin